İNATÇI / Nasıra Basan yazdı geçti…

Adam içici, hem de nitelikli içici. Tadı damağından eksilmediği için her akşam yineliyor keyfini. Ooooh! Çekme zevkini de her sabah  uğradığı işkembecide yerine getiriyor.

Akşamdan kalmanın en iyi ve etkili ilacı bol sirke ve v sarımsaklı işkembe  faslını aksatmadan sürdürüyor.

Bu gusto aksamadan sürdürülüyor ama bir gün karşı masada oturup kendisini kem, alıcı, kızgın  ve dışlayan gözlerle izleyenler dikkatini çekiyor.  İşkembe zevkinden hemen sonra dışarıda kıstırıp bir güzel dövüyorlar adamı. Dayağın nedeni işreti sevmesi elbette.

 “Demek sen, her akşam zındıklaşıyorsun !” diyorlar…..Adam alışmış . Her akşam çekiyor kafayı, sabah içiyor çorbayı ve sonra yiyor dayağı…

Bir süre sonra biraz ara verip dayaktan kurtulmayı düşünüyor ve uyguluyor ama, alışmışlık kudurmaktan beter olduğu için fazla sabredemiyor.

Yine bir sabah oturuyor masaya. Karşısında da  zındık düşmanları yani,  belalıları… Çağırıyor garsonu…

 “Garson tüm faşist baskılara karşın ver bir tam tekmil işkembe çorbası!” diye gürleyiveriyor.

Bizim kamu (halk) malı düşmanları da inat yönünden benziyor içiciye. Halk malını deniz bildiklerinden o özdeyişin öznesi olmaktan bir türlü alamıyorlar kendilerini. Bir türlü kaçak yani yasa tanımaz tavırlarından ödün vermiyorlar.

Ne denetim, ne ceza yararı yok. Yüzler sıyrık, niyetler bozuk, iç etme duygusu yoğun ve dominant…

Böyle bir olguyu içe sindirmek, Bodrum’u, halkı ve hakkı düşünen için elbette olanaksız.

Bu nedenle  ilgili yerlere, yani halkın hakkını korumaya söz vermiş , yemin etmişlere baş vuru  Fuzuli’ye verilen yanıt örneği oluyor. Ne demişti Fuzuli  (Mehmet Kaside ozanı. 1480-1556)

“Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar/,

Hüküm gösterdim faidesizdir deyu mültefit olmadılar! (Şikayetname)

Yasaya uygun karara ilgi göstermemişler. 9 akçelik padişah takdiri parayı ödememeyi “hal” saymışlar. Yani ilgilenmemeyi olağandan saymışlar.

Halkın malını gasp edenler için yapılan başvurular da hükümlere (yasalara) karşın halden sayılır hale gelmiş demek ki…

Sokaktaki işgal ve köpek kulübesinin yerleştirilmesi bitmek üzere. Bir daha da orada o zakkumlar ve bitkiler yetişmeyecek…

İş kaldı bu işgalcilerin bu aykırılıklarını yasal hale getirmeye. Aklımdan kurdelesini kesmek ve açılış töreni yapmak için kimleri çağıracaklar. Olur a. Bu güne değin ses seda olmadığına göre iş oraya geldi. Aşağıda yazılı gibi bir davetiye hazırlayabilirler diye varsaydık:

Bodrum Belediyesinin sayın İmar, Park Bahçe, Temizlik, Zabıta, Fen ve diğer birimlerinin Başkanları…

Gözlerinizin içine  baka, baka  bağıra çağıra dayata, dayata Bodrum Kumbahçe Mahallesi Akçabük sokakta doğayı talan ederek , yerine bir gece yarısı yerleştirdiğimiz Taksi durağı tamamlayıcısı( mütemmimi) kulübemizin açılışı yapılacak olup siz sayınların kurdeleyi kesmesinden mutluluk duyacağımızı saygıyla bilgilerinize sunarız.

Akçabük Taksi Durağı…

Patron ve çalışanları…

Nasıra Basan’a da davetiye gelebilir, ama aşağıda yazılı bir not ekiyle olması çok güçlü bir olasılıktır:

Seni de çağırıyoruz. Bu kıyağımızı unutma. Bodrum’un malı denizdir. Sen bunu yememekte ısrar eden enayilerdensen bu bizi ilgilendirmez…

Derdini Marko Paşa’ya anlat!…