Peki, ORALARI..! ne yapalım? Haluk Ortaç Yazıları…
Haluk Ortaç
İnsanların ihtiyaçları ve inançları tartışılabilir. Yaşama baktığı yere göre değişkenlik ve çeşitlilik göstererek, bu doğrultuda öncelikli tercihleri belirler. Bu tercihler ekonomik, kültürel, dini bazen de politik olup tercih sayıları arttırılabilir. Yaşam tarzına bile dönüşebilen bu tercihlere saygı duyulması gerekir.
Fakat toprak-hava-su gibi, doğadan ve doğal varlıklardan kaynaklı ihtiyaçlar ise yaşamı belirler ve yaşamın mutlak devamını sağlar.
Önce yaşayabilmek, sonrasında ise ihtiyaçlar ve inançlar ile bu yaşamı zenginleştirmek akıl yüklü insanı insan yapan değerlerdir.
Bodrum’daki betonlaşma doğa ve doğal varlıklar kaynaklı ihtiyaçlarımızı artık zorlamaktadır. Ve yakın gelecek de riske atacak boyutlara ulaşmıştır.
Bodrum’u Bodrum yapan tüm nitelikli özelliklerin devamının sağlanmasında “betonlaşmaya dur !” demenin zamanı artık çoktan geride kalmıştır.
Daha fazla geç kalmadan, geri dönülmez kalıcı tahribatları büyütmeden, “Bodrum”u devam ettirecek nitelikleri tehlikeye atmadan mutlak önlem alınmalıdır.
Bu önlem de öncelikli olarak yerel yönetimlere, hazineye, kamuya ait araziler ile kamunun malı olan ormanlar, mera,makilik,sulak alanlar ve kıyı alanlarından başlatılmalıdır.
Kanun koyucu örnek davranış göstererek bu yönde çaba göstermeli yasaları gözden geçirmeli, teşvik edici olmalıdır.
Şu asla unutulmamalıdır; doğa tüm ihtiyaçları ve inançları kucağında barındırır. Önemli olan doğaya son sözü bırakmamaktır. Bu düşünce ve bu bilinç ile Bodrum ve Bodrum Yarımadası’nda ;
Mera alanlarına ve verimli tarım topraklarına toplu konut inşaatları istemiyorum !
Orman alanlarına yeni turizm tahsis alanları istemiyorum!
Denizin kıyı kenar çizgisini değiştirecek yatırımlar istemiyorum!
Hazine arazilerine külliye istemiyorum!
Bu yerler; havamız, suyumuz, gıdamızdır.
Bu yerler; bizlerin hayvanlar ile birlikte yaşam alanlarımızdır.
Önce sağlıkla yaşayacağız ki, sonrasında akıl ve mantık ile beraber bilimin öncülüğün de ihtiyaçlarımızı-inançlarımızı belirleyip seçerek yaşam biçimimiz haline getireceğiz.
Günümüzde İnsanın yaşamına dair ihtiyaçları ve inançları tüm nedenleriyle, niçinleriyle, doğruluğuyla ,haklılık ve haksızlıklarıyla ele alınırken, taraflarının itiraz edemeyeceği,tartışamayacağı tüm farklılıklarının ortak paydasının,harcının doğa ve doğal varlıklarımız olmasıdır.
Doğa ya bu hakkını verdiğimizde ,oda bunun karşılığın da bize yaşamı cömertçe sunacaktır,sunmaya devam edecektir.Hem de bunu yaparken ihtiyaçlarımızın, inançlarımızın kendimize ait olan tercihleriyle yapılmasına izin verecektir.
Oraları !.. öncelikle rahat bırakalım.Oralar boş, başına buyruk duruyor yanlışına asla düşmeyelim.
Oraları !.. doğanın aklına bırakalım,önüne geçmeyelim.Doğanın aklının bizden fazla olduğuna inanalım.
Oraları !.. doğa kendi doğruları ile kuşaklar boyu sürecek bir şekilde süslemiştir, bilincine varalım..
Oraları !.. zarar vermeden ziyaret edelim.Çocuklarımızı götürelim,seyredelim börtü böceği,bu toprakların biyolojik çeşitliğinin tüm Avrupa topraklarından daha zengin olduğunu hatırlayalım.
Oraları !.. anlatalım.Canlılar ile cansızların, ağaç-bitki-hayvan-küçük organizmalar ile / toprak-hava-su-güneş-ısı-ışığın yıllar boyu sürüp giden ve gitmeye de devam edecek olan yakın ilişkisini,sıkı bir dayanışmasını,yaşam birliğini anlatalım.
Oraları !.. gösterelim,yaşatalım,hissedelim.Ve bugünlerde, insan aklına en fazla ihtiyaç duyulan birlikteliğe,ilişkiye-dayanışmaya örnek olarak gösterelim.
Oraları !.. yaşamımızı sürdürebilmek için ihtiyaçlarımızın bir “ deposu ” ve inançlarımızın bir “ mabedi ” olduğunu unutmayalım.
Ve oraların ; yaşamın bütün ihtiyaçlarına cevap veren, bütün inançları kucaklayan büyük bir denge olduğunu hep hatırlayalım,hatırlatalım.Dünya üzerinde bu dengenin devamlılığını,insana özgü sevgi,coşku,neşe,dinamizm,akıl,mantık ve bilimsel yaklaşımlar ile sağlayalım.Son sözü doğanın söylemesine izin vermeden,gelecek kuşaklarımıza utancı değil gururu taşıyarak ,huzurun yanı başımızda olduğunu hissedelim ve hazzına vararak yaşayalım.
Elbette akıl, insanı doğal yaşam zincirinin dışına taşımıştır. İnsanı doğadaki diğer canlılardan ayırmış ve farklı kılmıştır. Ancak insan da bu büyük dengenin, doğanın bir parçasıdır
Bir kez daha aklımız ile haykırıyoruz ki;.
Doğayı ve doğal varlılarımızı rahat bırakalım,
İhtiyaçlar ve İnançlar Doğa’nın kendisidir..
Muhteşem bir yazı demek yetmez! Bunları yazıyor olmak eminim yazara ağır geliyor, okur olarak da bana…
Bu yazılanlara hayır diyen bir algıyı önce kendisi sorgulamalı… Onların deyimi ile hiçbir kitapta yeri yok!