NARTUGAN ŞENLİKLERİ GÜNDOĞAN’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ…

Peynir Çiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği tarafından düzenlenen ve Bodrum Belediyesinin de katkı verdiği şenliklerinin en önemli etkinliği olan ateş yakma ritüeli Gündoğan sahilinde ve eş zamanlı olarak Kumbahçe plajında da gerçekleştirildi.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

Gündoğan sahilde gerçekleştirilen 21 Aralık Natugan şenlikleri kapsamında 20 Aralık günü Bodrum Turgutreis Sabancı Lisesi  salonunda saat 20:00’de Bodrum Oda Orkestrası bir konser verdi. Numan Pekdemir tarafından düzenlenen konserde Şef Nesrin Bayramoğulları yönetirken, kemanist Ozan Akkol ve gitarist Ezgi Anıl ve Konzertmeister Sema Korkut’ta yer aldı.

21 Aralık günü Gündoğan Sahilde saat 14:00’de sembolik hayat ağacına renkli çaputların bağlanması ile başlayan etkinlikte lokma dağıtımı da yapıldı. Bodrumluların olduğu kadar tatilcilerin de oldukça yoğun ilgi gösterdiği Nartugan etkinliklerinin en önemli gösterisi ise yaklaşık üç metreye yakın yüksekliğe çıkan ateşin yakılması anı oldu. Ateşin yakılması ile şenliğe katılanlar tefler ve ziller eşliğinde dans ettiler. Bazı yurttaşlar ise ateşi arkalarına alarak fotoğraflar çektirerek şenliği anılarında ölümsüzleştirdiler.

Bu yıl Nartugan kutlamalarını düzenleyen Peynir Çiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği başkanı Sema Höcek Nartugan şenliklerinin Altaylardan  günümüze kadar  süregelen binlerce yıllık bir gelenek olduğunu, Türk inancına göre, 21 Aralık gecesi ışığın  karanlığı yendiğini ve geceler kısalıp, günlerinde uzağını söyledi. Höcek Nartugan kutlamaları ile ilgili şöyle konuştu; “Herkes güzel giysilerini giyer, gün doğumunu bekler ve adaklarda bulunurlarmış, çaputlar bağlarlarmış. Bu gelenek 2010 yılından bu yana Gündoğan’da tekrarlanıyor. Gündoğan adına yakışır diye düşünülmüş. bunu bize tanıtan, bunu yaşatmaya çalışan, bu geleneği devam ettirmek isteyen Sayın Arif Vidinli’ye teşekkür ediyoruz. Bu sene Peynir Çiçeği Derneği olarak ilk kez üstlendik. Bütün amacımız iyiliklerin bizim üzerimizde olsun, güneş doğsun, toprağımız, doğamız bereketle dolsun, adaklarımız, dileklerimiz kabul olsun.”

Ateş yakma ve kutlama etkinliklerin aslında gece yapıldığını ancak kendilerinin bu ritüeli gündüz gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekledi.

21 Aralık Pazartesi  akşamı Saat.20:00’de Sanat Yönetmenliğini Mehmet Ali Gevrek’in yaptığı İzmir Devlet Türk Dünyası Dans Ve Müzik Topluluğu’nun konseri yer alacak.

NARTUGAN NEDİR? Online Xenical buy buy Lithium

Arif İsmet Vidinli, Murad Adji, L.N.Gumilev,Mircea Eliade kaynakçalarından elde ettiği bilgiler ışığında NARTUGAN kutlama geleneğini şu şekilde özetliyor;

Binlerce yıl önce Türklerin tek tanrı inancı vardı; TENGRİ.  Tengri’nin özdeşi Mavi Gök idi. Bugün de öyle. Tanrıya ellerimizi Mavi  Gök’e kaldırarak dua ediyoruz. Bugun melek dediğimiz kutsallar  binlerce yıl önce de vardı.  Onlardan biri de İyilik meleği Ülgen idi. Akçam ormanlarında altın köşkünde yaşardı.  Güneşin güçlü dönüşünü  Nar Tugan’ı  Akçam ağacı  çevresinde  kutluyorlar. Akçam ağacının dallarına bezler bağlayarak,Ülgen’e  dileklerini iletiyorlar. Nar Tugan şenlikleri bugün de Kuzey halklarında kutlanmaktadır.Akçam Ağacına Hayat Ağacı  da diyoruz.  Hayat ağacı binlerce yıldır kilimlerimizi  halılarımızı süslemektedir.

Tengri  inancının simgesi ışıktır.  Işık kaynağı güneş, yıldız, bir merkezden çıkan çok sayıda ışınlar olarak, veya, sadeleştirmiş şekli ile yuvarlak bir merkezden  dört tarafa  bir haç şeklinde çıkan ışınlarla  gösterilirdi. Hunların önü sıra  Orta Asyadan başlayan.  Kafkasları aşıp Atlantiğe kadar uzanan uzanan göç dalgası ile Türklerin tek tanrılı Tengri  inancı, o zamana kadar Pagan inancı yaşayan Avrupayı  kökten etkilemişdir. Millattan sonra  ikinci , üçüncü asırlarda Ortadoğuda  çok tanrılı paganlar, tek tanrılı  Yahudiler, ve Yahudilerin dışladığı İsevi denilen dışlanmış  düzensiz  topluluklar vardı.

Türkler Yönetimleri altına aldıkları  bu topluluklara  da kendi  Tengri inançlarını da öğrettiler. Bu etkileşme sonucu  Kafkaslarda buy vardenfil online Gregoryan,  Ortadoğuda Süryani, Balkanlarda, Ortodox ve Kuzey italyada Katolik  kiliseleri oluşmuştur. Bugun  bu kliselerde kullanılan  isim , giysi , ayin ve dua  simgelerinin  kökeni Altaylara uzanır. Türkce dualar, ilahiler, kıyafet ve semboller asırlarca  bu kliselerin kutsal  tapınma içeriklerini ve yöntemlerini oluşturmuştur.

Altaylardaki kutsal KLİSYA tepesi’nden  Klise (Eglise, ecclesia)  kelimesi türemiştir Hun Türklerin bayraklarını süsleyen Tengri simgesi hac şeklindeki   kutsal ışık  bu  kliselerin simgesi olmuşdur., 4. Asırdan itibaren  Hristiyanlık  adını alan  bu inanclarda  türkce dualar ve ilahiler  Ortadokslarda   klasik Yunancaya Katoliklerde  Latinceye (Vulgate ), Kafkaslarda Gregoryan ve   Ortadoğuda Aramiceye, bugunkü Süryaniceye tercüme edilmiştir. İlahilerin yazılmasında  kullanılan Türk Runik harfleri zamanımıza  müzik notaları olarak ulaşmıştır. Ortodox patriğinin elinde asa’yı Türklerin  kutsal çift  başlı yılanı,  Klise armalarını da  Türklerin çift başlı Kartalı süsler. Pagan inançlarının etkisi ile  Tengri kavramı zamanla Tanrının oğlu –Kutsal ruh -ve  Tanrı İsa’ya dönüşmüştür.

Nar Tugan  güneşin doğum kutlamaları da İsa’nın doğum kutlamalarına  Noel’e dönüşmüştür. Noel kelimesi de  Noio (yeni) ve  Helios (güneş)  kelimelerinden oluşmuştur. Yani Nar Tugan’la özdeşdir. Ülgen’in yerini, aynı onun gibi uzun kaftan, kürk başlı, kırmızı kuşak  ve çizme giyen  Pere Noel / Santa Klaus  almıştır.