Bodrum Gündem

B.K İŞİNDE ÇOK PARA VAR / Serdar Anlağan Yazıları

serdar-anlağan-bu-bok-işinde-çok-para-var_1
Son on yıldır mecbur kalmadıkça bahçesinden çıkmadığı yarı-açık evinde oturarak Bodrum’da ve dünyada olan önemli her şeyi bilen Acar Muhabir’imiz, her zaman olduğu gibi ailenin biriken b.kunu çektirip attırmak için vidanjör çağırma ihtiyacı duydu.
Acar, eskiden, yani Bodrum, Muğla Böyyük Şehir Belediyesi’nin mini minnacık bir ilçesi ve oturduğu köy (bayağı köy, inekler var, tarım yapılıyor), mahalle olmadan evvel paşa paşa belde belediyesine gider, ordaki sinirli şişkoya (acıktığında sinirleniyor) 40 kâadı bayılır, makbuzunu neyini alır, eve gelir beklerdi. Genelde aynı şoför ve aynı işçi gelir, b.k çukurunun kapağı açılır, artık tanış olunduğundan muhabbet edilirken, koca hortumla pislik emilir, sonrasında bir altı ay daha foseptik sorunu çözülmüş olurdu. Bu hesaba göre kanalizasyon olmayan köyde, Acar’ın b.k masrafı yılda 80 kâattı.
Ama Böyyük Şehir’e geçildikten sonra işler değişti. Önce MUSKİ’ye telefon etti Acar. Zart, bir hanım kız kaydını aldı, hatta bir de mesaj gönderdiler, “Sayın Acar, gaydınız alınmıştır” diye. Acar bekledi ama b.k arabası gelmedi. Bir hafta geçti, Acar tekrar aradı, tekrar kayıt alındı 120 kilometre uzaktan, tekrar “Gaydını aladurduk” diye mesaj gönderildi ve b.k arabası geldi, küçüğünden. B.k çekildi, parası 118 kâat, Acar morardı, “Ulan iyi ki 120 olmamış…” düşüncesini kafasından uzaklaştırdıktan sonra, araştırmaya girişti.
Acar, kimliğini açıklamak zorunda olmadığı bazı kaynaklardan Bodrum’u b.k götürdüğünü, vatandaşın üç katına çıkan vidanjör hizmetinden isyan ettiğini, fahiş fiyatların hiç bir mantıklı açıklaması olmadığını, belde belediyesi yetkiliyken 40 liralık vidanjör hizmetinin kendini kurtardığını, yetki karmaşası içinde kurulmuş yeni birimler arasında bürokrasi nedeniyle yetki, iletişim, bakım, onarım, lojistik sorunlarının büyüdüğünü, b.kun katı kısmını çekmek yasaklandığı için kaçak vidanjörlerin fır dolandığını, yazın zabıtanın bunların peşinde koşarak göbek erittiğini, bazı kaçak vidanjörcülerin çektikleri b.ku direkt denize, bazılarının trafo çukurlarına boşalttığını, arıtmaların doğru dürüst çalışmadığını, vidanjörlerin b.k dolu tanklarıyla bekletildiğini, belediye işçilerinin kollarından tutulup, zorla CHP’ye kaydedildiğini bir bir öğrendi.
Acar, “Ev alırsan tuğladan gız alırsan Muğladan” hesabı bir yerliyle evli olduğu için, Muğla’daki basketbol salonunun 44 yaşındaki karısının lisede katıldığı müsabakalardan beri değişmediğini de biliyordu. Muğla-merkezin havasının kışın nefes alınamayacak kadar kirli olduğunu, kentte sanat-kültür etkinliklerinin sıfıra yakın olduğunu da biliyordu.
Acar, tüm dünyanın en eski uygarlığının önce Anadolu’da ve sonra Ege’de kentleştiğini ve bu toprakların en değerli ilinin de Muğla olduğunu da biliyordu. Nedense aklına Eskişehir ve Eskişehir’i imar eden Yılmaz Büyükerşen Üstat geldi.
Acar düşündü :
“Kim ulan bu Muğla Böyyük Şehir Belediyesi?” diye.
Muğla Böyyük Şehir Belediyesi Başganı Osman Gürün 1948’de doğmuş, altmış sekiz yaşında, doktor, emekli olunca siyasete atılmış, son on yedi yıldır belediye başkanı.
Havayı mı temizlemiş? Yoo…
Eski kenti restore mi etmiş? Yoo…
Hastane, konser salonu, müze, tiyatro, kütüphane, ikinci bir üniversite, spor tesisleri mi kazandırmış Bodrum’a, Datça’ya, Fethiye’ye, Marmaris’e, Milas’a? Yoo…
Kaç yılda kaç proje bitirmiş, ne kadar sürede kaça mâletmiş? Bilmiin ki?
Yalnız şunu öğrendi acar, Muğla Böyyük Şehir Belediyesi Başganı 2015 model Mercedes S 350 Bluetec marka makam aracı kazandırmış Muğlamıza…Sekizyüzellibin kâatlık…(o zamanın parasıyla)
Muğla Böyyük Şehir Belediyesi Başganı şanslı. AKP iktidarının şehirleri ele geçirme-elde tutma operasyonuyla yerel yönetimleri merkezileştirmesi hamlesiyle, üniversite olmasa kasaba kadar kalacak kentin belediye başkanlığından, Bodrum’a, Datça’ya, Fethiye’ye, Marmaris’e, Milas’a racon kesecek yetkiye ulaşmış siyasi hayatının bitmeyen güzünde.
“Tanımıyor muşuz daha, bilmiyor muşuz ne gadder sert birisi olduğunu Muğla Böyyük Şehir Belediyesi Başganı’nın…”, kendisini, Türk bayrağı çekilmiş otobüs konvoyunda hallenen tosunlarının nasıl “Bodrum’u fethettiğini” cıvıldadığı video kayıtlarıyla öğrendik.
“Ağa oldu Muğla Böyyük Şehir Belediyesi Başganı başımıza sanki Bodrum’un mevcut ağaları yetmiyormuş gibi. Kırk liralık b.kumuza yüz yirmi, pardon yüz on sekiz lira kesiyor Muğla Böyyük Şehir Belediyesi…” diye düşündü Acar.
Sonra hesap yaptı Acar. Dedi ki, “Şimdiii…buuu…Bodrum’da kaç kişi yaşıyor?…Kaçı bizim gibi bokuna yüz on sekiz kaat ödüyor? Toplamda kaç para ediyor? Hatta bunun oteli, moteli de var onlar n’apıyor? Yarısı desek, 65.000 kişinin b.ku desek, biz yılda 236 kaat ödüyoruz buna göre sırf Bodrum’daki 65.000 kişinin b.ku 15.340.000 kâat eder ( Acar, pek hesaptan anlamazdı)…E bi de turizm sezonunda gelen bi milyon kişini b.ku da var, demek ki bu b.k işinde çok para var.” 
“Eh be goca Bodrum” dedi kendi kendine Acar, “İstanbul’a benzedin. Fikret’in dediği gibi…”Ey bin kocadan arta kalan dul kız”a benzedin” dedi.
“Bu kocalardan kurtulmadan bu boktan işlerden de kurtuluş yok!” diye düşünüp, pısst diye büktü tenekenin kulağını, mandalina çiçekleri kokarken “…Güzelliğindeki tâzelik büyüsü henüz besbelli” Halikarnassos’un bahçelerinin…
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.