Bodrum Gündem

BODRUM SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR… (Foto Galeri)

fıstıkçı ali dayı sözlü tarih çalışması (77)

Bodrum Sözlü Tarih Çalışmaları devam ediyor. Sözlü Tarih Çalışmalarında bu ay “Fıstıkçı Ali Dayı” anlatılırken, katılımcılar adeta geçmişe bir yolculuk yaptı.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

Bodrum’un değerlerinden 1960’lı yıllarda okulun önünde, kolunda sepeti ve beyaz önlüğüyle fıstık satan ”Fıstıkçı Ali Dayı”nın yaşamı, Hüseyin Şakar’ın tiyatral anlatımı ile kayıt altına alındı. Sözlü Tarih Grubu üyelerinin Fıstıkçı Ali Dayı ile ilgili anılarını da paylaştıkları geceye, kimi zaman kahkahalar, kimi zaman ise hüzün hakim oldu.

Bodrum’un seçkin mekanlarından birisi olan Bodrum’un mükemmel manzarasına sahip Mezetba Restaurant’ta bir araya gelen Bodrum Sözlü Tarih Grubu bir dönemin en ilginç simalarından birisi olan Fıstıkçı Al Dayı’nın yaşamını ele aldı.

Açılış konuşmasını yapan Bodrum Sözlü Tarih Gurubu Başkanı Nuran Yüksel bir süredir ara verdikleri çalışmalarına yeniden başladıklarını kaydederek şöyle konuştu; “Bodrum Sözlü Tarih Grubu bir süredir ara verdiği çalışmalarına yeniden çalışmalarına yeniden başlıyor. Bu gece Ramazan Aydınlı kardeşimizin işletmeciliğini yaptığı Mezetba’da toplandık. Özellikle Bodrum’a özgü mezeleri ve Çökertme Kebabı için kendisine teşekkür ediyoruz. Bu çalışmamızda benim kuşağımın ilkokul dönemlerinde tanıdığı değerlerden birisi olan Fıstıkçı Ali dayının yaşamını ve onunla ilgili anılarımızı kayda alacağız. Okulun önünde, kolunda sepeti ve beyaz önlüğüyle fıstık satan ”Fıstıkçı Ali Dayı” bizim yaşamımızda unutamadığımız değerlerden birisidir. Sözlü Tarih Grubu olarak çalışmalarımıza heyecan ve azimle devam edeceğiz. Katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.”

Daha sonra Hüseyin Şakar’ın tiyatral olarak hazırlayıp sunduğu yaşam öyküsü çalışmaya katılanları geçmişte bir yolculuğa çıkardı. Şakar kolunda fıstık sepeti ile guruba maniler eşliğinde kavrulmuş fıstık dağıttı. Eczacı Yücel Ziylan’da fıstıklar dağıtılırken Fıstıkçı Ali dayının manilerini seslendirdi. Ali İhsan Yücel, Hatice Yücel, Emine Bar, Yücel Ziylan, Neşe Gökbel, Mustafa Çakmaklı, Türkan Demiröz, Fıstıkçı Ali Dayı ile ilgili anılarını paylaştılar.

Fıstıkçı Ali Dayı’nın dışında, geçmiş zamanlardaki Bodrum ve Bodrum’un hafızasına yer etmiş birkaç insanın da anıldığı gecede, Sözlü Tarih çalışmaların her ay aksatılmadan düzenli bir şekilde devam edileceği ifade edildi.

fıstıkçı ali dayı sözlü tarih çalışması (2)ŞİPŞAKLA, FISTIKÇI ALİ DAYI KİMDİR?

Ozan Ruhlu, Bohem hayatı ile dünyayı boş vermişliği kendine felsefe edinmiş fakir bir halk adamı. Hayat hikayesi İstanköy’de başlar. Çocuklu ve gençlik yılları o dönemin gerektirdiği şartlarda baba evine destek olmaya çalışarak geçer. Bilinmeyen veya öğrenemediğimiz bir nedenle bir gözüne “aksu” iner. Yaşamına tek gözlü olarak devam eder.

İstanköy’de bir dönemde yakalandığı bir hastalık sonucu yaşama veda eder. Ailesi feryat figan içinde, dini vecibelerini yerine getirir. Cenaze namazı kılınır ve cemaatin omuzlarında mezarlığa doğru yola çıkar. Tam mezarlığa gelmek üzereyken Fıstıkçı Ali dayı canlanıp, tabutun kapağını kaldırır. Cemaatin çoğu selamün kavlen getirip çil yavrusu gibi dağılır. Cemaatin içinde birkaç yaşlı onu tabuttan çıkarıp giydirip evine getirmişler. İşte bu olaydan sonra Ali dayının yaşamı bambaşka bir yöne gider. Mübadele zamanı Bodrum’a göçer. Bodrum’da evlenir, Duran, Durmuş ve Fethi adında iki evladı dünyaya gelir. Kızı daha sonra İzmir’e yerleşir. Büyük oğlu Durmuş Merkez Atatürk Ortaokulunda uzun yıllar hademe olarak çalışmış ve emekli olduktan sonra ablası gibi oda İzmir’e yerleşmiş. Küçük oğlu Fethi ise dudağında çıkan bir yaranın kansere dönüşmesi ile genç yaşta vefat eder. Ali dayının her üç evladı da Bodrum’da saygılı ve efendi çocuklar olarak bilinir.

Yaşamını fıstık satarak kazanan Fıstıkçı Ali dayı ikinci yaşamında her şeyi boş veren ve hayattaki hiçbir şeyi kale almayan bir yaşam sürdürür. Sarhoş olup sokaklarda yatan Ali dayı hiç hasta olmazdı.

Fıstıkçı Ali dayının manilerinin büyük bir kısmı müstehcenlik içermektedir. Lakin Bodrumlu erkekler bu manileri her daim kahkahalara boğar, hoş zamanlar yaşamalarını sağlarmış.

Gökte yıldız sayılmaz,

Çiğ yumurta soyulmaz,

Şu Bodrum’un gızlarının,

Cilvesine doyulmaz…

Şipşakla, şipşakla, lambaya puf de kucakla…

Galenin ardındayım,

Çağırsan yanındayım,

Bir gececik yeter mi,

Her gece goynundayım…

Şipşakla, şipşakla, lambaya puf de kucakla…

Tepe başı gedikli,

Gız sene bişey dedik mi,

Bir gececik yatmanan,

Gül memeleri yedik mi…

Şipşakla, şipşakla, lambaya puf de kucakla…

(Bu maniler bu şekilde devam ediyor, ancak bundan sonraki maniler tamamen müstehcen olduğu için buraya yazamıyoruz.)

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.