Bodrum Gündem

ACI ÇEKEN ÇOCUKLARI EMZİRMEK İSTİYORUM…

order Paxil purchase Disulfiram order Vermox Ne olacak canım, anlaşırız, sığışırız şu kadar metrekarelik yere. Aslolan beraber olmak isteyişimizdir, gerisi teferruat…

20 yıl 30 yıl belki de daha fazla, tanımadığınız, aynı şehirde bulunmadığınız, aynı dolmuşa, otobüse, vapura binmediğiniz; belki denizi bilmeyen; paralarınızın bile, birbirinizin eline değmediği biriyle karşılaşıveriyorsunuz, herhangi bir yerde, zamanda, bir yolculukta. Çakışıyor bir şeyler aranızda ve ortak hayata giriveriyorsunuz. Düğün, dernek, hoş zamanlar derken; bir de evlat sahibi oluveriyorsunuz… Sevinç, heyecan, telaş gırla gidiyor; veee bir gün “… olmuyor…” diyorsunuz, birbirinize. Üzüntü, sıkıntı, bağırış çağırış… Sen ben kavgaları nihayete erdiğinde, bakıyorsunuz ki, ortak bir konunuz var ortalık yerde; çocuğunuz… O ân bırakıyorsunuz, sapla samanı birbirine karıştırmayı, bokunuzla, egonuzla dövüşmeyi.

………………………….

Oturuyorsunuz masaya… Koyuyorsunuz ortaya çocuğunuzu, çıkartıyorsunuz tüm sevimsiz hâllerinizi üzerinizden… O’nun, nasıl iyi ve güven içinde yaşayacağını, hukuksal ve vicdanî olarak belirleniyoruz. Yıllar içinde, çocuğunuzla ilgili konularda, birlik beraberlik gösteriyorsunuz; tüm uzaklığınıza rağmen. Biliyor ve anlıyorsunuz ki, birbirinize kırgın, kızgın, öfkeli bile olsanız, bu O’nun dışında. Masanın öznesi, nerede, kiminle, nasıl yaşayacak olursa olsun; korunması, güvende tutulması, sevilip, sayılması gerekendir NOKTA

………………………….

Şimdilerde yaşadığım coğrafyada, masalar devrilirken, birileri çeşitli sebeplerle, mutlak çözüm bulunması gereken konularla ilgili, masaya oturmak istemezken, düşünüyorum… Biz sıradan insanlar, çocuğumuz için, her şeye rağmen, neyi nasıl yapar da, O’nun doygun, vicdanlı, şefkatli, onurlu, erdemli bir birey olmasını sağlayabiliriz, diye dertlenirken; ülkenin tamamından sorumlu, kayıtsız şartsız hepimizi korumak ve kollamak zorunda olan erk sahipleri, masalara oturmuyor, tanımıyor, deviriyor. Yetmez bir de bebelerin ölümlerine sebep oluyor ve de onları ortalık yerde bırakıyor. Hayatta kalanlarsa, güvensiz, ürkek…

………………………….

Biz, özgür bireyler yetiştirme derdinde olan batılılar, çocuklarımızın odalarına, kapılarını çalmadan giremezken, birileri ülkenin her yerinde, sorgusuz sûalsiz evlere, köylere, ilçelere girip, ölümlere sebep oluyor.

Aylardır yaşanan vahşeti, “konforlu hayatlarımız”ın içinde izlemek, vahşetin göbeğinde olmaktan daha mı beter bir çaresizliktir; bilemiyorum. Çocukların, bebelerin ölümleri akıl alır, yürek dayanır bir şey değil… Bu kör döğüşün içinde, anasız, babasız, kardeşsiz, arkadaşsız kalan çocukları sarıp sarmalamak, sütümün son damlasına kadar emzirmek istiyorum.

ETİKETLER:
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.