SALMAKİS KOYUN’DAN, BODRUM’A SU…

buy Paxil

Bodrum’da turizm başlamadan evvel, kullanma suyu Yokuşbaşı’ndaki Eyüp’ün kuyusundan, içme suyu da Bardakçı’dan tenekelerle temin ediliyordu.

Eyüp’ün kuyusu % 3,8 kireçli idi ve ayrıca tuz da içeriyordu. Suyu içmek mümkün olmadığı gibi, çamaşır yıkamak için de ya kül, ya da çamaşır sodası kullanmak gerekiyordu. Sonraları Ortakent’te bir artezyen kazıldı ve tüketime katıldı.

Esas su havzası Mumcular Ovası olduğu için oraya bir artezyen kazmak istendi fakat köylüler tüfekleriyle karşı çıktılar ve suyumuzu vermeyiz dediler. 1980 ihtilalin de askeri belediye başkanı kimseyi dinlemeden artezyeni kazdırdı. Ardından Mumcular Barajı’nın başlaması ve arıtma tesislerinin yapılması geldi.

Bir de askeri belediye başkanı kimseyi dinlemeden Atatürk Caddesi’ni açtırdı.

1964’ten sonra su ihtiyacı çoğalınca, iki alternatiften biri olan Dalaman’dan su getirme seçeneği yerine Geyik Barajı’ndan su temini seçeneği devreye girdi. Çok zorda kalırsak, biraz pahalı bir yöntem olsa da, Güvercinlik’ten deniz suyunu arıtarak Mumcular Barajı’na basma seçeneği de düşünülüyor.

Tenekelerle suyun geldiği Bardakçı’da (Eski adı Salmakis Koyu) bir çeşme vardı. Su oradan dolduruluyordu. Vakti zamanında su daha bolmuş ve orada bir gölet varmış. Cevat Şakir bir eserinde o göletin çevresini tespit ettiğini yazıyor.

Salmakis Koyu’nun mitoloji’de çok önemli bir yeri ve iki de hikayesi var: Birincisi, Büyük Tanrı Zeus’un Güzellik Tanrıçası Afrodit diye bir kızı ve Herm isminde aşk tanrısı üvey oğlu varmış. Zamanla bu çocuklar evlenmişler ve doğan oğullarına Hermafrodit ismini vermişler.

Hermafrodit bir gece koyda ay ışığında gölete giren Salmakis isimli su perisiyle karşılaşmış. Birbirlerine öyle sarılmışlar ki, artık bir bütün olmuşlar ve Tanrı’dan birbirimizi ayırmasın diye dua etmişler.

İkincisi, o gölette Güzellik Tanrıçası Afrodit yaşarmış ve geceleri çıplak suya girermiş. Aynı zaman içinde aşkını bulmak için diyar diyar gezen tanrı Herm’in yolu bir gün Salmakis’e düşmüş ve ay ışığında gölette yüzen Afrodit’i görmüş. Hemen elbiselerini çıkarıp Afrodit’in yanına yaklaşmış. Afrodit önce yüz vermemiş, sonra Herm’in yalvarmalarına dayanamamış. İkisi birbirlerine öyle sarılmışlar ki bir bütün olmuşlar. Biyolojide kullanılan, aynı bedende hem erkek, hem de dişi üreme organı taşıyan canlıyı ifade eden Hermafrodit terimi, bu efsaneden doğmuş.

Rahmetli Zeki Müren ve sempatizanlarının orayı mekan tutmaları bu sebepten olmalı.

Salmakis Koyu’nun bir özelliği de, çok huysuz erkeklerin orada 3 defa denize girmeleri durumunda asabiyetlerinden eser kalmadığına inanılmasıymış.

Bodrum’luların böyle uysal insan olmalarının bir sebebinin de, iklimin yanında bu deniz olabilir mi diye düşünüyorum.

Şimdi Muski’ye bağlı 75 bin su abonemiz olmuş. Suyun metreküp fiyatı da ev ve ticarethaneye göre, bir de kullanılan miktara göre 3 ile 5 TL arası değişiyor. Ayrıca kartlı sisteme de geçilmiş.

İnsan sağlığı ve mutluluğu için her alandaki gelişmeler, su için de bekleniyor. Artık içme sularımızın pet damacana yerine cam damacanada olması gerekiyor.

Atık suların arıtılarak denize deşarj yerine tekrar abonelere bahçe kullanım suyu olarak geri döndürmenin çaresine bakmalıyız. Bu hem deniz suyunun temiz kalmasını, hem de yeşilliğin artması anlamına gelir.

Su yalnızca susayınca içilen bir madde değildir. Günde en az 2 litre tüketilmesi bütün hekimlerin tavsiyesidir. Hem cilt güzelliği, hem de böbrek ve sindirim sistemi sağlığı için gereklidir.

Bu vesile ile yeni yılda su gibi aziz olmanızı ve işlerinizin sular seller gibi yolunda gitmesini dilerim…

buy Nexium Yücel Ziylan/Bodrum-Ocak 2015 Accutane cost