Boynumuzun Borcu..!

buy Accutane “ …Otuz bin yıl önce ölümün sessizliğinde doğdu takılar. İnsanoğlu, yanı başında susan nefesin geri dönmeyeceğini anladığında, belki son bir kez daha onu kutsamak, gittiği yerde huzur duymasını sağlamak, karanlığın kötülüklerinden korumak için mezarına taşlardan, boynuz ve kemiklerden, deniz kabuklarından yapılma boncuk dizileri, bilezikler ve yüzükler koydu. Propranolol 40mg

order Premarin online İnsanoğlu’nun varoluşuyla başlayan bir  keşifdi  takılar.Korkularını yenmek,yücelik kazanmak,gücünü göstermek,güzel görünmek gibi gerek dinsel gerekse geleneksel sebeplerle  tarih boyunca insanın edindiği bilgiler,tecrübeler,birikimler insana özgü yaratıcılık-ustalık-sabırla  birleşti ve gelişerek günümüze kadar geldi .

Ve takılar,biçimleri ortam ve şartlarını,insanoğlu’nun yaşam koşullarınındaki değişimlerle birlikte estetik varlığını insan varoldukça da sürdürecektir….”  

Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan takının serüvenini izlemek, toplumsal tarihi, dolayısıyla toplumun değişimini ve eğilimlerini de izlemek anlamına gelir.Bunun bilimselliğini arkeoloji,antropoloji ile anlayabiliriz,müzeler ise görselliğini sunar bizlere.

İnsanlığın yaşam sürecinde,malzemesi deniz kabukları,hayvan dişleri,yumuşak taşlar,kemikler ile başlayan takı kullanımı,tarım ve hayvancılığın başladığı yerleşik kültürlerle birlikte madenin-renkli taşların takılara yansıması,cilalanması-parlatılması,boncuk formuna getirilmesi ile devam etmiştir.Daha fazla maden ihtiyacı,yeni madenler arama ilk doğal altın ve gümüşün bulunması,elmas ve tüm diğer az olan taşların toprakdaki  varlığı, takıların tarihsel serüveninde yerini almıştır.

Ve takılar;

Dünya adını verdiğimiz yerkürede, başta insan olmak üzere yaşamı sağlayan ve devam ettiren doğal varlıkların güçlü,zengin, çok çeşitli,uzun soluklu ve yenilenebilir olması,keşfeden  insanın takılarla olan birlikteliğinde  acımasızca tüketen –tüketirken kirleten yapısına da şahitlik yapmıştır.

Günümüz ticari dünyasın da popüler kültür, insanları çağımızın en önemli hastalığı olan  bilinçsizce kirleterek tüketime sevk etmiş olmasıdır.

Dünyada süs- makyaj malzemesi için yapılan harcama 18 milyar dolar, dünya da tüm kadınların üreme sağlığı için gereken para 12 milyar dolardır,

Parfüme harcanan para 15 milyar dolar, evrensel okur-yazarlığın sağlanması için gereken yıllık ek yatırım 5 milyar dolardır.

Satışa hazır bir ton altın elde etmek için 300 bin ton zararlı atık üretilmektedir. Başka bir deyişle altın bir minik takı için ortaya çıkan atık miktarı 3 tondur. Bunların çoğu toprağı,suyu,havayı kirleren zehirleyen siyanür ve kimyasal madde içermektedir.

Yaşama ve tüketime hayat veren doğanın-doğal varlıkların artık bu tür tüketimlere tahammülü kalmamıştır.

Artık takılarının eski masumiyeti de kalmamıştır a inat olsun dercesine;

Filiz’in  Doğal Kolyem sergisi açıldı.28.Eylül-3 .Ekim tarihleri arasında.Bodrum Kaymakamlığı arkasınsa Gambilya Doğal Mutfak da.Tüm malzemesi doğadan,yaratıcılığı ve becerisi Filiz’den kaynaklı bir takı sergisi.

Bize ait süreyi dünyada  insan olarak yaşarken farklı bakışlarımız,düşüncelerimiz vardır. “O ” bizi biz yapan tüm değerlerdir.Yaşam biçimimizdir.

Biz doğaya gönül vermişizdir. Bazılarımız politik-ideolojik söylemlerle dile  getirir, bazılarımız yazar-çizer-anlatır-resmeder-tiyatro eder.Şarkılarla,türkülerle de dile getirir.Doğaya destek verir.Bu sergi ile Filiz Dizdar doğaya verilen mücadeleci  gönüllere bilinciyle, estetik ,görsel güç de vermiştir.Her kullandığı kabuk,taş altından-gümüşden ,her kullandığı kuru çekirdek-tohum  elmasdan daha kıymetlidir.Ellerine  emeğine sağlık.

Nasıl ki ;

Yıllarıdır yakamıza yapışan yaprak gibi,

Bu kolyelerde boynumuzun borcudur.

Nefes aldıkça.