Bodrum Gündem

“BODRUM SEVDALISIYIM” DİYENLERE, “BODRUM DURUŞU”

Furosemide online Toplumlar ve ülkeler belli zaman dilimlerinde çok ciddi sınavlardan geçerler. İnsanlar böyle zamanlarda bazen ait olduğu kurumlarla, bulundukları yerlerle ve sıfatlarıyla ters düşebilirler. Farklı düşünmek ve farklı tavır koymak zorunda kalabilirler. Anti Viral

Öyle zamanlar olur ki, toplumun değişik kesimleri ve grupları siyasi yelpazenin her rengini kapsayan bir barış, demokrasi içinde ortak akılda buluşmak zorunda kalırlar.

Bugün özellikle siyasi kurumların karşılıklı nefret söylemlerinin, ötekileştirme politikalarının arttığı, neredeyse ülkemizin doğusunda terörün ve iç savaşın yaşandığı çok acı günlerden geçiyoruz. Son zamanlarda sık olarak söylediğim, “at izinin, it izine karıştığı” günlerin içindeyiz.

Ve bugünlerde Bodrum ve Bodrumlular çok ciddi bir sınavla karşı karşıyalar.

Bugün;

Gerçekten “Bodrum sevdalısıyım” diyenlerin,

“Bodrum adına siyaset yapıyorum” diyenlerin,

“Her şey Bodrum için” diyenlerin,

Bodrum’da yaşayanların, Bodrum’da yaşamını sürdüreceklerin, Bodrum’un havasından, suyundan, doğasından geçinenlerin, ekmek yiyenlerin,

“Çocuklarımı, torunlarımı seviyorum. Onların yarınlarından endişe ediyorum” diyenlerin,

Oturup çok ciddi olarak düşünmeleri ve akıllı olmaları gerekiyor.

Bilmeli ve görmeliyiz ki, hangi renkten, hangi dinden, hangi mezhepten, hangi partiden olursak olalım, “ortak paydamız Bodrum” diyorsak eğer,

Bugünler, Bodrum için, yarınlar için risk alma, bedel ödeme günleridir.

Bodrum, “iki dükkân bir fırın, peynir ekmek yiye yiye ne ağız kaldı ne burun” günlerinden bugüne, öylesine hızlı işgal edildi, büyüdü ve talan edildi ki; hiçbirimiz hızına yetişemedik, farkına varamadık. “Her şey Bodrum için” diye diye, Bodrum’a gözlerimizin önünde, her gün tecavüz edilişini izledik.

Bu tecavüzün, bu katliamın, yıllardır kimimiz parçası oldu, kimimiz ucundan tuttu, pek çoğumuz da seyirci kaldı.

Bu acı gerçeği artık görmek, kabul etmek ve gerçeklerle yüzleşmek zorundayız.

Acı gerçek: Hepimiz suçluyuz. Bilerek, bilmeyerek, içinde olarak veya seyirci kalarak Bodrum’un ve çocuklarımızın geleceğini bizler çaldık; çalmalarına izin verdik.

Çocuklarımız bizleri affetsin.

Bugün Bodrum’un geleceğini belirleyecek sınav günlerinden geçiyoruz.

Mesele, sadece Yahşi’ye yapılacak olan Külliye, Karaova’ya, Ortakent ve Bitez sırtlarına yapılacak olan TOKİ’ler değil.

Bodrum’da bugüne kadar o kadar çok, külliye projesi gibi ucube projeler yapıldı ki.

Bodrum’un 1970’lerde başlayan işgalinde, önce Bodrumlular hoşgörü ve iyi niyetleri istismar edilerek kandırıldılar. Çocuklarının geleceği için turizm adına yerel ve genel iktidarlarca sermayenin acımasız kucağında yalnız bırakıldılar.

Bugün Bodrum, yozlaşan, yozlaştırılan kimliği, kültürü, yapılanlar yetmiyormuş gibi, yapılacaklarla da tamamen yok olmakla karşı karşıya.

Bodrum, gerçekten çok büyük bir tehditle karşı karşıya.

Bugünkü tartışma aslında, Külliye, TOKİ yapılsın mı, yapılmasın mı? tartışması değildir. Bodrum’un kalan değerlerinin, kültürünün kısaca Bodrum’un kimliğinin yok edilip edilemeyeceğinin tartışması yapılmaktadır.

Bütün kalbimle inanıyorum ki, bugün benim gibi düşünen ve acı çeken çok insan var.

Bodrum bugün insanıyla, doğasıyla çok acı çekiyor.

Kabaca 164 bin olan nüfusumuzda, neredeyse kişi başına bir konut düşüyor.

Yarımada’da her gün açılmaya devam eden 140 civarındaki zincir marketlerle esnafımızın ciğeri sökülüyor.

“Büyüme” kontrol edilemiyor. Alt yapı, sosyal, siyasal ve ekonomik talepler karşılanamaz boyutta.

Artık tek geliri turizm olan esnaf, umutsuz, mutsuz, belirsizlikler içinde yok olmakta.

Hâl böyleyken, önyargısız, şartsız, sadece Bodrum sevdası ve Bodrum’un geleceğiyle ilgili ortak paydada buluşup tartışmayı yine beceremeyecek miyiz? diye çok korkuyorum.

Yerel iktidarıyla, yerelde siyaset yapan tüm kurumlarıyla, Bodrum’un gerçeklerinin tartışıldığı bir demokratik platformda buluşmayı becerebilen, Türkiye’nin en demokratik ve örgütlü toplumunu oluşturan insanların, burada yaşadığını ve yüreklerinin Bodrum için çarptığını göstermelerini istiyorum.

Hangi yerde durursa dursun, Bodrum’un ve çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, Bodrum halkını yok sayan tepeden inme dayatmalara, Bodrum gerçekleriyle bakan, karar veren Bodrum sevdalılarını görmek istiyorum.

Bugün Bodrum’un ve Bodrumluların, teröre karşı, talana karşı BODRUM DURUŞU’na ihtiyacı vardır.

Bugün BODRUM SEVDALISIYIM, HERŞEY BODRUM İÇİN diyenler, BODRUM DURUŞU’nu cümle âleme göstermek zorundalardır.

Bir başka BODRUM yok.

Çocuklarımız, BORUM DURUŞU’nu sergilemeyenleri, anaları babaları da olsa, asla affetmeyeceklerdir.

buy Lasix online NURAN YÜKSEL/25 Mart 2016

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Mehmet Kadri Korkmaz dedi ki:

    Bodrumlular gayrimenkullerinizi satarak tüketmeye devam ettiğiniz, mandalin bahçelerinizi, zeytin alanlarınızı satmaya devam ettiğiniz zaman süresince Bodrum’u katletmeye devam eden sizler olacaksınız. Ortakent’te Metro, Kipa, Migros’um yapılmasına Bodrumlu Belediye Başkanları izin verdiler. Esnafın kalmadığından bahsedenler Belediye sorumlularına hesap sordular mı? Bu makaleyi yazan Bodrum sevdalısı olduğunu bu gün mü hatırladı? Belediye de bir görevi var mı bu yazarın. Merak ediyorum.

  2. Aliye dedi ki:

    O kadar doğru yazmissinizki kaleminize yureginize sağlık benki bodrumlu birisi değilim 2yildir yalikavakta ikamet ediyorum karşımda geriş sit alanı denilmişti fakat betonlastigini gördükçe içim kan ağlıyor bir katliam buna dur diyen yokmu biz nasıl nefes alacağız bodrumda istanbuldan kötü olacak biz ve bizim gibilerin seslerine kulak verenlere teşekkür ediyorum