Bodrum Gündem

1 KASIM’IN ARDINDAN……

2 Kasım Pazartesi günün ilk ışıklarına kadar uykusuz ,şaşkın geçen bir gecenin ardından hiç düşünemeden boş bakışlarla günü yaşamaya başladım. İçimde anlatılması olanaksız bir acı vardı. Boğazımdaki   yumruk nefes amamı engelliyordu sanki, ama uyanmıştım ve hayat devam ediyordu. Bodrum’da sonbaharda ‘’sarı yaz ‘ diye bilinen günlerden birini daha yaşıyorduk. Hava çok sıcaktı. Omuzlarımdaki anlamsız yükü atmam için yapılacak bir tek şey vardı bu sarı yaz gününde . Deniz le buluşmak sarılmak ve içinde kaybolmak. Denize girmek her zaman yeniden doğmak gibi bir duygu yaratırdı üzerimde. Yine de öyle oldu. Özgürlüğe kaçışta umut yolunu denizde arayan Suriyeli mülteciler gibi daldım Ege’nin engin sularına. Bitez sahilin de sel felaketinden sonra kirlenen sulara aldırmadan saatlerce yüzdüm. Yüzmekten yorgun düşmüştüm denizde yüzmek yine işe yaramıştı. Karaya çıktığımda kendimi yine çok güçlü hissetmeye başlamıştım. Omuzlarımdaki karamsar yükün ağırlığı gitmişti. Yine yeniden doğmuştum adeta. Bir kez daha şükrettim Bodrum gibi aydınlık bir bölgede yaşadığım için.

Bir önceki yazım da 1 Kasım için ‘’AYDINLIK LA KARANLIĞIN ARASINDA Kİ SEÇİM ‘’demiş ve buna yürekten inanmıştım. Bu sefer çoğunluğunda böyle düşüneceğini iktidara gereken mesajı vereceğine inanmıştım.

Ancak halkımızın %50’ye yakın kısmı son yıllarda özellikle 7 Haziran’dan sonra yaşananlara farklı bir tepki vermek yerine 7 Haziran’da iktidara verdiği uyarı mesajını tamamen geri almış, ödüllendirmiş , tek başına iktidar yapmıştı. CHP içinde vazgeçmeden aktif olarak çalışan birisi olarak partimin tek başına iktidar olabileceğini hiç düşünmedim. Aldığı oy tahminlerimdeki rakamdan birkaç puan azdı. Ama halkımız , iktidarın bu kadar yanlışı ortada ve gözler önündeyken beş ayda yitirilen onlarca canın karşılığında tekrar iktidara güvenerek ülkesi ve yarınları adına risk almayı tercih etmişti .

Özellikle 7 Haziran’dan sonra yaşanılanlar , Suruç katliamı… Ankara katliamı … Onca yolsuzluklar… Paramızın pul olması… Asker ve polislerimizin her gün yüreklerimizi yakan şehit haberleri.. Hiçbirisi halkımızın iktidar partisine olan güvenini sarsmamıştı. Halkımız 7 Haziran’da iktidara kaybettiği güvenini beş ay sonra tek başına iktidar yaparak tekrar vermişti.

Demek ki bundan sonra …….

Soma ve Ermenek faciaları unutulacaktır.

17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzlukların hesabının sorulması tamamen kaldırılacaktır.

Aksaray kaçak olmaktan çıkacaktır.

İstanbul’u İstanbul olmaktan çıkaracak olan 3. Hava limanı ve 3. Köprü ihaleleriyle yeni yandaş zenginler yaratılacaktır.

Hukuk ve demokrasi yok olacak .korku imparatorluğu büyüyerek devam edecektir.

Basın özgürlüğünden söz edilmesi artık mümkün olmayacaktır.

Kadınların 2. Sınıf olması dolayısıyla erkek egemen anlayışın devam etmesi sürecektir.

Çocuklarımızın ve ülkemizin aydınlık geleceğini yok edecek olan ,mutlaka tekrar değerlendirilmesi gereken 4+4+4 eğitim sistemi aynen devam edecektir.

