Bodrum Gündem

ORTAKENT SAHİLİNE YILLARDIR KADIN ELİ DEĞİYOR…

hatice-yiğit-fatma-şahbaz-bodrum gündemKadın olmak Türkiye’de zor değil diyen kaç kişi var bilmiyorum. Kaldı ki çalışan kadının yükü diğerine nazaran kat be kat artıyor. Fakat benim sizlere tanıtacağım iki kadın, bu zorluğu bir adım daha öteye taşımışlar. 20 yılı aşkın bir süredir eşleri ile birlikte turizm sektörünün birer çelik neferleri olarak Ortakent’te otel işletiyorlar.

Onlar Ortakent’te yan yana hizmet veren iki otelin güzel işletmecileri. Otuz yıla yaklaşan dostlukları var Fatma Şahbaz (Ortakentliler Fatoş diyor) ve Hatice Yiğit’in.  Onlarla bu otuz yıla yaklaşan serüvenlerini konuştuk kahve eşliğinde. Ben sordum, onlar cevapladı.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

Yıllardır 7/24 eşleri ile birlikte çalışma cesareti gösteren iki cesur kadın var karşımda. Yan yana iki işletme ve iki iyi arkadaş. Şahbaz Otel’in işletmecisi Fatoş Şahbaz 24,  Açelya Otel’in işletmecisi Hatice Yiğit ise 21 yıldır eşleri ile birlikte turizm sektöründe hizmet vermekteler.  Nasıl başladı eşinizle birlikte otel işletmeciliği maceranız?

Hatice Yiğit: Aileden gelen bir işletme bizimkisi. Eşim burayı babasından devir almış. Ben de elimden geldiğince ona yardımcı olmaya çalışıyorum.  Ben özel bir bankada çalışıyordum, sonra bazı ailevi nedenlerden dolayı bırakmak zorunda kaldım ve eşime yardımcı olmaya başladım.

Fatoş Şahbaz: Evlenmeden önce başka bir iş yapıyordum, evlendikten sonra eşime yardımcı olmaya karar verdim.  Çünkü iş paylaşımı yapmadan işler biraz zor ilerliyor, işin başında olmadan olmuyor.

Yan yana aslında rakip olması gerek iki oteli işletiyorsunuz.  Ben hiçbir zaman böyle bir rekabet hissi içinde olduğunuza tanık olmadım.  Sizde ki abla kardeş, eşlerinizin de abi kardeş ilişkisini, işletmelerinize gelen konuklarınıza müşteri gözü ile bakmadığınızı gördüm. Bodrum’da atadan görme otel işletmeciliği nasıl oluyor, bir de sizin gibi iki değerli kadın işletmeciden öğrenelim.

Fatoş Şahbaz: Biz birbirimizi rakip olarak hiçbir zaman görmedik. Yan yana iki işletmeyiz ve otelimizde yerlerimiz olmadığında birbirimizle paslaşırız. Hiçbir zaman  arkadaşımda var, biz de neden yok diye düşünmedik, düşünmemiz de söz konusu değil. Hepimizin bir rızkı var, bunu paylaşarak götürüyoruz.  Her zaman iyi günde, kötü günde on numara bir arkadaştır Hatice.

Hatice Yiğit: Ben de ona inanıyorum;  dostluk, sevgi olduktan sonra rakip olmaya hiç gerek yok.  Allah herkesin rızkını zaten veriyor.  Çalıştıktan, emek harcadıktan sonra kimsenin ekmeğine bakmaya gerek yok.  Biz birbirimizi çok iyi anlıyoruz.

hatice-yiğit-fatma-şahbaz-bodrum gündem (1)Sizdeki otel işletme anlayışı 5 yıldızlı, her şey dahil sistemden bambaşka bir şey.

Fatoş Şahbaz: Bizim için öncelik tabii ki ayakta kalabilmemiz için para kazanmak.  Ama para bizim için hiçbir zaman birinci sırada olmadı. Önce biz misafirlerimizi en iyi şekilde nasıl ağırlayabiliriz, onları mutlu bir şekilde evlerine nasıl gönderebiliriz?  Zaten bunu başardığınız zaman devamı geliyor. Bizim 30-35 yıldır devamlı gelen müşterilerimiz var.  Aynı şekilde Hatice’nin de öyledir, daimlerimiz var. Bunu sağlayabiliyor isek ne mutlu diyorum kendi adıma. Bizim için en büyük reklam onları mutlu bir şekilde göndermek.  Müşteri değil, dostlarımızdır gelen.

Turizm acentesi ile çalışıyor musunuz?

Hatice Yiğit:  Hayır çalışmıyoruz. Biz geleni misafir olarak görüyoruz ve giderken onları güler yüzle uğurlayabilmek, seneye görüşebiliriz dedirtebilmek bizim için bizim için en büyük başarı zaten.

Her ikiniz de bu yoğun çalışma ortamında ikişer güzel evlat büyütüyorsunuz.  Mutfaktan otel odasındaki çarşafa kadar her işle kendiniz ilgileniyorsunuz ve çocuklarınız da sizin gibi.

Hatice Yiğit: Herhalde onlar da bizi örnek aldılar. Annelerimiz babalarımız koşturuyor, bizim de bir işin ucundan tutmamız gerekiyor dediler.  Bu sene kızlar biraz daha ön plana çıkıp bizi rahatlatmaya başladılar. İşletmemiz bir sonraki kuşakta da ayakta kalacak ve bu güzel hizmete devam edecek gibiler.

