Bodrum Gündem

HDP MUĞLA MİLLETVEKİLİ ADAYLARI NORMAL İNSANLAR…

Untitled-1Halkların Demokratik Partisi Bodrum İlçe Başkanlığı’nın Muğla milletvekili adaylarını tanıtım toplantısı 23 Mayıs 2015 Cumartesi günü Bitez’de bir otelde yaklaşık yüz kişinin katılımıyla yapıldı. Aslında bu toplantı belediyenin Trafo’sunda yapılacaktı ama çok yüksek fiyat çektikleri için olmamış.

Muğladan altı aday var, dördü oradaydı ve sırayla kendilerini tanıttılar. Önce dördüncü sıra adayı Mehmet Emin Gers çok kısa bir konuşma yaptı, “Abi bize oy verin!” dedi. Sonra altıncı sıra adayı Ayla Apleyla, yıllar içinde çalıştığı sosyalist partilerdeki tecrübelerinin ve birikiminin bugün HDP çatısı altında işe yaraması için çaba verdiğini anlattı. İkinci sıra adayı Mehmet Polat, kürt halkının evrensel insan hakları beyannamesinde belirtilen haklarının kazanılması için verilen uzun mücadeleden yetiştiğini ve Bodrum’da yaşadığını söyledi. Son olarak birinci sıra adayı Hürriyet Karadeniz, evrenselci, antikapitalist, doğa ile uyum içinde bir yaşam için mücadeleyi seçtiğini ve fikirlerini yaşam pratiğinde de gerçekleştirmeye çalıştığını anlattı ve kadın hakları savunucusu olduğunu vurguladı. Hürriyet Hanım’ın iki kez yanlışlıkla HDP yerine ÖDP demesinden eski ÖDP’li olduğunu anladık. Hürriyet hanım, salondan gelen itirazlara rağmen HDP’yi “eski” ÖDP’ye benzetti. Sonra HDP’nin ÖDP’deki önemli bir eksikliği tamamladığını yani tavandan değil tabandan gelen hareketle kürt halkının özgürlük mücadelesinin solda birleşerek bunu tüm Türkiye halklarına yayma fırsatı doğurduğunu anlattı.

Adaylar uzatmadan sorular kısmına geçtiler. İzleyicilerden gelen dikkate değer sorular arasında ilki, sol-sosyalist hareketin 90’larda Anadolu’nun doğusunda (tarihçiler oraya Kürdistan adını veriyorlar) yaşanan insanlıkdışı faşist baskı ve cinayetlere karşı çok geç “uyandıkları” eleştirisi ile birlikte durumun şimdi ne olduğu idi. Ayla Hanım, sosyalist gelenekten gelen bir aday olduğunu belirterek bunun doğru olmadığını, şahsının ve sosyalist hareketin her zaman kürt halkının haklarının kazanılması mücadelesinde bilinçli davrandığını söyledi. Hürriyet Hanım, bu eleştiriyi önemli ve yerinde bularak, hakikaten türk sosyalistlerinin, belki de 12 Eylül ve sonrası faşizmi ile ezilmelerinden dolayı çok sonra “aydıklarını” söyledi. Her iki aday da söylemlerinde, önemli olanın “bugün” verilen mücadele olduğunu belirttiler. HDP’nin “Büyük İnsanlık” başlıklı seçim bildirisinin mutlaka okunmasını istediler.

En çok sorulan ve üzerinde tartışılan konu, HDP’nin barajı geçerse AKP ile anlaşarak Tayyibi başkan yaptırıp yaptırmayacağıydı. Tüm adaylar bunu kesin bir dille redderek, arkalarındaki afişi gösterip, “Seni başkan yaptırmayacağız!” sloganının ana sloganları olduğunu söylediler. HDP’nin AKP ile koalisyonunun söz konusu olmadığını belirttiler. Hürriyet Hanım ilkelerinden vazgeçmeyeceklerini, AKP’nin de bu ilkeleri kabul etmesinin olası görünmediğini söyledi. Ülkenin hükümetsiz kalmasının söz konusu olmadığını, koalisyon ya da azınlık hükümeti kurulabileceğini söyledi. treatment of erectile dysfunction order Indocin HDP’nin meclise girmesinin Türkiye’ye nefes aldıracağını belirtti.

Bir başka önemli tartışma, dindar kürtlerin AKP’den HDP’ye yönelimiydi. Mehmet Polat, kürtlerin IŞİD zulmünü gördükten sonra ve Kobane direnişiyle artık bu din sömürüsünün yanlış olduğunu anladıklarını ve her dine eşit yaklaşan HDP’ye yöneldiklerini söyledi. Mehmet Polat ayrıca, Atatürk’e bir ulusun kurucu lideri olması sebebiyle saygı duyduklarını ve tüm ulusların kurucu-kurtarıcı liderlerine saygı duyulması gerektiğini söyledi. Polat, 1921 anayasasında kürtlere “muhtariyet” yani özerklik verildiğini ancak 1924 anayasasında bunun inkar edildiğini söyledi. HDP’nin demokratik özerklik talebinin yalnızca kürtlerin çoğunlukta olduğu yerler için değil, tüm Türkiye için olduğunu ifade etti.

Bir genç erkek izleyici, kürt ulusçuluğunu savundu. Kürt ulusçuluğunun, evrenselci sol-sosyalist mücadele ile çelişmediğini, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı olduğunu belirtti, fikirlerini özgürce dile getirdi.

Bir başka genç kadın izleyici, oyunu kurban olduğum Fırtına Vadi’sinde vereceğini, şu ana kadar kararsız olduğunu ancak bu toplantıyı yaşayınca gönül rahatlığıyla HDP’ye oy vermeye ikna olduğunu söyledi. Aynı genç kadın, çevresinde “apolitik” olarak tarif edilen bir çok gencin sistemi protesto etmek için oy kullanmayacağını söyledi ve sordu : “Onları ikna etmek için ne diyebilirim?” Yanıt, Selahattin Demirtaş’ın “Eski sevgilinizi dahi HDP’ye oy vermeye ikna edin” ifadesi olunca, gülüşmeler yaşandı.

Toplantı bitti ve kokteyl başladı. Eğitimci bir dost ile yanyana geldik, “Bizim sendikaya gelen bilgilere göre AKP bu seçimde öğretmenleri değil imamları sandık görevlisi olarak atıyor” dedi. Yanımıza gelen Hürriyet Hanım, en önemli endişelerinin “seçim hilesi” olduğunu belirtti. Hilenin çoğunlukla  oy sayımında değil, oyların dijital sisteme aktarımında yapıldığını belirterek, AKP baskısı altında sandık temsilcilerine “ıslak imzalı belge” verilmediğini, örgütlü oldukları ilçeleri kontrol edebileceklerini ama örgütsüz oldukları yerlerde, örneğin Yatağan veya Kavaklıdere’de yapabilecekleri birşey olmadığını söyledi. Sendikacı eğitimci, HDP birinci sıra milletvekili adayına şu öneride bulundu : “CHP ile işbirliği yapmak gerek.” buy Ventolin no prescription

Bana göre HDP milletvekili adayları normal insanlar. Kimseye tepeden bakmıyorlar ve olduklarından farklı görünmeye çalışmıyorlar.

serdar_anlagan_bodrum_gundem

ETİKETLER:
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.