SİYASET YAPMAK ÜZERİNE…

“CHP adayını destekleseydik bize ‘Dinsiz partinin adamını desteklediler’, derlerdi.”

“Bizim önceliğimiz 17-25 Aralık soruşturmaları değil.”

Bu cümlelerden her ikisini de akademi geçmişi olan, belirli bir bilgi birikimine sahip, ‘profesör’ unvanlı iki milletvekilimiz söyledi. Bu akademisyenlerimizden biri tarih profesörü Yusuf Halaçoğlu, diğeri ise siyasal bilgiler profesörü Ümit Özdağ.

Her iki akademisyenimiz de kendi alanlarında üretken, bilgi sahibi ve değerli kişiler; bundan kimsenin şüphesi yok. Zaten öyle olmasalar, isim yapmamış olsalar, tabandan gelmemelerine rağmen milletvekilli adayı olamazlardı.

Peki niye kendi partileri tarafından da desteklenmeyen, toplumda çok farklı karşılıkları olabilecek bu iki cümleyi sarf ettiler?

Çünkü siyaset yapmak böyle bir şeydir. Kendinizi bir anda sözlerinizin ne anlama geldiğini açıklamaya uğraşmakta bulabilirsiniz.

Halaçoğlu’nu tanıdığım kadarı ile bu cümleden ne anlaşılıyor ise onu söylemek istememiştir. Tamamen işkembe-i kübradan yazıyorum; büyük ihtimalle meclis başkanlığı seçiminde ne yapılacağı ile ilgili parti içinde tartışılırken biri kalkıp bu sözü söylemiştir. “Desteklersek AKP, SP, BBP falan bizi böyle böyle suçlayabilir el altından,” cümlesi, dönüp dolaşıp Halaçoğlu’nun ağzından çıkmış olabilir.

Aynı şekilde, eminim ki Özdağ için de yolsuzlukla mücadele ve soruşturmalar önemli meselelerdir. Ama “ülkenin birliği ve beraberliği mi, yoksa yolsuzluklar mı,” sorusunda cevap bellidir.

Ne MHP’yi ne de bu iki milletvekilini savunmak gibi bir derdim yok. MHP de bu iki milletvekilimiz de bana oldukça uzak bir siyasi iklimin insanları. Ama şu tespiti de yapmak durumundayız. Ne Halaçoğlu bir partiyi dinsizlikle suçlayacak kadar acul biridir, ne de Özdağ yolsuzlukları önemsemeyecek kadar ahlaksızdır.

Peki o halde niye böyle konuşuyorlar?

Çünkü siyaset sahnesinde her cümlenizin, her kelimenizin ne anlama gelebileceğini tartmak, ölçmek, biçmek ve ona göre konuşmak zorundasınızdır. Neyi, nasıl, ne zaman ve ne şekilde söylediğiniz son derece önemlidir. Bir sınıfa ders anlatırken veya bir seminerde veya bir dost meclisinde farklı konuşulur, siyaset şapkası ile farklı konuşulur. Siz istediğiniz kadar profesör olun, siyaset dilini bilmezseniz, her zaman arkanızı başkaları toplamak zorunda kalır.

Bu milletvekili olsanız da böyledir, il başkanı da, ilçe başkanı da, hatta gençlik kolları başkanı da…

Büyüklerimiz boşuna dememişler; “”Boğaz dokuz boğumdur,” diye…

Başar C.MÜNİR-10.07.2015 Combivent without prescription purchase Zithromax get Paxil