BODRUM’DA, CESUR SİYASET, İSTİKRAR, DEĞİŞİM, KADIN DEVRİMİ…

Bizim kuşak 78’liler, 68 kuşağının sonrasında kıyımların, suikastların birçoğuna birer birer tanık olduk. Her birinin acısıyla kavruldu yüreğimiz. İsyan ettik, bağırıp çağırdık. Günlerce, onlarca eylemler yaptık. Acılarla, hüzünlerle yitirdiler umutlarını birçok arkadaşımız. Tıpkı bugün çoğunlukla tepkisiz kalan halkımız gibi sessizleştiler.

Bugünlere gelenler, gerçekten özgürlük ve demokrasi mücadelesini yüreklerinde hissedenler ağır bedeller ödediler ülkemizde. Musa Anter, Ugur Mumcu, Bahriye Üçok, Hrant Dink ve onlarca demokrasi şehidi.

Bugünlerde sanki dünü yaşıyor gibiyim.

Göz göre göre ensesinden girip, gözünden çıkan bir kurşunla vurulan bir özgürlük savaşçısı Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi…

Hayatları sadece gazetecilik yapmakla geçmiş iki insan sadece haber yaptıkları için bugün Silivri’deler, tutuklular.

Silivri’nin soğuk duvarları Can Dündar Ve Erdem Gül’e neler anlatıyor acaba? Onlar mutlaka oradan yazacaklar ve bizler daha bilmediğimiz birçok şeyi öğreneceğimizden eminim.

İşte böyle karanlık duygu sarmalı içinde Pazar günü CHP BODRUM ilçe kongresinde çok değerli üç arkadaşımız yarıştı. Her zaman ki gibi demokratik bir yarış oldu dense de aslında hepimiz biliyoruz ki; kendi içinde henüz demokrasiyi ve adaleti kuramamış olan CHP’de hiçbir yarış, asla demokratik değildir.

Bir arkadaşımız; Bodrum ve CHP için Cesur Siyaset

Bir arkadaşımız; Bodrum ve CHP için Cytotec online istikrar

Bir arkadaşımız; Bodrum ve CHP için get cheap Cialis Soft purchase Furosemide Değişim diyerek yarıştılar.

Sandıktan çıkan sonuçta delegelerin tercihi İstikrar oldu.

Ben 20 yıldır katıldığım tüm kongrelerde, kadınlar, gençler, değişim yeniden yapılanma diyerek yol aldım. 20 yıldır hiçbir şey değişmediği için bugünde yine böyle oldu.

Ülkemiz olağanüstü karanlık günlerden geçerken, ülkemize, halkımıza umut olacak, Bodrum’dan Muğla ya, Ankara’ya örnek siyasi çalışmaları üretebilecek, günümüzün tıkanmış ve reddedilen siyasetine yeni kan, enerji katabilecek, ülkemizdeki, gerici faşist baskıcı uygulamalar karşısında umutsuzluğa kapılmış insanlarımızın birazcık olsun Bodrum dan içini titretebilecek yüzler aradım.

Bu topraklarda Atatürk ilkeleriyle yetişmiş aydınlık gençlerin olduğuna, her zaman inandım. Ancak onlar, siyaset yapanlar, büyükleri, ablaları ve ağabeyleri tarafından kuşatılmıştı. Yer bulabilmeleri için onlardan gördükleri, alıştıkları gibi davranmak zorunda kalıyorlardı. Çoğu zaman da ilk deneyimlerinde korkunç hayal kırıklıklarıyla geri çekiliyorlardı.

Bugün maalesef gençlerin ve kadınların partimize güvenleri hiç yoktur. %26’larda sıkışıp kalan CHP Bodrum’da ve diğer kentlerde bu zinciri kırmak ve hak ettiği yere gelmek zorundadır, diyerek yıllardır süren arayış ve söylemlerim sonunda son kongre sürecinde gördüklerim beni tekrar umutlandırdı ve mutlu kıldı.

Evet sonunda Bodrum’da zincirleri kırmaya inanmış, sevgiyle siyaset üretmek isteyen çok sayıda genç olduğunu gördüm.

Cesur siyaset, istikrar, değişim diye yola çıkan guruplarda çok sayıda genç vardı. Her birinin cebine birer nazar boncuğu koydum. Bu kongrede aynı gurubun destekçisi olmasak da, gençlerin hepsiyle birbirimize sevgiyle bakabiliyor ve sarılabiliyor olmamız ise Nuran Yüksel olarak benim en büyük zenginliğim ve gururum oldu.

Bugün kazanan bendim.

Yarının kazananı ise onlar olacaktı.

Bugün baktığımızda her şey yine eski tas, eski hamam gibi görünse de, artık Bodrum da değişim rüzgarları esmeye başlamıştır. Bu rüzgar ülkemizde can olacaktır, kan olacaktır, aydınlık yarınlara koşacaktır.

CHP’nin bugün gençlere ve kadınlara ihtiyacı var. Onlardan yeni liderler çıkmasını sağlamak ve ortamlarını hazırlamak bugünün yöneticilerinin öncelikli görevi olmalıdır. Hiç kimsenin siyasete bir şekilde adım atmış gençleri ve kadınları küstürmek, yok saymak gibi bir lüksleri olamaz, olmamalı. Bu tür anlayışlara asla izin verilmemeli.

Önümüzde iki kongre daha var. Kadın Kolları ve Gençlik Kolları, yeni dönem çalışmalara yön verecek kadrolarını belirleyecekler. Kadınlarımız ve gençlerimiz kendi içlerindeki demokrasiyi, hoşgörüyü ve sevgiyi mutlaka gerçekleştirmeleri gerekiyor. Aksi halde ne Bodrum ne CHP kolay kolay aydınlığa çıkamaz.

Kişilere dayanan, bir sonraki seçimlerin koltuk hesaplarıyla yapılan siyasetten artık hepimiz bıktık usandık. Çıkar ilişkileri içinde, kazananın ve gücün yanında olabilmek için bukalemun gibi değişen, siyasette kazanmak için her şeyin mübah olduğuna inanarak pazarlıklarla yol yürüyen anlayışların özellikle gençler ve kadınlar tarafından mutlaka görülmesi ve gereğinin yapılması artık şart olmuştur.

Halkımız bugün 1 Kasım’da iktidarın her türlü yanlışına rağmen, istikrar için devam demiştir. Bu bir kader olmamalıdır. CHP’nin görevleri ve sorumlulukları çok büyüktür.

Tüm siyasi kurumlar ve guruplar istikrar derken kendi içlerindeki değişimi ve yenilenmeyi mutlaka yakalamalıdır. Halkımız için umut ancak değişim ve yenilenmeyle olabilir.

5 Aralık Kadınlara Seçme Ve Seçilme Hakkının 81. yıldönümü. 1934 den bugüne 80 yılda mecliste görev yapan kadın vekil sayısı sadece 426’dır. 25 dönemde T.B.M.M.de görev yapan erkek vekil sayısı 452. Demek ki 80 yılda seçilebilen kadın vekil sayısı, sadece bir dönemde seçilen erkek sayısından bile daha az.

Dünya kenti Muğla dan 80 yılda T.B.M.M giden kadın sayısı sıfır. 80 yılda Muğla’da ve Bodrum’da seçilen kadın belediye başkanı sayısı sıfır. Bugün Muğla’da büyükşehir belediye meclisindeki kadın sayısı sıfır.

Hala Muğla da ve Bodrum’da, kadın devrimini gerçekleştirtirdiğimize inanıyor muyuz ?

Günümüz kutlu olsun.

Nuran Yüksel-5 Aralık 2015