RES’e Değil, Yerine Karşıyız

Yalıkavak-Geriş Çevre Koruma Platformu tarafından düzenlenen seminerde Bodrum Yalıkavak’a yapılacak olan Rüzgar Enerji Sisteminin çevreye etkileri konusunda bilgiler verildi. levonorgestrel price Topamax online

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem buy misoprostol

Yalıkavak-Geriş Çevre Koruma Platformu tarafından son dönemde Bodrum gündeminde yoğun olarak tartışılan RES’ler ile ilgili bir seminer düzenlendi.

Yalıkavak Belediyesi Mehmet Bayzıt Kültür Merkezi’ndeki yapılan toplantıya CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr Adnan Diler, ile birlikte CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, Bodrum Belediye Meclis üyeleri Tuğrul Acar, Ali Öztürk ve Mustafa Saruhan, Bodrum Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu ve yurttaşlar katıldı. Projeye değil Yerine Karşıyız sloganı ile yola çıkan Yalıkavak-Geriş Çevre Koruma Platformu üyesi Hasan Yokarlı ve Remzi Kazmaz acele bir şekilde kamulaştırma yapılan alanın çok geniş olduğunu söylediler. Av.Remzi Kazmaz ise “Ama minnacık bir köşede RES’lerini kuruyorlar. O kocaman alanda ne olacak? “Kamu yararı da var” diyerek bu işe başlamışlar. Halk neresinde. Halk yok” dedi. Şubat ayında da konu ile ilgili Bodrum’da başka bir toplantı yapacaklarını duyuran Kazmaz platformlarının tüm çevre dostlarını içine aldığını söyledi.

YATIRIMCILAR SADECE PARA GÖZÜ İLE BAKIYORLAR…

CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar toplantının tamamına katılamayacağını ifade ederek katılımcılardan özür diledi. Çandar konu ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı;

“Bu konu gündeme geldiğinde bunu meclise taşıyalım, hiç değilse meclis gündemine girsin. Bunun bir şekilde görüşülmesini veya tartışılmasını sağlarız. Bireysel olarak milletvekilleri arasında, daha sonra da bunu bir baskı haline dönüştürebiliriz, bakanlık üzerinde de diye planladık. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Burada sıkıntı şu; Bu tür baskı unsurları demokrasiyi içselleştirmiş toplumlarda anlamlı. Ancak ne yazık ki bizim muhataplarımızın demokrasi ile olan ilişkileri “demokrasi kendi işlerine ne kadar yararsa” kapsamı içerisinde kalıyor. Bunun dışında demokrasinin onlar için hiçbir anlamı yok. Bu nedenle de bizim normal ülkelerde, demokratik tepkilerin baskı unsuru olabildiği demokrasinin işlediği toplumlardaki çalışanların en az iki üç katı daha fazla çalışmamız gerekiyor. Ki sivil toplum baskı unsuru olabilsin. Çünkü kafa yapıları çok önemli, karşımızdaki bu konuyu anlatmaya çalıştığımız insanlar, dünyaya para gözüyle bakıyorlar, dolar gözüyle. Ne kadar para kazanırım?

BİRİNCİ DERECE TARİHİ SİT ALANI…

RES yapılacak alanın birinci derece de tarihi sit alanı olduğunu anımsatan Çandar konuşmasına şöyle devam etti;

“Adnan Diler hocamla daha önce de birlikte çalıştık. Çok güzel de şeyler yaptık. Destek gelmesi lazım sivil toplumdan, ki biz orada bir şey yapalım. Durduk yere kafamıza göre bir şeyler yapma olanağımız yok. Atilla Koç şöyle bir şey söyledi. Kültür Bakanı bunu söyleyen. “Allah aşkına gavurlar alsınlar, ne kadar antik diyorsunuz taş varsa bizim İslam eserlerimizi geri versinler”. Şaka yapıyor, yanlış duymuş olabilir miyim acaba? dedim. Bir Kültür Bakanı bu kadar mı sığ olur. Cahil. Şimdi bunları anlatıyoruz, gittim ben mecliste konuştum. Daha önce Kisse Bükü içinde de aynı şeyi yaptım. Mavi Yol gurubundan arkadaşlarımız oranın kocaman pankartını hazırladılar, gittim ben mecliste gösterdim AKP sıralarına karşı. Dedim ki arkadaşlar bunu gösteriyorum birazdan yapacağım konuşma bu doğa cenneti üzerine olacak. AKP sıralarından şöyle bir ses geldi: “Ya Tolga Bey çok güzel bir yermiş burası, buraya ne güzel otel yapılır”. Komik aslında, trajik bir şey. Muhalefet sıralarında biri konuşuyor. Demek ki eleştiri yapacak. Adamların tepkileri bu. Güvercinlik koyunu Erdoğan geldi gördü. Gezerken evleri otelleri görünce vay vicdansızlar, kim yaptı kim izin veriyor bunlara dedi. Ama akşam da Rixos Otelde kaldı. Yani ruhsatı olmayan bir otel. Daha sonra aldılar ama. Erdoğan’ın arkadaşı sahibi. Siz yapıyorsunuz siz izin veriyorsunuz.”

ARKEOLOGLAR ve KENT KONSEYİ DE RES’E KARŞI…

Çeşme’de çevreye zarar verdiği gerekçesiyle rüzgar enerjisi santrali kurulumuna karşı çıkan Çeşme Belediyesinın CHP’li Meclis Üyesi ve Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu üyesi Biyolog Esen Fatma Kabadayı Whiting’de yer aldığı seminerde “Projeye değil yerine karşıyız” sloganıyla hazırlanan “Rüzgarın gölgesi” adlı haber-belgesel filmi de izlendi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler, bölgenin tarihiyle ilgili bilgi verdi. Diler, rüzgar güllerinin antik peyzaja zarar vereceğini savundu. Bodrum Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu ise, konseyin görüşü olarak RES’leri savunduklarını ama insan yerleşimlerinin içine yapılmasına karşı olduklarını söyledi.