Eğitim sistemimiz laik anlayışla değil din merkezli olarak sürdürülecektir.

Vs…vs……..

Evet….1 Kasım’da halkımız iktidara verdiği tam destek ve güvenoyuyla yukarıda saydığım ve devamının geleceğini düşündüğümüz birçok konuya da   aklamışlardır. Ancak . Bunun mutlaka bir sebebi vardır diye düşünüyorum.

Bütün yaşananlara rağmen 7 Haziran’dan sonra oylarını 9 puan artırarak AKP iktidarını tek başına iktidar yapan halkımızın elbet bir bildiği vardır diyorum . Halkımızın bildikleri ve gördükleri bizlerin bilmedikleri ve görmedikleridir. purchase Strattera

Bugün bu sebepleri görmek ve anlamak iktidar olmak isteyen siyasetin ve siyaset yapanların 1. Görevi ve sorumluluğudur.

Ben her zaman halkımıza güvendim,güvenmeye de devam edeceğim.çünkü siyaset in yalnızca halk için yapıldığına inanıyorum . Karşıdan seyrederek ahkam keserek değil. .o nedenle 1 Kasım seçim sonuçlarıyla ilgili halkımız ve ülkemiz için hayırlı olmasını dilemekten başka sözümüz olmamalı. Umarım sonuca oy verenler kararlarında yanılmazlar. Bu sefer ben ve benim gibi kafalarında soru işaretleri olanların yanılmış olmasını diliyorum. Gelecek ile ilgili korkularımızda ve endişelerimizde yanılalım ki ülkemiz ve insanlarımız daha fazla zarar görmesin.

Tabiî ki ülkesini düşünen herkes , bugün yapacaklarının çok daha fazla , omuzlarındaki yükün çok daha ağır,sorumluluklarının çok daha büyük olduğunu görmeleri gerekir.

Her zaman söylediğim ve inandığım gibi çözüm yine siyaset .

Siyaset hiçbir şahsi beklenti içinde olmadan ,sadece ülkenin aydınlık geleceği için yapıldığında

Siyasetin merkezinde çıkar ilişkileri değil, halkın huzuru ve refahı olduğunda

Siyaset yapanlar ,insanları ötekileştirmeden   ,onurlu,kararlı,samimi ,güven vererek halkının içinde halkı anlayarak çalışırlarsa korkacakları hiçbir şey olmaz.

Yıllardır siyasetin içinde aydınlanmayı sürdürebilmek ,için çok çalıştım.çok çalıştık.ancak görüyorum ki doğruları anlatmakta yeterince başarılı olamadık.

Öyleyse ne yapmalıyız.?değişime önce kendimizden başlamalıyız. Siyasetin gerçekleriyle ve kendimizle samimiyetle yüzleşerek başlamalıyız işe. Her zaman suçlanacak birileri vardır. Onların gidişiyle tüm sorunlar bitecekmiş gibi düşünülür çoğu zaman .Tepedeki bir kişiyi değiştirerek hiçbir şeyin halledilemiyeceğini görmeliyiz artık.

Bugün siyasetteki sorun liderlerde değil tabandadır. Yerel örgütlenmelerdedir.yerelden tabandan başlayarak gerçeklerle yüzleşmeden çıkış mümkün değildir.

Yaşam umutsuzluklardan umut üreterek gelişir.

Brand Viagra 100MG 1 Kasım seçimi sonunda order Proscar

SİYASET … Umutsuzlara ,ağlayanlara YILMAK YOK ,VAZGEÇMEK YOK   kararlılığını gösterebilirse

SİYASET. .. Erkeklerin gözüyle ve anlayışıyla değil düşünebilen,siyaset üretebilen kadın gibi kadınları çoğaltabilirse

SİYASET. .. Üreten ,üreterek çoğaltan gençleri yanına alarak enerjisini ve dinamizmini güven duygusuyla beraber tekrar sağlayabilirse

KORKACAK HİÇBİR ŞEY YOK DEMEKTİR.

NURAN YÜKSEL

4 KASIM 2015

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.