CHP VE AKP YENİLENİYOR! FARKINDA MIYIZ ACABA?

Siyasi partilerde kongre süreçleri başlıyor.AKP VE CHP Ağustos ayında ülkenin ve kendi kaderlerinin geleceğini belirleyecek olan delege seçimleriyle kongre süreçlerini başlatıyorlar.

Ülkenin iktidar ve ana muhalefet partilerinin il ve ilçe yöneticileri sürecin formalitelerinden öte öneminin ne kadar farkındalar acaba?

Ayrıca sorunların çözümünün siyaset olduğunun farkına vararak, üye olmuş insanlar nasıl gerçeklerle karşı karşıya olduklarının farkındalar mı acaba?

Evet! Bugün günümüz siyasetinin en önemli eksiği siyaset aktörlerinin bilerek veya bilmeden içinde bulundukları durumun ve sorumlulukların yeterince farkında olmamalarıdır. Özellikle ilçe kongrelerin yakında başlaması nedeniyle, yereldeki siyasi aktörlerin artık derin bir nefes alarak gerçekleri görmeliler. İlçe kongrelerinin ne kadar önemli olduğunu anlamaları ve gereğini ülkeleri, partileri adına bilinçli, samimi bir şekilde yapmaları gerektiğinin farkına varmaları gerekiyor.

25 yıldır Bodrum CHP içinde siyaset üretmeye çalışan, çok az seçilmiş kadınlardan biriyim. Emeğimin çok olduğunu, bu nedenle her zaman söylenecek sözüm olacağını düşünen ve inanan birisi olarak; öğrendiğim acı gerçeklerle herkesin önce yüzleşmesi sonrada kendine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğinin bugün en büyük sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.

Bodrum…

Dünya kenti Bodrum…

Maalesef ülkem gibi kocaman, ama hala uyuyan bir kasabalılık anlayışı ve politikalarıyla yol alıyor. Kısır kasaba politikaları, “küçük olsun”, “benim sözüm dinlensin” anlayışı, belediye çalışmalarıyla örgüt ilişkilerinin hiçbir dönemde sağlıklı anlaşılmamış olması, siyasetin sadece “belediyeci siyaset” anlayışında sınırlı kalması nedeniyle, maalesef bugün en yüksek oy potansiyeline sahip kent bir milletvekili bile çıkaramamıştır. Kadın kenti Bodrum ve Muğla da maalesef kadının adı ve değeri yok sayılmaktadır. Türkiye’den geçtim, Bodrum’da da siyaset yaptığını zannedenlerin bir çoğunun derdi siyaset üretmek değil. İktidar olmak onlar için; bazen küçük, bazen büyük, sosyal, ekonomik rantlardan nemalanmak olduğunu çok acı bir şekilde gördüm ve yaşayarak öğrendim.

Siyasetin bir meslek olmadığını, çocuklarımızın aydınlık yarınlarının kendilerine politikacıyım diyenlerin iki dudakları arasında olduğunu, bu nedenle siyasetin ve siyasetçinin çok önemli kavramlar olduğunu bir eğitimci olarak da anlatmakla geçti ömrüm.

Maalesef başarılı olamadım, olamadık.

Siyaseti samimi, ideolojik, üreterek, karşılıksız, gülümseyerek yapmak isteyenler başaramadı. Biz anlatamadık. O nedenle bugünün sorumlularını asla dışarda aramayalım. Önce kendimize, sonra birbirimize bakalım.

Sorumlu benim, sorumlu sensin, sorumlu bizleriz diyebilelim. Özeleştirimizi samimi cevaplayabilelim.

Ben farkındayım, lütfen sizlerde farkında kalın.

Sürekli kendime soruyorum; Ne yaptım, ya da ne yapmadım da ülkem, güzel kasabam bu hale geldi?

Ülkemiz ve yaşadığımız topraklar bugün hiç olmadığı kadar tehdit altında, acımasız tuzaklarla karşı karşıya. Hiç kimsenin kimseyi, yok sayması gibi bir lüksü yok. Benim kendime sorduğum özeleştiriyi herkes önce kendisine sormaya başladığı gün, daha aydınlık ve güzel bir gelecek için ilk adımlarımızı atmış olacağız.

Önümüzdeki kongreler sürecini, çok ama çok önemli bir süreç olarak görüyorum.

Bu süreç; Ülkem ve yaşadığımız topraklar için kişisel hesaplarını öne çıkarmadan siyaset yapacak cesur yürekleri bulmak, yol açmak ve sahip çıkarak destek vermek süreci olmak zorundadır.

Bu süreç; Çıkar, eş, dost ilişkileriyle, küçük kasaba politikaları ile tesadüfen karar organlarında bulunanların, gençleri, kadınları ötekileştiren, küçük olsun benim olsun anlayışıyla siyaset yapanların kenara konulduğu bir süreç olmalıdır.

Sevgili kadın yol arkadaşlarım, kongreler süreci, yani Ağustos ayı, kader seçimlerinin yapılacağı ay olacaktır. Bu ayda kadınsız siyaset olmaz diyerek sadece aferinlerle, kırmızı karanfillerle, alkışlarla yetinen kadınlar olmaktan vazgeçmeyi öğrendiğimiz, anladığımız, kadınların kadınlara hakları ve talepleri doğrultusunda daha çok değer verildiği ve gereğinin yapıldığı bir süreç olmalıdır.

Ağustos ayı geleceğimizi yeniden, sıfırdan başlayarak kuracak olan ellerin, akılların, yüreklerin karşılandığı, belirlendiği sahip çıkıldığı süreç olmalıdır. cheap Baclofen

SONUÇ OLARAK; Diflucan cheap

Özellikle bugün ve bu güne kadar CHP’de görev yapmış emek vermiş bizlerin, arkadaşlarımızın yeni kadroları, çağdaş dinamik beyinleri harekete geçirmek ve aramak, devreye sokmak öncelikli görevleri olmalıdır diyorum.

“Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var” diyerek partiye üye olanların artık gerçekleri görerek, üyelik sorumluluklarını yerine getirmeleri ve seçtikleri kadrolarda neler olup bitiyor görmeleri, izleyen ve eleştiren değil, araştıran, sonuçları değerlendirerek gereğini yapmak zorunluluklarının görevleri olduğunu hatırlamaları ve Ağustos ayında gereğini yapmaları şarttır diyorum.

Naltrexone no prescription Ben farkındayım; Ülkem için, demokrasi ve özgürlüklerimiz için partime, ülkeme borcum var. Çocuklarımıza aydınlık bir ülke, samimi güvenilir bir CHP bırakamasak da, verdiğimiz mücadelenin genç ellerle aydınlığa kavuşacağına yürekten inanıyorum. Temiz, samimi, güvenilir sevgi, saygı ve vefa duygularının tekrar kazanılacağı bir süreç için herkesin görevinin ve sorumluluklarının farkında olmasını umuyor ve diliyorum…

Nuran Yüksel