PROBLEMLERİMİZİN KAYNAĞI YANLIŞ NEFES ALMAKTAN KAYNAKLI…

Son dönemlerde çok sık duymaya başladığımız “Doğru nefes almayı biliyor musun?” ya da “Doğru nefes almaya başladığında hayatındaki değişikliklere sen bile inanamayacaksın!  cümleleri günümüzün rutini haline geldi.  Biz de son dönemin bu revaçtaki olayına bir pencere açalım dedik. Doğru nefes alma teknikleri konusunda çeşitli çalışmalar yapan Burçin Özdemir ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem 

Öncelikle biraz seni tanıyalım, Burçin Özdemir kimdir, ne yapar bugüne kadar neler yaptı, nasıl Nefes Koçu oldu?

10 yıla yakın bir süre İnsan Kaynakları alanında kurumsal firmalarda seçme yerleştirme, çalışan ilişkileri ve performans yönetimi konularında görev aldım, birçok farklı kuruma danışmanlık hizmeti verdim.

2010 yılı sonunda İstanbul’daki kurumsal hayatımı bırakarak, Bodrum’a yerleştim. Bu süreç zarfında da İstanbul’da büyük bankalara İnsan Kaynakları danışmanlığı yapmaya devam ettim.  Sonra, Bodrum’da yeni açılan özel bir eğitim kurumunda “Kurumsal İletişim Sorumlusu” olarak çocuklara özel eğitim ve aktivitelerin planlanmasından, idari işlere kadar birçok alanda sorumluluk aldım.

Çalışma hayatım, yetişkinleri ve çocukları gözlemleyerek geçti. Sıkça karşılaştığım davranış bozuklukları, öğrenme güçlükleri, konsantrasyon eksikliği, depresyon, panik atak, anksiyete, öfke kontrolü gibi hayatı zorlaştıran herşeye çözüm aradım. Çözüm için ilaçlara doktorlara sarılmak hem deneyimlediğim hem de gördüğüm kadarıyla kalıcı çözümler getirmedi.

İşte orada ben güçlüyüm ve bütün çözümler benim içimde olmalı fikri sardı beni, bunu nasıl yapacağımı ararken de nefesle tanıştım. Önce kendi hayatımı değiştirmek üzerine İstanbul’da nefes atölyelerine katılmaya, bunun üzerine kitaplar okumaya başladım. İşin içine girdikçe hayatımda ilk defa bir şeylerin bana iyi geldiğini görmeye başladım. Yıllardır bırakamadığım antidepresanı bıraktım mesela. Daha çok gülmeye başladım, sigara paketini attım. Bir ay beni görmeyenler yeniden gördüklerinde sana ne oldu demeye başladı. İçimdeki değişim yüzüme de yansıyor artık.

Ve girdiğim bu yol beni işin uzmanlığına kadar götürdü, benimle çalışan Koçlar enerjimin ve şifalandırma gücümün yüksek olduğuna beni inandırdılar. Bu işin duayeni olan Mustafa Kartal’dan Sertifikalı Nefes Koçluğu, Sertifikalı Çocuk Nefes Koçluğu ve Sertifikalı Holoterapi eğitimleri aldım. Mustafa Hocam ilk gün itibariyle bana inandı ve beni çok destekledi. Kendisiyle birlikte atölye çalışmalarına katıldım. Eğitim programları hazırladım. Hala kurumsal, bireysel ve grup çalışmaları şeklinde atölye çalışmaları düzenliyor, seminerler ve konferanslar organize ediyoruz.

Peki nedir bu nefes?

Nefes hayat demek aslında, doğru nefesle vücudumuza aldığımız oksijen bizim yaşam enerjimiz.

Doğru nefes alma ile bilincinizi yükseltirken, stresinizi yönetebilir, depresyon ve anksiyeteden kurtulabilir, zayıflayabilir, enerjinizi yükseltebilir, sindirim sistemi rahatsızlıkları, alerji ve astım, gibi birçok hastalığı önleyebilirsiniz.

Doğru nefes ne demek yani biz niye yanlış nefes alıyoruz?

