Bodrum Gündem

DENİZDEKİ KAZIKLAR BİTTİ, YA KARADAKİLER? Fikret Karataş yazıları…

DENİZDEKİ KAZIKLAR BİTTİ, YA KARADAKİLER? Fikret Karataş yazıları…

halikarnas kazıkları sökülüyor (6)Halikarnas Disko neden olduğu denizdeki kirliliği temizledi. Yani yürek yarası onuldu sayılır. Ama ne Belediye Başkanı, ne Mülki idare, ne Bodrum halkı ve ne de Kumbahçe sakinleri hatırına değil elbet.

Basından ve çevreden öğrendiğime göre, yıllardır süren boşaltma davası sona ermiş ve Mahkeme boşaltılmış, mülkü iyesine teslim kararı vermiş.

Bu aşamada olanlar ve sonra burada olacaklar bu temelde değerlendirilecek. Biz de böyle yapmaya çalışacağız.

Diskonun ilk kiracısı Necmi Gürmen’le l970 yılında tanıştık. O zaman çalıştığım bankadaki ilk mudi numarası da onundu. Rahmetlik Demir Duru’nun yaptığı “Halikarnas Kokteyl” onunla dostluğumuza aracılık etti. (Beraber çalışıyorlardı) Necmi Bey zamanında Disko genelde ev halini korudu. Palmiye ağaçları, bahçesi v.b. ile leb-i derya halindeyken güzeldi ve Bodrum’un şahane özgün yapısının bir ögesini oluşturuyordu.

Sonra… Şimdiki örneğinde görüldüğü hale getirildi.

Şu anda deniz temizlendi. Alargadan sanki daha fazla hava geliyor.  Turkuaz rengin üzerinde zift anıtı koca, koca lekeler yok oldu. Bodrum’u gün batımında oradan seyredip resimleme enfes olacak bundan böyle. Heveslilerin gözü aydın.

tuğrul-acar_zekeriya-temizelEvet denizimiz temizlendi ama Demokratik Sol Partili Maliye Bakanı Zekeriya Temizel tarafından zamanın Belediye Başkanı Tuğrul Acar’a mülkiyeti teslim edilen 5.200 m2 yerden Diskonun, Rahmetlik Emin Anter zamanında kiraladığı alan 240 m2. Bu gün ölçülse sanırım 600 m2’yi bulan yer ücretsiz işgale uğramış durumda. Arka tarafta otopark olarak kullanılan yer ise yine 600 m2. Oraların kullanımıyla ilgili kira alacağı ne kadardır? Tahsil edilebildi mi?

Bu alanların da temizlenip özgün haline ulaştırılarak Belediyeye teslim edilmesi gerekmiyor mu? Aslında o dolgu alanında ticari faaliyette bulunmama, yerin Belediyeye aktarılma koşuluydu. Üstelik oranın özgün hali, bu günkü yapısından çok daha güzeldi.

Şimdi, Bodrum Belediyesinin imar departmanı ve onun yöneticisi durumundaki Başkan Yardımcısına sesleniyoruz!…

Bu görev sizin!

Yasa emrini yerine getirip alanı halkın iyeliğine teslim ediniz. Ediniz ki, böyle hayırlı ve kabul edilebilir bir eylem ve hizmet, bu güne değin kaçak olgularıyla işlenen aykırılıkları bir miktar temize çıkaran ecir (sevap) haline gelsin…

Ha gayret!…

Gayret sizden, destek bizim de içinde bulunmaktan onur duyduğumuz Halkımızdan!…

fikret-karatas-bodrum-gundem-yaziları faşo ağaREJİMLER  VE İNEK…

Sosyalizm, İki ineğiniz varsa,  birini komşuya verirsiniz.

Komünizm, İki ineğiniz varsa,  devlet ikisini de alır, size süt veriri.

Faşizm, İki ineğiniz varsa,  devlet ikisini de alır, size süt satar.

Nazizm, İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, sizi kurşuna dizer.

Bürokrasi, iki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, birini öldürür, sütü sağar, kovayı da devirir.

Demokrasi, İki ineğiniz varsa, ikisi de greve gider.

Teokrasi, İki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, siz süt duasına çıkarsınız. O ineklerin yönetimi için geniş kadro oluşturulur, kadronun amiri de vekaleten atanır.

Bir deneyimlinin söylemleri bunlar. Beğendiğinizi ve günümüze benzeyeni işaretleyin lütfen.

Bana göre, bir ülkede ineklerde grev bilinci oluşmuşsa ve onlar greve giderlerse onlara katılmak bana mutluluk verir. İneklikten istifa etmenin en belirgin göstergelerinden biri de greve gitme değil mi? Atatürk zamanında iki ineği olanlara yapılan için destan yazılır.

Günümüze benzeyeni pek göremediğimden işaretleme yapmayacağım. Çünkü günümüzün olgusunun garabetine akıl erdiren çıkmadı daha.

Gel de ah Atatürk!… deme.

O’nun gibiler yüz yılda bir geldiğine göre daha 22 yıl bekleyeceğiz demek!…

Ömrü yeten onu da görecek. Umudumu yitirmedim. Enseyi karartmayalım.

fikret-karatas-bodrum-gundem-yaziları su ve ateşSU, ATEŞ VE AHLAK…

Su ateş ve ahlak dost olup birlikte zaman geçirmeye başlamışlar. Çevrede dolaşırken eğer kaybolurlarsa birbirlerini nasıl bulacaklarını sorgulamaya koyulmuşlar:

Suya sormuşlar:

“Seni nasıl bulacağız?”

Su;

-“Nerede bir şırıltı duyarsanız beni orada bulabilirsiniz.” demiş.

Ateşe sormuşlar :

-“Seni kaybedersek ne yapalım?”

-Ateş;

“Bir duman gördüğünüz yerde ben varım.” diye yanıtlamış.

Sıra ahlaka gelmiş. Onun yanıtı ise oldukça anlamlı ve düşündürücü olmuş;

-“Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız.”

Ahlakını yitirenlere bundan daha güzel yanıt olamaz herhalde….

suriye-savasi fikret karataş yazılarıSURİYE POLİTİKASI…

Önce el ele.

Sonra göz göze, diz dize.

Sonra can cana.

Biraz aralıklı sonra, göt göte.

Şimdi artık git öte, git öte!!!!

Şam’da Emevi camisinde namaz kılma eylemi fidan gibi gençlerimizin cenazelerinin namazına katılmaya kısmetmiş meğer…

Emevilerin melaneti buraya da bulaşmış demek ki…

Yazıklar olsun, yazıklar olsun!…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.