PESMET’e, KOCA YALIGIYI’ na, GUMSAL’a; YOLUNUZ AÇIK OLSUN..
Bodrum gençleri ticarete atılıyor, yerel isimlerle açtıkları işletmeler göz dolduruyor, bu kuşak daha bilinçli, eğitimli, yüksek kiralarla tutulan yerlerde değil, genelde kendi aile mülklerinde , daha ayağı yere basan , geleceğe umutla bakan gülen yüzler, gözlerindeki pırıltıyı görmeye değer , morallerini yerinde gördüm.
Bitez Kavaklı Sarnıç caddesinde Okan ve Gürkan kardeşlerin açtığı Pesmet isimli bulvar kafesi; soğuk sıcak sandviçler, her türlü ev imalatı hamur işler, jambonlu , kahvaltı çeşitleri, çay, kahve ve meşrubatlar yanında kara buğday peksimeti sunuyor. İki kardeş eşleri ile birlikte aylarca kafe işletmeciliği kursuna giderek belgesini almışlar. Aydınlatma için kordonlu lambalar internetten özel seçilerek alınmış, hiçbir yerde olmayan masa sandalyeler , farklı bir işletme için emek ve uğraş verildiği hemen belli oluyor.
Pesmet diğer adıyla peksimet fırında özel pişirilen uzun süre dayanan yerel ekmeğin adıdır, eskiden sünger avına çıkan teknelere, çuvallar dolusu peksimet yüklenirmiş. Kadıkalesi’ndeki Peksimet köyüne, bu isim denizcilere birkaç yüz yıldır peksimet hazırladığı için verilmiş. En ünlü pesmet, Kızılağaç köylülerinin eğimli yamaçlarda mandal denilen taraçalarda ekilen kara buğday pesmetidir.
Tan yeri ağarırken çift öküzünün çektiği demir sabanın taşlara değdikçe kıvılcım çıkardığı toprağın sürülerek yetiştirilen susuz buğday unundan mamül mandal pesmeti, taş fırında az ateşte uzun süre pişirildikten sonra gecenin ayazında soğutulması sonucu katılaşıyor. Kekik kokulu Kızılağaç pesmetinin ünü Ege Denizine yayılmış, eskiden Kalimnos süngercileri Pserimos adası boğazında Bodrumlu teknelerin getireceği pesmeti beklerlermiş, şimdi Bekir Çilek dükkanına Adalardan pesmet almaya gelenler var.
Bitez plajında bu yaz açılan Koca Yalıgıyı Restarurant’ı , kiracıyı birkaç sene davalarla uğraştıktan sonra çıkaran ünlü marangoz Ali Koca ve oğlu Ömer işletiyor. Yepyeni pırıl beyaz bir saraya dönüşen mekanda, tertemiz bir mutfakla yerel lezzetler sunuyor. El işçiliği ahşap masalar, İnegöl mobilyası değil; Babagöl mobilyası, yani baba Ali Koca, mauna benzeyen masalarda ve eskitilmiş ağaçtan gölgeli ışıklı bar tezgahında, raflarında, sahildeki Bodrum beyazı kanapelerde tüm hünerini göstermiş. Erkek ve kadın tuvaleti kapılarını ayırmak için birer teki kapıya çakılan el yapımı Bodrum sandaleti nostalji yaşatıyor.
Yine Bitez koyunun batı yakasında Bitez’in en eski turistik tesisi Poyraz Kamping, yıllar içinde bir çok kiracı değiştirdikten sonra mülk sahibi Poyraz ailesinin elinde güzel bir restaurant plaj işletmesine dönüştü, bu yaz Gumsal adıyla açılan işletmede ılgın ağaçları gölgeli geniş plajı ve restaurant kısmı müşterilere hizmet veriyor.
Yunan adalarının turizmdeki başarısının belli sebepleri vardır, öncelikle genelde aile işletmesi olmaları, yüksek kiralı olmaması, temiz ve güvenli hizmetten başka; hiçbir restaurantın birbirine benzememesi, değişik yerel ahşap masa sandalyeler ve eşyalarla döşenmesi, her işletmenin yerel isimli bir hikayesi olduğu gibi , yıllardır aynı mekanda aile fertleri ve aynı çalışanlarla hizmet vermeleridir. Bodrum’da Kısmet Lokantası ve Sünger Pizza bu tür işletmelere örnek gösterilmektedir.
Bodrum’a güç ve renk katan , yeniliklerle buluşturan , Bodrum’a yatırım yapan tüm girişimcilere Yolunuz Açık Olsun diyorum, denizci diliyle “yelkeniniz engel görmesin” anlamında “pruvanız neta olsun” diyorum.