Doğru nefes diyafram kasını kullanarak alınan derin nefestir. Biz doğarken doğru nefes alarak hayata başlıyoruz, ancak özellikle 2 yaşından itibaren egonun gelişmesi, anne baba davranışları, örf ve adetler gibi birçok etkenle doğru nefes almayı bırakıyoruz. Sonrasında,  kronik hastalıklarımız, depresyonlarımız, olumsuz düşünceler, yanlış seçimler, kızgınlıklar, pişmanlıklar, hepsi doğru nefes alamadığımız için karşımıza çıkıyor.

Peki tekrar doğru nefes almak için ne yapmalıyız?

Kişinin üst solunuma geçmesi ve hatta ağızdan nefes almaya başlamasından sonra, artık özel bir nefes çalışması yapmadan tekrar diyaframı kullanabilmesi, doğru nefes alabilmesi neredeyse imkansız maalesef. Burada nefes ve yaşam koçluğu devreye giriyor. Çünkü işin birde zihinsel tarafı var. Doğru nefes alarak düşünceleri değiştirmek mümkün. Ben seanslarımda danışanlarıma,  var olan düşüncelerin kendilerine ne yaptığını ve nefes çalışmalarıyla gerçekten istediklerine sahip olmasının mümkün olduğunu, özel çalışmalar, teknikler uygulayarak gösteriyorum.

Sen nasıl açıyorsun nefesi, nasıl öğretiyorsun bunu bize?

Öncelikle doğru nefesi alışkanlık haline getirmek tabiki zaman alıyor. Ben bunu 1 aylık programlarla yapıyorum. Haftada bir gün yaklaşık 1.5 saat bir araya geliyoruz. Holoterapi seanslarıyla bilinçaltı temizliği yapıyoruz, ihtiyaca göre nefes teknikleri belirleyip bunları çalışıyoruz. Tabi kişide doğru nefesi alışkanlık haline getirebilmek için sadece bu seanslar yetmiyor, bir daha ki seansa kadar bütün hafta yapması gereken nefes alıştırmaları veriyorum, her seansta nefesinin ne kadar açıldığını kontrol ederek ilerliyoruz. Kişide farkındalık yaratabilmek çok önemli, problemler ve rahatsızlıklar üzerine yaptığımız farkındalık sohbetleri nefesin açılmasında çok etkili oluyor mesela. Duygu ve düşünceleri kontrol etmek, irade artırımı, depresyon, uyku problemleri, panik atak ve zayıflama en çok karşılaştığımız rahatsızlıklar, bunları nefes çalışmalarıyla kolayca çözüyoruz. Bunun dışında horlamadan, kekemeliğe, kalp ve dolaşım yolu hastalıklarından kansere kadar pek çok rahatsızlığı nefes çalışmalarıyla çözmek mümkün.

Bunlar yetişkinler için bir de çocuklar için yaptığın çalışmalar var, bunlardan biraz bahsedebilir misin ?

Bir çoğumuzun çocuklarıyla yaşadığı problemler ortak aslında, mesela birçok çocuk hiperaktivite ve dikkat eksikliği tanısıyla tedavi edilmeye çalışılıyor. Bu tedaviler ilaç kullanımına kadar gidebiliyor. Aslında birçok çocuğun sadece nefes almaya ihtiyacı var. Burnu tıkalı çocuklar rahat nefes alamıyor, rahat uyuyamıyor, gün içinde derslerine konsantre olamıyor, ders başarısı düşüyor. Öfkeli ve kontrolsüz olabiliyor. Bu ve bunun gibi birçok olumsuzluğun sebebinin aslında sadece tıkalı bir burun ve doğru nefes almamadan kaynaklandığını artık biz biliyoruz. Ve bunun için çocuklarla çalışmalar yapıyoruz. Çalışmalarımın hepsinde bu konuda uzman, bu konuya yıllarını vermiş nefes ve yaşam koçları ile iş birliği halindeyim. Nefes atölyeleri sonrasında çocuklar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek,  üst solunum yolu hastalıklarına karşı dirençli oluyor, zekasını ve yeteneklerini en üst seviyede kullanabilir hale geliyor, korku ve endişelerini yönetebiliyor, okul başarısı artıyor, daha hızlı ve kalıcı şekilde öğreniyor, sınav kaygısını ve heyecanını dengeliyor,  özetle karşısına çıkan tüm güçlüklerle baş etme yetisi kazanıyor. 5 yaş itibariyle her yaştan çocukla çalışabiliyoruz.