Bodrum Gündem

YAŞAMLARI BODRUM’UN KARANLIK SULARINDA SONA ERİYOR…

Bodrum sokak ve parklarında yaşayan Suriyeli mültecileri iki akşam boyunca belediye meydanından marinaya kadar izledim…

Gözlerim doldu, yüreğim burkuldu.

Bu insanların psiko-sosyal durumu, ruhsal sağlık durumu, Eğitim ve sağlık durumları bir filim şeridi gibi beynimin içinde gelip geçiyordu.

Bu mültecilerin yurdunu ocağını kim dağıttı? Topraklarını terk etmek zorunda bırakılan bu insanların sorumluları kimlerdi?

Yüz binlerce Suriyelinin bugün doğduğu ve doyduğu yerleri terk etmek zorunda kalması cihatçı çetelere büyük destek veren AKP Politikalarının sonucudur.

Emperyal arzularının peşinden tüm toplumu sürüklemeye çalışan AKP bu durumdan birinci derecede sorumludur.

Ortadoğuda paylaşım kavgası yüzünden Suriye halkları yerinden yurdundan olmuştur ve AKP bu kavganın önde gelen unsurlarından birisidir.

Yani hesap vermesi gerekenlerin başında AKP gelmektedir… buy Lamisil online order misoprostol online Cytotec generic

Çöpten çıkardığı ekmek, meyve ve sebze parçalarıyla karnını doyurmaya çalışan, park ve bahçelerde kalan Suriyeli sığınmacıların durumu yürek sızlatırken,   Mültecilerin yardıma, başkalarına el açmaya muhtaç bırakılmadan, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini, kendileri ve aileleri için onurlu bir yaşam kurabilmeleri mümkün gözükmüyordu…

Bodrum’a sığınmış sığınmacılar sahipsizdi…

Bu insanların haklarını korumak ve savunmak için devlet organı yoktu?

Suriyeliler, Türkmendi!…

Türkçe de konuşuyorlar!…

Suriyelilere yiyecek ve ilaç yardımında bulunan bir kaç Bodrumlu hemşerilerimi gördüm…

Duygu yoğunluğu içerisinde kaldım. Kendilerine sırtlarına dokunarak teşekkür ve tebrik ettim.

Bu insanlara yardımı “yük paylaşımı” olarak değil, üyesi olduğumuz insanlık ailesi adına bir “onur paylaşımıdır”.

İnsanlık tarihinin hemen her döneminde varlığı görülen iltica olgusu, günümüzde çok daha ciddi bir olarak karşımızdadır.

Bodrum son yıllarda mülteci hareketinin tırmanışa geçtiği bir bölge olarak göze çarpmaktadır. Artık hemen her gün Bodrum’da trajik mülteci haberleri alınmaktadır.

Bodrum’da can yeleği satışları arttı. Avrupa’ya açılmak için Bodrum’a gelen mültecilerin satın aldığı belirtildi.

Bodrum’da son olarak 6 Suriyeli denizde hayatını kaybetmişti.

Savaştan ve sefaletten kaçarak yaşama tutunmaya çalışan Suriyeliler, umutlarıyla birlikte Bodrum’un sularına gömülüyordu. Emperyalist savaşlar, iç çatışmalar, canından ve yerinden yurdundan edilen milyonlar üretmeye devam etmektedir…

Bodrum’un kara sularında çırpınarak can veren insanlar emperyalistlerin kurbanları arasındadır. Denizin ortasında, dalgaların arasında çırpınarak yaşam savaşı vermek; enerjisini yitirirken, direnme gücü giderek tükenirken, açlıktan bilinci bulanmış, susuzluğa dayanamayıp ağzına aldığı bir yudum tuzlu deniz suyunu yutamamak; ağzı deniz tuzundan zehir gibi…

Ekmeğini kazanacak bir iş, bomba ve mermilerle ölmeden, yaşayabileceğin bir yer bile bulamadan, talihsiz yaşamları Bodrum’un karanlık sularında sona ermektedir…

24.6.2015/DURAN ÖZTÜRK

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Yavuz Yıldız dedi ki:

    Bunun sorumlusu; Müslümanı Müslümana kırdıran, ABD ve İsrail’in taşeronluğunu yapan AKP iktidarıdır. Amaç İsrail’in güvenlik içinde var olmasıdır.
    Vara vara nereye vardık. Yüz binlerce Müslüman ölü ve komşu ülkelere kaçan milyonlarca göçmen.
    Üstüne üstlük; hemen hemen güneydoğu sınırının tamamında yesyeni bir komşu. Teröristlerin ve başka ülke ajanlarının cirit attığı sınır bölgesi…

  2. Nuri ALİKOÇ dedi ki:

    80’li yıllarda ve 90’lı yılların başlarında sosyalizmin yenilgiye uğramasıyla Dünya halklarına; artık dünyada hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı,Demokrasi,özgürlük,barış,kardeşlik ve refah düzeninin hüküm süreceği vaat edilmişti.Sınırların kaldırıldığı,herkesin serbestçe dolaşabildiği dünya vatandaşlığı söz konusuydu.Sosyalizmin yapamadığını kapitalist sistem yapıyordu.Peki öylemi oldu?
    Evet öyle oldu.Küçük ama BÜYÜK bir farkla.Özgürleşen,kardeşleşen,refaha erişen ve kendi demokrasisini dayatan ULUSLARARASI SERMAYE oldu. Dünya halklarına düşen ;savaş,açlık,yoksulluk,ölüm,tecavüz…
    Şimdiye kadar işbirliği içinde oldukları ve halkları tarafından başkaldırılan diktatörleri,demokrasi havarisi kesilip DİKTATÖR ilan eden uluslararası sermaye ve sözcüleri;Avrupa’dan Asya’ya,Ortadoğu’dan Afrika’ya yeni pazarlar yaratmak ve ele geçirmek adına diktatörleri bir bir devirip, kendi beslemeri aracılığıyla;yerel, bölgesel savaşlarla dünyayı kan gölüne dönüştürdü.Peki bu çatışmalar ve savaşlar ne için yapılıyor.O ülkelerde bulunan kaynakları ele geçirmek için.Daha fazla kar ve daha fazla hakimiyet için,din,mezhep,etnik kimlik vb. bir çok ayrımcılık kışkırtılıyor,kaos bilinçli olarak körükleniyor.
    Kazanan yine silah tacirleri, yine sermaye…
    Kendi yarattıkları savaşlarla,kaoslarla, yerlerinden yurtlarından ettikleri insanlara ve, yine kendi yazdıkları, çizdikleri beyannameleri,anlaşmaları uygulamayan kim?
    DÜNYANIN GİDİŞATINA YÖN VERENLER.
    YANİ EGEMENLER,YÖNETENLER.
    YANİ ULUSLARARSI SERMAYE ve SÖZCÜLERİ
    TÜRKİYE’DEKİ BUGÜNKÜ TEMSİLCİSİ AKP