CENGİZ ÇELİKER’DEN EKMEKARASI RESİMLER…

Defne Sanat Galerisi’nin Sanat Sofrasında“Ekmekarası Resimler”… Resimlerinde Evgani imzasını kullanan Ressam Cengiz Çeliker’in 2015 yılı ikinci koleksiyonu   “Ekmek Arası Resimler” sanatseverlerle buluştu. Resim sanatında kırk yılı geride bırakan Cengiz Çeliker’in Ekmekarası Resimleri Defne Sanat Galerisinde 21 Haziran 2015 tarihine kadar sürecek.

Bodrum Gündem Haber

Defne Sanat Galerisinde açılışı gerçekleştirilen “Ekmekarası Resimler” kalabalık bir sanatsever grubu tarafından izlendi. “Yaşayanlar” ve “Yaşadıklarım” başlıklarıyla yer alan resimlere ilişkin Evgani ; “Yaşayanlar” grubunda yaşamı oluşturan sokaktaki insanlardan teknelere, balıklara kadar ilgisini çeken konuları resimlediğini belirterek “Yaşadıklarım, grubunda ise kendi başımdan geçen olayların flaş çakması görüntülerini aktardım. Karışık teknikle karalamalar olarak nitelediğim bu çalışmalar aynı zamanda benim resim serüvenimin de bir tür dile getirilmesidir. Neden Ekmekarası Resimler derseniz, herkesin ulaşabileceği fiyatlamayla ve her duyguya seslenen resimler olduğu için,” buy Lithium dedi. Sanatın yaşamın her alanında olması gerektiğini, sanatsız bir yaşamın anlamının eksik kalacağını belirten Evgani’nin yüz resimden oluşan bu koleksiyonu her zaman her yerde sanat vardır ve olmalı, düşüncesiyle gerçekleştirdiğini belirtti.

Evgani, “Sanatçı, içindeki savaşlarını düzenleyerek sözcüklerle, renklerle, şekillerle, ezgilerle ortaya çıkaran bir Don Kişot’tur. Yaptıklarını beğenmeyip hep “daha”sını arar. Sorgulayan, herkesin baktığı yerden bakmayan, bu yüzden eleştirilen ama yine de anarşist bir ruhtur. Bazen de alıp başını sessizce kaçan bir filozof. Yaşamın olağan akışı dışında kendine bir yaşam kurabilen, sıfır noktasında bile enerjisiyle yaşamı sarmalayan, umutları, hayalleri hep taze, garip bir insandır,” cheap Cialis dedi.

Evgani’nin kimi siyah beyaz kimi tema doğrultusunda renklendirilmiş “karalamalar”ı izleyenlere aynı zamanda bir ressamın fikirden taslağa, taslaktan yapıta doğru giden uzun yolunun izlerini sunuyor. Evgani, bu güne kadar değişik kentlerde kişisel yirmi yedi sergi yanında karma sergilere de eserler verdi. Mevlana, Barışa Çağrı, Süngerin İçindeki Aşk; Gavur Ali, Çekmecemdeki Resimler, Cengiz’in Dünyası, İnanç Fay Hattı, Cengiz’in Kedileri adlı koleksiyonları ve ayrı ayrı tablolarıyla başta oteller olmak üzere Avrupa’da ve Türkiye’de bir çok eseri bulunan Evgani aynı zamanda Yurt dışında bir Katolik kilisesinde sergi açan ilk Müslüman ressam olma özelliğini taşıyor.

İkiz kulelerin yıkılmasından sonra barış temasını işleyen, Mevlana felsefesini anlatan ve Mevlevi figürlerini odak noktasına alan soyut izlenimci bu koleksiyonu Almanya Nürnberg Kenti Sn. Anton Katolik kilisesinde 2005 yılında sergilendi ve Almanya’da büyük ilgi gördü.

Resim sanatında kırk yılı geride bırakan Cengiz Çeliker’in Ekmekarası Resimleri Defne Sanat Galerisinde 21 Haziran 2015 tarihine kadar sürecek.

treating acne EVGANİ…

(Cengiz Çeliker)               4.11.1952 Türkiye, Bursa doğumlu. Halen Muğla Bodrum’da yaşıyor. Resimlerinde Anneannesinin Rus asıllı olması nedeniyle Evgani imzasını kullanıyor. Resme 5,5 yaşlarında başladı. Uzun süre tekstil iş kolunda kendi atölyesinde desinatörlük yaptı. Tümüyle resim çalışmak için tekstil işini bıraktı.

Avrupa’da sokaklarda peyzajlar, natürmortlar ve karikatürler çizerek yeteneğini sürekli geliştirecek yeni alanlarda çalışmalar yaptı. Otellerde dekoratörlük ve büyük boy duvar resimleri yaptı. Evgani, resim sanatını “karşılığı belirsiz, yaratıcılık, uğraş, emek ve zaman yumağı” olarak tanımlıyor.

