Ranta Yağmaya Yetti Gari Demek İçin, İmza Ver

2013 yılında yasalarda yapılan değişiklikler ile Kissebükü-Adalıya’ya ETS Grup tarafından bin yataklı 5 yıldızlı otel yapılmak üzere yapılan tahsisinin iptali için bir araya gelen bir çok kurum, kuruluş ve STK’lar imza kampanyası başlattı.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem order Fluoxetine

Trafo’da, Bodrum Denizciler Derneği tarafından “Kissebükü-Adalıya’ya ETS Grup tarafından bin yataklı 5 yıldızlı otel yapılmak üzere yapılan tahsisinin iptali” için başlatılan imza kampanyasına ve basın açıklamasına CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ve MHP Bodrum İlçe Başkanı Asım Başaran birlikte imza atarak destek verdi.

“Yolu, alt yapısı olmayan, Kissebükü-Adalıyalı’ya bırakın böyle devasa tesisler, küçücük bir yapı, bir iskele vb. şeyler bile yapmak yanlıştır.” Diyerek isyanını dile getiren Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz “Buradaki yapılaşma, yeni yapılan Muğla Milas Çökertme ve Datça turizm imar planlarından anlaşılacağı gibi(ki bunlarda dava konusu olmuştur)diğer koylarımıza da yayılacak, tüm körfezin ormanlarından binlerce ağacın kesilmesi, ekosistemin geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde bozulması ve Gökova Körfezi’nde ki cennet koyların yok olması ile sonuçlanacaktır.” dedi.

CHP ve MHP İlçe Başkanları Yan Yana İmza Attılar…

Kissebükü-Adalıya’ya ETS Grup tarafından bin yataklı 5 yıldızlı otel yapılmak üzere yapılan tahsisinin iptali için bir araya gelen CHP ve MHP ilçe Başkanları konuyu çok önemsediklerini dile getirdiler. CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen Gökova gibi bir yerin, bir firmaya tahsis edilmesini yanlış buluyoruz diyerek şu açıklamayı yaptı.

“Bodrum’un deniz turizmiyle ilgili yat turizmiyle ilgili ciddi kayıpları olacaktır. Karada olan kadar bizim denizde de ciddi turizm gelirlerimiz vardır. Eğer bu talan başlarsa Gökova’da yarın yat turizmi yapamayacağız. Dünyanın cennet köşesinden birisini kaybedeceğiz. Bu konuda biz CHP İlçe başkanlığı olarak bu işin karşısında olmaya devam edeceğiz ve duracağız. Bununla ilgili STK’lara desteklerimiz devam edecektir” isotretinoin online

CHP ilçe Başkanı Seymen ile birlikte imza veren, MHP İlçe Başkanı Asım Başaran ise şöyle konuştu;

“Bodrum’un marka değerinin oluşmasında önemli katkılar sunan dünya literatürüne girmiş Bodrum guletinin, kendine başlangıç noktalarından olan Kissebükü’nün bu şekilde imara açılmasına hem Bodrum’un doğal güzelliklerini korumak açısında hemde Bodrum’da denizcilik sektörüne büyük darbe vuracağından biz bunu bir katliam olarak görüyoruz ve bu konuda hem yereldeki yetkilileri hem de genelde iktidar olan siyasileri bu işten biran önce dönmeye davet ediyoruz. Bu toprakları geçmişte bize bu şekilde dünya harikası olarak bıraktıysa bizde gelecek nesillere bu şekilde bırakma sorumluluğunda olmalıyız. Bende herkesi bu sorumluluk çizgisinde hareket etmeye davet ediyorum.”

CHP ve MHP İlçe Başkanlarının birlikte imza vermesine “Aklın yolu bir” diyerek memnuniyetini dile getiren Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, “Aklın yolu birdir. Hepinizin gördüğü gibi Bodrum bütün kamu ve kuruluşlarıyla bütün kamuoyuyla, sivil toplum örgütleriyle, bireyleriyle bu işe karşıyız. Bize göre bir inat uğruna yapılan başka yerler gibi burası da bir inat uğruna feda edilmeye çalışılıyor. Boynumuzun borcu bunu önleyeceğiz, yaptırmayacağız.” dedi.