Hazır Fatih bey kameradan uzaklaşmışken (kendisi eşim ve meslektaşım olur ve kameranın arkasında çekim yapmakta) o can alıcı soruyu soralım. Bu eşlerle çalışmak nasıl menem bir şey?

Fatoş Şahbaz:  O konuya girmesek.

Bence en çok o konuya girelim… (Bu esnada üçümüzün de yüzünde aynı gülüş)  Bu gülüşleri çok seviyorum. Konuşamadığımız her şeyi gülüşlerimizde saklıyoruz.

Hatice Yiğit: Yerine göre çok güzel. Ama yerine göre her işte zorluğu yok mu tabii ki çok zor olduğu zamanlar da oluyor. Mesela müşteriye dolduğu zaman en yakınındakine patlama olasılığı çok fazla oluyor.  Onun haricinde gayet keyifli gidiyor.

Fatoş Şahbaz:  Güzel olan tarafları oldukça fazla. İş paylaşımı yaptığınız zaman çok fazla sıkıntı olmuyor.  Biz iş konusunda değil, daha çok personel ve müşterinin stresinden kaynaklanan konularda sıkıntılar yaşıyoruz.  İş konusunda tam bir dayanışma içinde oluyoruz.  Benim yapacağım işler bellidir, eşimin yapacağı işler bellidir.

hatice-yiğit-fatma-şahbaz-bodrum gündem (9)Bodrum turizm sezonu olarak zor bir sene geçiriyor.  Ama Ortakent’te sizin ki gibi işletmelerin önü cıvıl cıvıl. İşin sırrını söylerseniz belki sizden feyz alacaklar olabilir.

Hatice Yiğit: Ortakent’in  genelde hep yerli turistlerle çalışması en büyük şansı.  O yüzden de yerli ailelerin tercih ettiği bir sahil beldesi olduğu için biz bu konuda şanslıydık bu sezonda. Bir de gelen hep evine geliyormuş gibi rahattı. Huzuru bulduğu için daha gözü kapalı geldi diye düşünüyorum.

Fatoş Şahbaz:  Yabancı tur bağlantıları ile çalışan çok fazla otelimiz yok burada. Dolayısı ile yerli misafirlerimiz bildikleri yere gelmeye devam ediyorlar.  Kamudaki izinlerin iptal olması nedeni ile de bekleyen diğer misafirleri konuk ettik bu sene.

Yıllardır ticaretin içinde yer alan kadınlar olarak; Bodrumlunun  30 sene önce kadın işletmeciye bakışı ile şimdiki bakışı arasında çok uçurum var mı?

Fatoş Şahbaz:  Ben öncesinde veya sonrasında çok fazla fark olduğunu, çok büyük sıkıntılar yaşadığımızı düşünmüyorum.  Hepimiz işimizi yapıyoruz, rahatlıkla istediğimiz yere gidip gelebiliyoruz. Kimse bize ne yapıyorsun demedi bu güne kadar. Eşlerimiz bir yere gittiğinde çok rahatlıkla işletmelerimizi biz çekip çevirebiliyoruz. Bodrum’da böyle bir şey olmaz.

Hatice Yiğit: Kadın çalışamaz, otel işletemez gibi bir durum hiç yaşamadık, hissetmedik daha doğrusu.  Bizim mesleğin en zor tarafı kalifiye, yetişmiş personel aslında. Personeli yetiştiriyorsunuz, ertesi sezon bulamıyorsunuz veya yetişmişi zaten bulamıyorsunuz.  Sezonun ortasında en ufak bir şeyi bahane ederek gidebiliyorlar. Bizim işimizde beş dakika sonra yaparım diyebileceğiniz bir durum yok. Hizmet sektörü olduğu için anında o hizmeti müşteriye vermek durumundayız.

Fatoş Şahbaz:  Özellikle son iki üç yıldır özellikle çok fazla yaşıyoruz.  İşe girerken konuşarak girersiniz, kimse kimseyi zorla çalıştıramaz. Ama işi bırakacağı zaman da konuşarak ayrılması gerekiyor.  İş çıkışı yatmaya diye gidiyor, ortalarda yok. Personel yetiştiren kurumlar bunu sorgulamalı. Bizim işlerde her şeyden biraz anlamazsanız zorda kalırsınız. Küçük işletmelerde bir elemanın gitmesi sıkıntı yaratır. O açığı kapatmanız lazım elemanı bulana kadar.  Yapamazsanız müşterimize yansır, bunu da hiç istemeyiz.

Bizim sohbetimiz bitmez. Buraya yazamadığım daha nice konuları konuştuk hep birlikte. Bu otelleri yüzlercesinden ayıran en büyük özellik evinizdeki huzuru buluyor olmanız. Fatma Şahbaz ve Hatice Yiğit gibi özel kadınların emeğini de göz ardı etmemek lazım. Kadın eli değen her iş daha bir güzel, yerlerse daha bir yaşanası…

 

Yorumlar

  1. Metin Aycıl dedi ki:

    Çok sıcak bir sohber olmuş. Yıllardır oralarda misafir olduğumuz için, kendimizi evimizde sayarız. Her iki aileye de sağlık ve huzur diliyorum.