SİYASET ARİTMETİĞİNE TERS KAFALAR

order methotrexate online Buy Toradol order paxil    Neye üzülüyorum biliyor musunuz? Türkiye bu seçimde de problemlerini çözemeyecek.

Nereye ve kime oy verirsek verelim, yönetimde değişikliği sağlamamız mümkün değil. Hani bir sürpriz olur da koalisyona gitmek zorunda kalırsak, onda bile şansımız yok.Hükümeti AKP ile HDP kurar ki,o takdirde bugünleri bile arayabiliriz.

CHP ile MHP ortak girselerdi seçime, sağcılar MHP’ye, solcular ise CHP’ye oy verselerdi, Vatan Partisi, Saadet ve BBP ortaklığı da bu ittifaka katılsaydı eğer, o takdirde AKP-HDP oyları yüzde 45’i aşamazdı. Bu durumda iktidar el değiştirir, hükümeti CHP-MHP ve diğer ortaklar kurardı.

Bizim siyasetçiler, milli menfaatlerden önce kendi menfaatlerini düşünürler. Öyle olduğu içindir ki, ülkenin iki yakası bir türlü bir araya gelmez. Burada Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’yi de suçluyorum. Seçime el ele girmek yerine ayrı ayrı girmek, AKP takımından başka kime ne kazandırır ki..?CHP tek başına iktidara gelemez.Bu kafayla koalisyon ihtimali bile yaratamaz.MHP’nin yüzde 20’yi aşması

-2-

mucize olur. Vatan Partisi barajı geçemez.Saadet-BBP ortaklığının yüzde 5’i geçmesi beklenemez. Peki ne olacak şimdi?

AKP ile HDP karlı çıkarlar bu seçimden.AKP’nin oyu bir miktar düşer ama, HDP’nin desteği iktidarı bırakmamak için yeter de artar bile.Oysa Türkiye’nin AKP’den kurtulmaya o kadar ihtiyacı var ki…Ama muhalefetin siyaset aritmetiğine ters çalışan kafası,buna engel oluyor işte..

CHP’nin oylarını Vatan Partisi ile Kürtler hayli tırtıklıyor.MHP’ye ise Büyük Birlik Partisi zarar veriyor.Bahçeli’nin artık değişmesi gerektiğini söyleyenlerin sayısı az değil.Millet genç politikacıya hasret…Selahattin Demirtaş’a gösterilen ilgi ve sempatinin bir sebebi de bu..

AKP tek başına iktidarı kaybetmemek için ne mümkünse yapıyor. Anayasayı, yasaları, mevzuatları açıkça çiğniyor. Devletin tüm imkanlarını rahatça kullanıyor.Medyanın yüzde 75’i ellerinde,istediği gibi motive ediyor halkı.Bindirilmiş kıtalar,taşıma kalabalıklar meydanları dolduruyor.Büyük paralar harcıyorlar bu işlere.Cumhurbaşkanı bir yandan, Başbakan öte yandan,AKP’ye oy istiyorlar.Böyle

-3-

şey olur mu, Yüksek Seçim Kurulu ile Yargıtay Başsavcılığı ne güne duruyor?

Seçimler ülke yönetimine taze kan taşır. Biz ise aynı kanı yıllarca döndürüyoruz damarlarımızda. Dünyanın masrafını yapıyoruz, inanılmaz paralar harcıyoruz, milletçe sandıklara koşuyoruz ama değiştiremiyoruz kaderimizi.Ne yazık ki,bu seçimde de böyle olacak.İnşallah yanılırım ama,görünen köy kılavuz istemiyor işte.

Diyelim düşürdük AKP’yi, karanlığa ve gericiliğe ‘’dur’’ dedik, acaba yürüyebilecek miyiz aydınlığa? Fotoğrafın bir de bu yüzü var, onu görmezden gelemeyiz. Dinciler, laiklik düşmanları, yobazlar yıllarca geceli gündüzlü çalışırken, bizler uyuduk, pek oralı olmadık, önlerini kesemedik bunların. Öyle bir teşkilatlandılar, devlete öyle ustaca sızdılar ki,değil üç seçimde on seçimde bile temizleyemeyiz gericileri.Türkiye’nin aydınlık yolunu öylesine kararttılar ki,eğitimimize öylesine büyük zararlar verdiler ki,kurumlarımızı öylesine tanınmaz hale getirdiler ve kadrolarını yerleştirdiler ki,dünyanın demokratik hiçbir temizlik sistemi, yerinden kolay sökemez bunları.

-4-

Sadece dinciler mi, Kürtler de büyük zararlar verdi devlete. Yıllarca trilyonlar harcadık, binlerce şehit verdik Güneydoğu’da. Kürtlere inanılmaz imkan ve haklar tanınmasına rağmen, hala ateşi ve hainliği durduramadık .Dünyada terörü,teröristlerin akrabalarını Meclis’e doldurma enayiliğine izin veren,imkan tanıyan başka bir demokrasi yoktur yeryüzünde.Ne istediler de vermedik Kürtlere?Daha neler isteyecekler göreceksiniz yakında.Gözünü seveyim böyle demokrasinin.

Güçlü, aydınlık, çağdaş ve laik Türkiye’nin, büyük önderimiz Atatürk’ün izinde ve peşinde koşanlar, iki cephede birden savaş verecekler artık. İyice azıtan dincilerle Kürtlerin karşısına,daha bilinçli ve daha organize çıkmazlarsa,savaşın galibi şimdiden belli demektir.Görünen o ki,seçimden sonra daha büyük sorunlarla ve daha büyük mücadelelerle karşılaşacağız.Seçim,yapılan ülkelere huzur ve istikrar getirir.Ama bizde tersi oluyor maalesef, milletçe özlediğimiz huzur ve istikrardan giderek uzaklaşıyoruz.

Biliyorum çok kötümser bir yazı oldu bu. Ama gerçekleri görmeden ve söylemeden de olmuyor işte. Korkaklar ülkesi haline geldik,(aman bana                                    -5-

dokunmayan yılan bin yıl yaşasın)zihniyeti hakim topluma. Gerçeklerden herkes korkuyor, söylemekten herkes kaçıyor. Şurası unutulmamalı ki, korkunun ecele faydası yoktur ve korkusuz insanlarımıza ihtiyaç dünden çok daha fazladır.