Deniz Ticaret Odası Başkanı Gündüz Nalbantoğlu’da, Kissebükü’nün yapılaşmaması için uzun zamandan bu yana mücadele ettiklerine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı. “İlk yapılaşma aşamasında davayı kazanma aşamasındayken dava düştüğü için neticelenmedi. Biz yaptırmamak için elimizden geleni yapacağız. Oraya otel yapılması demek Gökova’nın bitmesi demek. Çünkü önümüzde gayet güzel bir örneği var. Güvercinlikte bir tane otel yapıldı şimdi ikincisi başladı bir üçüncüsü de gelmek üzere. Buraya da bir otel yapılırsa Gökova’nın içine doğru biz bu sahayı tamamen kaybedeceğiz. Hep marka olmaktan bahsediliyor. Bugün yurt dışından gelen gerek turist gerek zenginler, gerekse devlet büyükleri, hiçbiri ben şu otele gittim şöyle şey yaptım demiyor. Ama hepsi Mavi yolculuğa gitmiş tadı damaklarında kalmış hep onu telaffuz ediyorlar. Bunu unutmamak lazım.”

Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Başkanı olan Bodrumlu turizmci Galip Gür çok üzüldüğünü dile getirerek ” buy Indocin Çok değişik duygular içindeyim aslında. Ben 17 senedir bu teşkilatın içindeyim. Yaklaşık 2,5 senedir de bu teşkilatın Türk başkanlığını yapıyorum. Gittiğimiz bütün toplantı ve kongrelerde çeşitli yöneticilerle bir araya geldik. Kaymakam, Vali Başbakanlara kadar ve hep yaptığımız karşılıklı görüşmelerde onlar bizden bu farklı koy olarak seçilmelerinden dolayı bu güzelliği nasıl koruyacakları hakkında bizden hep bilgiler aldılar. Ben Türk başkan olarak bu kişilere ne yapmaları gerektiğini anlatan bir kişi olarak kendi ülkemde gelip bir toplantıda kendi koylarımızı savunmak için bir araya gelmemiz aslında beni o kadar çok üzüyor ki, ben düşünüyorum biz neye karşı koyuyoruz koylarımızı. Karmaşık duygular içindeyim. İşin bu dereceye kadar gelmesi çok üzücü bir olay. Üzüntüyle karışık bir mahcubiyet duyuyorum. Bu konuyla ilgili dünyanın birçok bölgesinde en üst düzey insanlara brifing yapmış bir insan olarak ben bu olayı nasıl aktarmalıyım. Sözün bittiği yerdeyim.” dedi.

Bodrum’da bulunan onlarca sivil toplum örgütü ile birlikte CHP, MHP ve Ak Parti başta tüm siyasi partilerin, Bodrum Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası, İMO, Bodrum Baro Temsilciliği gibi bir çok kurum, kuruluş ve STK’ların destek verdiği Kissebükü-Adalıya’ya bin yataklı 5 yıldızlı otel yapılmak üzere yapılan tahsisinin iptali için düzenlenen basın açıklamasını, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz okudu;

Basın açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:

