Bodrum Gündem

ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER!

ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER!

hatice-yücel-bodrumgundem_yazilari

Kasım “yaprak dökümü” derken, aralığa karabasanla girdik. Çığ düşse, haydi doğanın gazabına uğradık diyelim. Bu, Adana-Aladağ’daki Süleymancı Tarikatının kız öğrenci yurdunda tedbirsizliklerle çıkan yangında on can kurban verilince, düzenin gazabına uğradılar diyoruz. Bu da ayıptır, günahtır, utançtır, ihanettir. İşi Tanrı’ya havale edenlere, Tanrı’nın da verecek cevabı vardır. Çünkü bizim bildiğimiz Tanrı adaletlidir; görünmeyeni görür, duyulmayanı duyar, bilinmeyeni bilir ve de çocukları ve mazlumları korur. Ayrıca 21. yy akıl ve bilim çağıdır. İnsan, çevre, hayvan hakları çağıdır. Olanlar sorgulanır, sorgulanmalıdır. İktidar zulmü çocuklarımıza kadar inmiştir. Bunun ötesi de yoktur. Dünü ve bugünü öldürenler, yarınları da öldürmüş sayılır. Oysa bir ülkenin en büyük zenginliği insan kaynağıdır. Nüfusumuzun dörtte biri de çocuktur. Bunu korumanın ve yetiştirmenin önüne hiçbir şey geçmemelidir. ÇYDD gibi bazı STK’lar bunun mücadelesini vermektedir.

Bu acı olay günü, Adana’da altı buçuk milyar liraya mal olan lüks bir müftülük binası açılmıştır. Parlamentodaki akademisyen milletvekillerine artı bir emeklilik hakkı yasası çıkarılmıştır. Tekke ve Zaviyelerin kaldırılışının yıl dönümünde on iki can verilmiştir. Anlayacağınız kasap mal, kuzu can derdindedir.

Kıbrıs’ta iki, Bodrum’da bir lise öğrencisi sabahın köründe okula gitmek için yollara düşerken trafik canavarının kurbanı oldular. Bir gün sonra Kıbrıs’ta eğitimcilerin ve halkın sokağa dökülmesi ve ders bırakma eylemi koca Türkiye’ye örnek olmalıdır.

Bunların ötesinde iki milyon çocuk kirli hava soluyor ve hastalıklara yakalanıyor. Aylin bebeler Akdeniz kıyılarına vuruyor. Göç yollarında, Suriye çöllerinde ölüyor. Türkiye’de 17 milyon çocuk yoksulluğu paylaşıyor. 230.000 kız çocuğu, oynamadan gelin oluyor. Çocuk istismarı üç kat artıyor, çocuklarımız borçla doğuyor. Çocuklar okulları terk ediyor, sokak çocukları uyuşturucu çıkmazında kalıyor. Daha neler neler…

Çocuk haklarına imzalarını koyup unutan efendiler! Çocukların ellerine kalem yerine silah veren efendiler! Çocuğa tecavüzü kendine hak gören efendiler! Çocuk yapın diyen efendiler! Onları okutmayan, örten, ayrıcalıklı davranan efendiler! Çocukların eli yakanızdadır. Namlunun geri dönüşü de vardır.

5-aralik-1934-kadinlara-secme-ve-secilme-hakki-verildi-bodrum gündem-1Tam bunları irdelerken, 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 82. yılı gündeme düştü. 1935 seçimlerinde, on sekiz kadın milletvekiliyle dünya ikincisi olan Türkiye, 2016’da 197 ülke içinde 125. sırada. Seçme hakkını kullanabilen kadının da nasıl kullanıldığı belli. Seçilme hakkı, %15’lerde. Belediye başkanlığında %3, meclis üyeliğinde %10, iş dünyasında %26, kadın rektör %7, kadın dekan %9. Son çeyrek yüzyılda kadın haklarında görülen gerileme çağa yakışmıyor. 4+4+4 uygulaması kız çocuklarını vurmuştur. Acılar, ağıtlar analaradır. Kadına şiddeti öne çıkaran medya, nedense bu konulara kulak asmaz. Bugünlerde ne var ne yoksa Başkanlık Sistemi. Korku şimdiden bacayı sarmış olmalı ki herkes üç maymunu oynuyor.

Biz kadınlar Atatürk’le, cumhuriyetle birey-yurttaş-insan sayıldık. Teşekkürümüz önce O’nadır. Anlı açık, onurlu, bilgili, özgür, özgün, dirençli, örgütlü, çağdaş eğitimli, önder kadınlara-analara-öğretmenlere ihtiyacımız vardır. Bunu, sevgi ve emek isteyen önce çocuklarımız sonra da yarınlarımız için yapmalıyız…

Hatice Yücel-Eğitimci

05.12.2016-Bodrum

 

 

Yorumlar

  1. milsiz irade dedi ki:

    – “aralık ayına” demek daha doğrudur.
    – “zaviye”, “tarikat” sözcükleri küçük harfle yazılır.
    – “çocuklar borçlu doğuyor” olmalıdır.
    – “anlı” değil, “alnı” olmalıdır.
    Ayrıca, daha iyi bir yazı için; “konuşma dili”nden çok, “yazı dili” ile yazmanızı öneririm. Yazım hataları da daha az olur kanaatimce.
    Saygıyla…