TARİHİ DOSTUMUZ TUNUS’DA NELER OLDU? BİZDE NELER OLUYOR?

Buy No Rx Bu yazı 29 Ekim günü kaleme alındığından, her şeyden önce, aydınlık günlere yönelip ilerlememiz dileğiyle, Cumhuriyetimizin 91 nci yılını içtenlikle kutluyor, bu vesileyle Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını bir kez daha saygı ve şükranla anıyorum.

Dönelim Tunus’a.

Ocak 2011’de dikta rejiminin devrilmesinden sonra doğan boşluktan yararlanıp seçimlerde önde çıkan Müslüman Kardeşler kökenli İslamcı Ennahda Partisinin iktidar döneminde; solcu muhalif liderlere karşı gerçekleştirilen iki siyasi cinayet, anayasaya şeriat hükümleri konması girişimleri, kadınların eşit haklarının ortadan kaldırılması çabaları ve halkın yaşam tarzına müdahele hevesleri karşısında; başta kadınlar ve sivil toplum olmak üzere Tunus halkı “korkmadan” direndi ve bu direnişini hep sürdürdü. On milyon nüfuslu Tunus’ta yüzbinler kadını erkeğiyle barışçı gösterilerde yer aldı.

26 Ekim 2014 milletvekili seçimlerinde ise, çok kısa süre önce kurulmuş olmasına ve içerisinde çeşitli akımları barındırmasına karşın; laiklik, demokrasi, özgürlük gibi ortak paydaları benimseyip bu değerleri en iyi temsil eden Nidaa Tounes (Tunusun Sesi) partisine halkın çoğunluğu oy verdi. Laik kazanımlarını tehdit edenlere, istikballerini karartmak isteyenlere, bunlara yandaşlık etmiş olan sözde solculara ve liberallere, bunun yanı sıra 2011 öncesi dikta yönetimi heveslilerine de hayır dedi bu halk. Aydınlık bir gelecek için esomeprazole online “şahsi menfaat düşkünlüğüne kapılmadan” oyunu kullandı, demokratik yoldan İslamcıları iktidardan düşürdü.

Atatürk’ten ilham alan efsanevi lider Bourguiba’nın Tunus’unda, sadece 48 yıl önce bağımsızlığına kavuşan ve Cumhuriyeti kuran Tunus’ta, demokrasinin emekleme safhasında olduğu Tunus’ta bunlar oldu.

Bir zamanlar Tunus’a örnek olan laik Türkiye Cumhuriyeti 91 yaşında, eksik de olsa demokrasi deneyimi yarım yüzyılın ötesinde.

Şimdi son dönemlerde bizim yaşadıklarımıza bakalım:

Gezi protestolarına verilen gayrı-insani ve antidemokratik karşılık;

Van depremzedelerinin perişan hali;

Büyük Soma faciası;

Roboski/Uludere katliamı;

Ermenek faciası;

Validebağ direnişi, öldürülen gençler, kadınlar, askerler, polisler;

Ergenekon, Balyoz, casusluk, şike davalarında hukuksuzluk ve adaletsizlik iddiaları; Yolsuzluk iddialarının üstünün kapatılması; yasadışı olduğu iddia edilen

Cumhurbaşkanlığı/ Başbakanlık binası; bütün eğitim sisteminin dinselleştirilmesi çabaları;

Ülke içinde ve dış politikada mezhepçiliğin öne çıkarılması;

Bizden olanlar ile tarafsız ve karşıt olanlar ayrımcılığı;

Korku imparatorluğu yaratılması;

Menfaatlerin pazarlanması, vs…

Herhalde, “korkmayan” ve order Colchicine “şahsi menfaat düşkünü olmayan” bir topluma ve önderlik edecek siyasi muhalefet ile sivil topluma ihtiyacımız var.

Huzur, barış, demokrasi, laiklik, hak ve özgürlükler için.

Sevgi ve saygılarımla…

Naci Akıncı

E. Büyükelçi