Bodrum Gündem

“Laik, Bilimsel, Anadilde Ve Demokratik Eğitim” İçin Boykot

13.02.2015
0
A+
A-

Buy Strattera online Laik Bilimsel, Anadilde Ve Demokratik Eğitim İçin Boykot (1)

buy Propranolol Tüm yurtta olduğu gibi Bodrum’da da “Laik, bilimsel, anadilde ve demokratik eğitim” talebiyle iş bırakan Eğitim-Sen Bodrum üyeleri ve Birleşik Haziran Hareketi üyeleri Belediye Meydanında basın açıklaması yaptı.

Bodrum Gündem Haber

“Laik, bilimsel, anadilde ve demokratik eğitim” talebiyle iş bırakan Eğitim-Sen ve Birleşik Haziran Hareketi üyeleri Bodrum Belediye Meydanında basın açıklaması yaptı. Bodrum Belediye Meydanı’nda gerçekleşen basın açıklamasına yaklaşık 150 kişi katılırken, Eğitim-Sen Bodrum Temsilcisi Ahmet Paksoy’un okuduğu basın açıklaması sık sık “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Yasaklar Bizi Yıldıramaz”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Çağdışı Eğitime Hayır” sloganlarıyla kesildi.
Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi iktidarın denetimine girdiği ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin verilmeyeceği iddiasıyla bugün ülke çapında düzenlenen eylemlerde, Laik Bilimsel, Anadilinde Eğitim ve Demokratik Yaşam İçin iş bırakıldığı ifade edildi. Basın açıklamasının başlangıcında Metal İşçilerinin direnişiyle ilgili de bir değerlendirme yapılarak metal işçilerine destek mesajı verildi.

order Premarin online Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Türkiye`de eğitim sistemi ve toplumsal yaşamın siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda tekçi, baskıcı ve dayatmacı bir şekilde düzenlenmektedir. Eğitimin bütün kademelerinde pedagoji bilimine tamamen aykırı, bilim düşmanı politika ve uygulamalar artmıştır. Okul öncesinden üniversitelere kadar eğitim sistemi büyük oranda dini kural ve referanslara göre biçimlendirilmektedir. 

Siyasi iktidar, eğitim sistemini bilimsel ve demokratik değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı politikaları hayata geçirmektedir. AKP, çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye toplumunu özellikle inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırmayı ve çatışma alanları yaratarak, baskıcı, otoriter iktidarını pekiştirmeyi hedeflemektedir. 
Eğitimde 4+4+4 dayatması, zorunlu ve “zorunlu seçmeli” din dersleri uygulaması, TEOG, YGS ve LYS`de öğrencilere din soruları sorulması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması, öğretmen atamalarındaki branş dağılımı, okullara mescit açılmasının zorunlu tutulması; karma eğitimi kaldırma girişimleri, artan siyasi kadrolaşma uygulamaları ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar gibi birçok konu başlığında, eğitimin dini kurallara göre düzenlenmesi uygulamaları hızla artmaktadır. 
İktidarın eğitimi tamamen dini kurallara göre düzenlemek hedefiyle 19. Milli Eğitim Şurası`nda aldığı kararlar, eğitim sisteminin ve ülkenin nereye götürülmek istendiğini açıkça göstermektedir. AKP`nin tüm topluma yönelik zorla “tek din, tek dil, tek mezhep” dayatması, toplumun farklı kesimlerine yönelik ayrımcı, dışlayıcı ve farklı inanç ve kimlikleri aşağılamaya dayanan uygulamaların artmasına neden olmuştur. 
Türkiye`de eğitim kurumları, AKP`nin mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılırken, iç güvenlik paketi gibi faşizan özellikler gösteren düzenlemelerle laik, bilimsel eğitime ve demokratik yaşam anlayışına karşı siyasal iktidar resmen savaş ilan etmiştir. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ve bütün yurttaşların eşit haklar temelinde bir arada yaşaması ile mümkündür. 
Hiçbir toplum birbirinin aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmadığına göre, tüm düşünce, inanç ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece belli bir inanç sisteminin kural ve ibadetini okullarda öğretmesi kabul edilemez. Devlet, kişisel bir alan olan inanç alanından elini çekmeli, siyasi iktidar inanç alanını kendi çıkarları için istismar etmekten derhal vazgeçmelidir.  Katılımlarından ve desteklerinden dolayı tüm emek dostlarına teşekkür ediyor; Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için önümüzdeki günlerde de sizlerle birlikte yürüyüşümüzü sürdürmek istiyoruz”
Basın açıklamasının ardından grup olaysız şekilde dağıldı.

Yorumlar

  1. ismail gun dedi ki:

    evet, Egitim sen’in talebi makul gorunuyor.
    Ama,
    Aciklama-pankart ve sloganlara bakilirsa, emperyalizmin bolge ulkeleri halklarini parcalayip yonetmek icin dayattigi boluculuk masasi olmayi ustlenmis pkk ve onun siyasi uzantilarinin gurupcuklarinin (hdp-odp-bdp) laik ve bilimsel egitim talebi ortusunde kurtculuk ve boluculuk taleplerini yansittiklari bir protesto oldu.
    ‘birlesik haziran hareketi’nin de ayni degirmene su tasidigini boylece gozlemlemis oldum.
    halklarin kardesliginden, demokrasiye ve esitlige kadar insanca taleplerden dem vurulurken, alevi magduriyetinide kullanmayi iyi beceriyorlar.
    sordum kurtce pankart acmis birine, ne yaziyor onda diye, anadilde egitim hakki istiyorum’ yaziyor dedi. dedim, yasak degil ki’ dedi, ama okulu da devlet yapsin istiyoruz’
    ulan en akilli sen misin? git bakalim hangi modern bati ulkesinde ikinci bir dilde egitim serbest ve yapilabiliyor? cehalet iste, kendi bindigi dali kestirirler adama cikar sahipleri
    eee, tarlayi bos birakirsan ayrik basar, iste boyle!
    yazik ve
    ‘yuh