1970-1980 yılları arası karanlık renklerin ön plana çıktığı yapıtlar veren ressam, iş hayatıyla ve para kazanma ihtiyacıyla birlikte yürütmek zorunda kaldığı resimlerine kaygılarının böyle yansımış olduğunu düşünüyor.

2000-2006 arası yapıtlarındaki baskın renk kırmızıdır. O tarihten bu yana ise fırçasının mavi egemenliğinde olduğunu, bunda Bodrum etkisi olduğunun görmezden gelinemeyeceğini düşünüyor.

70’ li yıllarda ideolojik temalı şiirlerle başladığı şiir uğraşını 80’ li yıllardan sonra daha duygusal, tıpkı resimleri gibi yaşamından hareketle duygu ve düşüncelerini dile getiren dizelere dönüştüğü gözlenir. Evgani, “resim ve şiirin belleğinde sürekli etkileşim içinde olduğunu, sözcüklerin ve renklerin beyninde birbirini tamamlayan ifade biçimleri olduğunu” söylüyor. “Tıpkı yaşamın kendisi gibi. İkisi de var olmak zorunda. Biri olmasa kendimi dile getirişim yetersiz kalacak gibi,” diyor.

Son günlerde resim çalışmalarının yanında “Siyah Beyaz ve Gri” adlı, bir ressamın hayatını anlatan bir çizgi roman üzerinde çalışmaktadır.

Evgani, bu güne kadar değişik kentlerde kişisel yirmi beş sergi yanında karma sergilere de eserler verdi. Sayısını hesaplayamadığı tabloları var. Mevlana, Barışa Çağrı, Süngerin İçindeki Aşk; Gavur Ali, Çekmecemdeki Resimler, Cengiz’in Dünyası adlı koleksiyonları ve ayrı ayrı tablolarıyla başta oteller olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde ve Türkiye’de bir çok eseri bulunmaktadır.

Yurt dışında ilk olarak sokakta, satış amaçlı resimler ve karikatürler yapıp sattı. İkiz kulelerin yıkılmasından sonra barış temasını işleyen, Mevlana felsefesini anlatan ve Mevlevi figürlerini odak noktasına alan bir koleksiyon hazırladı. Bu yapıtlar Almanya Nürnberg Kenti Sn. Anton Katolik kilisesinde 2005 yılında sergilendi ve Almanya’da büyük ilgi gördü. Soyut izlenimci tarzdaki bu koleksiyon Müslüman bir ressam tarafından bir Katolik kilisede gerçekleştirilen ilk sergi olma özelliğini taşır.

Türkiye’de Bodrum’da süngercilerin yaşamları ve sorunlarını anlatan resimlerden oluşan koleksiyonunu Haluk Elbe Sanat galerisinde sergiledi. Serginin açılışını bir sünger avcısı olan Aksona Mehmet tarafından yapıldı. Aynı koleksiyon gördüğü ilgi nedeniyle daha sonra Bodrum Dibeklihan Sanat Köyünde tekrar sergilendi.

Bodrum kalesinde denizaltı yaşamı ve tarihi eserleri konu alan sergisi yine toplumsal sorunlara dikkat çekmeyi amaçlıyordu.

2007-2011 tarihleri arasında Bodrum’dan yayın yapan bir televizyon kanalında Cengiz’in Dünyası adlı programı hazırlayıp sundu. Kendi şiirlerini okuduğu, şiirlerini konu alan resimler yaptığı bu programdaki tabloları Cengiz’in Dünyası koleksiyonunu oluşturdu. Bu koleksiyon Bodrum Vivaldi Sanat galerisinde sergiledi.

Resim sanatıyla ilişkisini suluboya, yağlıboya, çizgi romanlar ve karikatürle sürekli çeşitlendirdi. Zaman zaman heykel çalışmaları da yaptı. Son yıllarda resime boyut kazandırma tekniklerine yoğunlaştı. Geometrik çizgilerle uyguladığı bu teknikten sonra, ağaç, poliüretan köpükle oluşturduğu karma tekniğiyle boyutlu resim çalışmalarını sürdürüyor. Tüm bu çalışmalarda vazgeçemediği tema yaşam ve yaşam devinimleri.

Evgani, sanatçıyı şöyle tanımlıyor. “Sanatçı, içindeki savaşlarını düzenleyerek sözcüklerle, renklerle, şekillerle, ezgilerle ortaya çıkaran bir Don Kişot’tur. Yaptıklarını beğenmeyip hep “daha”sını arar. Sorgulayan, herkesin baktığı yerden bakmayan, bu yüzden eleştirilen ama yine de anarşist bir ruhtur. Bazen de alıp başını sessizce kaçan bir filozof. Yaşamın olağan akışı dışında kendine bir yaşam kurabilen, sıfır noktasında bile enerjisiyle yaşamı sarmalayan, umutları, hayalleri hep taze, garip bir insandır.”