Bodrum Gündem

Gülriz Sururi Yazdı: “BALIKÇI’NIN CENAZESİ”

12.10.2014
0
A+
A-

cheap Fluconazole

Gülriz-Sururi-Halikarnas-Balıkçısını-Yazdı-bodrum-gündem

Valtrex prescription
Kıldan İnce, Kılıçtan Keskince gülriz sururiGülriz Sururi’nin “Kıldan İnce, Kılıçtan Keskince” Kitabından Balıkçının Cenazesi…

Aslında ben Bodrum’u, Bodrumluyu onca yıl sonra Balıkçı’nın cenazesinde tanıdım. Balıkçı yaşamını yitirdi bir gün, gâvur İzmir’in hastanelerinden birinde. Yeğeni Füreyya ve son yıllardaki büyük dostu, yakını Azra Erhat, çok zor koşullarla vasiyetini yerine getirmeye çalıştılar. Balıkçı, Bodrum’da kalmak istiyordu çünkü. Cenazeyi taşıyan minibüsün ardındaki arabada Azra ve Füreyya, Bodrum’a doğru yol alırken, ağlamak için gereken, üzülmek için gereken, anmak için gereken nefesi alamıyorlardı. Balıkçı’ya ölümünde yapılanların, daha doğrusu yapılmayanların utancını duyuyorlardı.

Kemik gibi saatlerce yol aldıktan sonra, Bodrum’a dört kilometre kala vardıkları “Yokuş Başı”nda nefes aldılar ilk kez. Çünkü orada kaymakam, savcı, emniyet amiri, öğretmenler, tüm özel araba sahipleri arabalarıyla ve taksi şoförleri taksileriyle, bisikletliler bisikletleriyle düzenli bir konvoy halinde kornalarını çalarak karşıladılar Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’i. Gene Balıkçı için hazırlanmış çelenkler ve çiçeklerle bir anda süsleyip bezediler tabutu. Minibüs çiçeklerin örtüsü altında minibüslüğünü unutmuş, Halikarnas’ın ayakları olmuştu sanki ve o andan sonra Bodrumlular ve Halikarnas Balıkçısı vardı sadece. Arabalar ardına düştüler Balıkçı’nın, kornalarını, sirenlerini çalıyorlardı artık susmamacasına ve sanki güzel sirenler, denizden, tiz çığlıkları ile çağırıyorlardı sevdiği güzel denizlerin dibine Balıkçı’yı. Bin kere anlattığı, bin kere yaşadığı denizlere doğru yol alıyordu Balıkçı. Artık her şey renk değiştirmişti o andan sonra.

halikarnas-balikcisi-bodrumgundemYaşamım boyunca benzerini göremeyeceğim bir törendi bu. Tiyatro dışı, ama çok teatral bir törendi. Kesinlikle gerçekleştirilen bir tören. Siren sesleri altında Cevat Şakir’in ardından Bodrum’a girdiğimde, birden başka bir yere geldiğimi sandım. O güne kadar görmediğim insanlar, yolların iki yanına sıralanmıştı. Ancak bir cenaze geçecek kadar dar olan beyaz Bodrum sokakları, ince siyah çizgili beyaz futalarını örtünmüş yaşlı kadınlarla dolmuştu. Hemen yanlarında, gene yaşlı, o güne kadar görmediğim ihtiyar erkekler yola dizilmişlerdi sessiz ve saygılı. Yıllardan beri ilk kez evlerinden çıkan çok ihtiyar vardı o gün. Güzelim Bodrum insanları, Halikarnas Balıkçısı’nın güzel Bodrumluları. Onların yıllar önce Balıkçı ile nasıl konuşup şakalaştıklarını görür gibi oluyorum. Belki şu iki büklüm, bastonuna dayanmış dede ile balığa çıkıp beklenmedik bir fırtınada ölümüne savaşmıştı. Belki şu ihtiyar nenenin çocuğuna isim koymuştu, pek çok Bodrumlu çocuğun ismini koyduğu gibi. Onları, Halikarnas Balıkçısı’nı tanıyan onun Bodrumlularını ilk kez gördüm. Bunca yıl Bodrum’u gezdim, gördüm, tanıdım derken, yıllar sonra tanıştım o gün Bodrum’la, gerçek Bodrumluyla.

O gün Balıkçı, son kez yaşadığı anılarıyla dolu sokakları dolaştı. Oturduğu evin önünde durdu bir an ve sonra Girit Mahallesi’nde, şehrin ucundan, denize sıralanmış tüm teknelerin düdükleriyle karşılandı. Özel yatlar yerli teknelerin ardında yerini almışlardı. Ve ağırlığını koydu Bodrumlu kaptanlar, süngerciler, balıkçılar. Gâvur Ali’ler, İsmail Kasa’lar. “Bu bizim hakkımız” dediler, “Balıkçıyı son yolculuğuna çıkarmak bizim hakkımız.” En görkemli özel yatlar “evet” dedi buna, baş eğdi bu isteğe. Balıkçı’yı eller taşıdı çiçekler arasından “Halikarnaslım” isimli tekneye ve denizden dolaştı son kez Balıkçı tüm Bodrum’u kıyı kıyı. Eski limanda karşıladı Halikarnaslım’ı Bodrumlular, sonra bizler, sonra yabancı turistler. Herkes öğretilmeden yerini almıştı. Balıkçı, en önde Bodrumluların elinde, meydanda hazırlanmış yerine geldi. Şiirler söylendi o gün adına, anılar anlatıldı ve bu tören belli süreyi aşmış olacak ki, ikindi namazına yetişemedi. Ama camini imamı “Önemi yok” dedi, “Cenaze namazı geç de olsa kılınacaktır.” Ve galiba bir saat gecikerek namazı kılındı Balıkçı’nın. Erkeklerin büyük bir çoğunluğu namaza durdu meydanda. Sonra, sonra nasıl oldu bilmiyorum, tüm Bodrumlu iki sıra oldu birden dar sokaklarda ve elleri arasından birbirlerine geçirdiler Balıkçı’yı yerlerinden kıpırdamadan, birbirlerine uzattılar telaşlanmadan. İlk kez bir tabut, omuz değiştirerek taşınmadı, eller ellere verdi Balıkçı’yı, taaa orada kalmayı istediği tepeye kadar. Uçar gibi geçip gitti Balıkçı son kez bodrum sokaklarından. Bodrum şehrinin en güzel üç koyunu aynı anda gören tek tepesidir orası ve mezarlık değildir. Yavaş yavaş yürüdük o tepeye Balıkçı’nın ardından, o ekim akşamüzeri. Yaşıtları, arkadaşları ilk toprağı üzerine attıklarında ilk yağmur düştü Bodrum üstüne o yıl, âdeti olmadığı halde. Ve saatlerce sakin sakin yağdı.

purchase Nexium halikarnas-balikcisi-bodrumgundem

Yorumlar

  1. Serap yanar dedi ki:

    Çok etkilendim anlatımdan,bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden…ben de yıllar sonra Bodrum ‘a gelip,(1987) ,mezarının çevre düzenini yaptım Balıkçının…