“Kissebükü-Adalıyalı; bizim kıyı ve koylarımızda, bizim kültür insanlarımızın öncülüğünde doğup büyüyen ve dünya çapında marka olan Mavi Yolculuğun ve tüm denizcilerin Gökova’daki en önemli demirleme alanlarından biridir. Dolayısı ile Doğal, Tarihi ve Kültürel açıdan öneminin yanı sıra deniz turizmi açısından çok değerlidir. Böyle bakir ve doğal koylar Türkiye’de hatta Akdeniz çanağında çok azdır ve süratle kaybolmaktadır, bu nedenle tüm denizciler için cazibe merkezidir. Dünya Mirası olan Kissebükü-Adalıyalı bu değerlerin bilincinde olan insanlar için korunması gereken bir cennet köşesidir. Ancak bu özellikleri ile rant peşinde koşan talancıların da hayallerini süslemektedir. 20 yılı aşkın zamandır yasa ve yönetmelikler göz ardı edilerek, keyfe ve siparişlere göre uygulamalar yapılarak, yasalar değiştirilerek,  yetmediğinde yeni yasalar yapılarak çeşitli saldırılarla talan edilmeye çalışılmıştır. Ancak talan, rant zihniyetinin egemen olduğu coğrafyamızda buraların bugüne kadar korunmuş olmasını, buraya karadan ulaşımın zor olmasına ve buranın değerini bilen Bodrum’luların, denizcilerin, odaların, derneklerin ve partilerin elbirliği ile engellemesine borçluyuz. Ancak Kissebükü-Adalıyalı Koy’u  yeniden saldırıya maruz kalmış durumda. Anayasa Mahkemesinin ‘’Orman Arazilerinin turizme tahsis edilmemesi  kararı” 2634 sayılı Turizm Teşvik Yasasına yapılan eklerle delindi. Mevzuata uysun diye Adalıyalı’nın doğal ve tarihi SİT alanı olması hiçe sayılarak  1/25.000 lik çevre düzeni planında turizm merkezi olarak işaretlendi. Tahsisler iptal edilmesine rağmen; eski tahsisleri yeniden geçerli kabul ediyoruz dendi ve 105.000  Metrekarelik orman alanı otel yapması için sipariş veren bir firmaya tahsis edildi. Oysa doğa kimsenin malı değildir. Orman alanları, doğa, tarihi ve kültürel değerler, koylar, sahiller  birilerinin çıkarı için peşkeş çekilemez. Yapılmak istenen bir yağmadır. Bu kıyımı devletle işbirliği içinde yapmaya çalışan, siparişi veren, Bodrum’da gelişip, büyüyen bu firma, şimdi Bodrum’un doğasını, tarihini, yerel insanın en önemli geçim kaynağı Mavi Yolculuğu ve buna dayanan yerel ekonomiyi ve yaşam alanlarımızı rantı için yok etmeye çalışıyor. Mavi Yolculuk ve yatçılık; yan sektörleri ile birlikte ülke turizminin ve yerel ekonominin çok önemli bir parçasıdır. Bu koyları kaybetmek Mavi Yolculuğu ve yatçılığı öldürmek, Bodrum ve ülke turizmine çok büyük zararlar vermek demektir. Yolu, alt yapısı olmayan, Kissebükü-Adalıyalı’ya bırakın böyle devasa tesisler, küçücük bir yapı, bir iskele vb. şeyler bile yapmak yanlıştır. Buradaki yapılaşma,  yeni yapılan Muğla Milas Çökertme ve Datça turizm imar planlarından anlaşılacağı gibi(ki bunlarda dava konusu olmuştur)diğer koylarımıza da yayılacak, tüm körfezin ormanlarından binlerce ağacın kesilmesi, ekosistemin geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde bozulması ve  Gökova Körfezi’nde ki cennet koyların yok olması ile sonuçlanacaktır. Gördüğümüz, bildiğimiz örnekler ortadadır. İşte Pina Yarımadası, işte Cennet Koy, İşte Usuluk Tabiat Parkı ve diğer koylarımız. Görünen köy kılavuz istemez. Rant için Mavi Yolculuğun Bodrum’un Gökova’nın bizim kalbimizi de söküp atmak istiyorlar. Bu kötülüğe izin vermeyeceğiz. Ormanların, arkeolojik alanların yaşam alanı olarak tahsis edilmesini kabul etmiyoruz. Buralara göz dikerek yok etmek isteyenler ne kadar suçluysa, bunu önlemek için en basit girişimden kaçınanlar da  tarih, insanlık ve gelecek kuşaklar karşısında suçlu olacaktır. Evet, bu talan başlamadan dur demek elimizde. 23 yıldır Kissebükü direniyor, bu direnişine destek ol, bu direnişin sesi ol.”

Yaklaşık 200 kişinin ve yüze yakın kurum, kuruluş ve STK tarafından, Kissebükü’ne otel için verilen tahsisin iptali için imza kampanyası ve basın açıklamasında özellikle “Doğa kimsenin malı değildir. Orman alanları, doğa, tarihi ve kültürel değerler, koylar, sahiller  birilerinin çıkarı için peşkeş çekilemez. Yapılmak istenen bir yağmadır.” İfadesi üzerinde görüş birliğine varılıyor.