Bodrum Gündem

FİLLER TEPİŞMEYE BAŞLADI, YUUUHLAR ARTACAK / Fikret Karataş yazıları…

FİLLER TEPİŞMEYE BAŞLADI, YUUUHLAR ARTACAK / Fikret Karataş yazıları…

chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bodrum halkı ile buluştu (137)

CHP’nin Genel Başkanı, üyesi olmamız nedeniyle bizim de Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, bilindiği gibi Bodrum’u ziyaret etti.

Bodrum’da o nereye gittiyse biz de gittik. Özen ve dikkatle izleyip gözledik.

Doğruyu söylemek gerekirse, onun gelişinden çok  mutlu olduk. Gönlümüzden geçen, bir gün daha kalıp tüm yarımadayı dolaşması, önceki Belde  Belediye Başkanları  ve çeşitli ST Örgütlerinin katılımı ile toplantı  yapıp olayları , olguları özgün odaklardan dinleyip beraber değerlendirmelerde  bulunulmasıydı… Olmadı. Olmasının en büyük faydası da öngörülen plan içeriğine ezberlemiş olan ve saldırı için elinde tabak, çanak, kaşık, çatal bekleyenlere karşı verilecek uğraşın şeklinin belirlenmesi olabilirdi. Partinin Muğla il ve Bodrum İlçe Başkanlarının dikkatine sunmak istiyorum.

“İnşallah” deyip Allah’a, “Belki” deyip belirsizliğe havale etmeyin lütfen.

Ne demiş Şinasi : “Cehd ile sıçan, tahtayı deler.” Gayret ederseniz olur ki,  halkın ilgi ve desteğini de sağlarsınız.

Bu geliş ve kaldığı sürede onun da tanık olduğu ortamda yaşananlar pek de onaylanamaz.  Kabul edilemez demek daha doğru olur.

Kılıçdaroğlu’na Şoförler odasının  mağduriyetini anlatan -belki de çok haklı-  istemlerini Osman Gürün’ün de içinde bulunduğu bir ortamda sunmak, Bodrum Belediye Başkanının

Geleceğe ait düşünce ve olası davranışlarının işareti olarak kabul edilebilir. Bana sorarsanız edilebilir yerine, edilir derim. Çünkü örneği bu güne değin olanların içinde alalandı.

Bu sunuş, anılan derneğin veya toplumun Osman Gürün’e çekilen Yuuuhların da Kocadon tarafından desteklendiği kanısını uyandırabilir.

Büyükşehir ve Bodrum Belediye Başkanları arasındaki savaş, Filler itişmesi nedeniyle ezilen çimleri hatırlatır. Bu durumda da “İlerde telafisi mümkün olmayan zararları gündemin sürekli maddesi haline getirir.”

Kocadon’un bu günkü konumundan daha üst bir düzeyi hedefleyip uğraşını vermesinden daha doğal bir şey olamaz. Ancak kırıp, döküp, devirerek değil, genel kabul gören bir yöntemi yeğlemek işin doğrusu olur. Ulaşılacak yer için başvurulacak yer Halk ve hedeflenen yerin bilgi ve kültürünün özümlenmesi olmalıdır diyoruz.

Bir Genel Başkan ziyareti dolayısıyla, onun önünde Belediye Başkanının (Büyük veya İlçe) yuhalanması ve bunun desteklenmesi, Bodrum siyasal, sosyal, Ticari, ekonomik tarihinde ilk kez rastlanan bir olaydır. Şehrin genelinin içine sindiğini var sayamayız elbette.

Kocadon’un her yaptığını, her sözünü, attığı adımı haber değeri sayarak yazan bir basın öğesi:

Onun şoför esnafının derdine yine umar olduğunu, onları Kılıçdaroğlu ile görüştürdüğünü bildiriyor. Ama Gürün’ün siteminden de hiç laf etmemiş.

chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bodrum halkı ile buluştu (44)Bu durum, insanın aklında: “Bunu yuhalamadan, protestodan önce yapamaz mıydı?” sorusunu sabitliyor. İstese belki yapardı ve başarırdı.  O zaman bu başarı da kimsenin sitemle karşılayamayacağı bir olgu olarsak kutlanır, kafaların olumlu alanında yer eder, gelecekte lehte hareketin kesin dürtüsü olurdu. Ama olmadı.

Neden mi?

Bu satırların yazanı Kocadon’u çok iyi tanır. Hem de 40-45 yıldır. 2004-2007 arasında birlikte çalışırken de yakından izlemek, bu tanımayı en üst düzeye taşıdı.  Bu nedenle kendisi hakkında söyleyip yazdıklarımızda da hata payı %3-5 i geçmez.  Eh, “O kadar hata gadı gızında da olurmuş.”

Kocadon, istedikleri ve ulaşacağı hedefleri çok dikkatle ve önceden tasarlar, işaretler. Kıvrak zekası yardımıyla da onu iyice olgunlaştırır. “İğne deliği” kadar yer bulursa oradan geçerek emeline ulaşır.

Bu, Ortakent ve Bodrum Belediye Başkanlığı kararında da, Boytav , Belediyeler Birliği başkanlığında da böyle olmuştur. Önümüzdeki tasarıları için de böyle olacaktır. Odaklandığı yerler de iyice açığa çıkmıştır. Ama görülüyor ki, kıvrak zeka, bilgi, beceri ve gelinecek yerin kültürünü özümlemeye hazır olunmayınca pek işe yaramayacak gibi.

Yetki göçerip görevlendirdiği kişilerin yetkilerine her an ve her koşulda müdahale edebiliyor. Ancak sorumluluk için aynı şeyleri söylemek olanaksız görünüyor.

Hedef, önümüzdeki yerel ve genel seçimlere dek rekabet alanını tamamen boşaltıp tek hale gelmek. Yani istemliyi bire indirgemek…

Ne diyelim. Rekabete soyunanların dikkatine!!!

TÜRK TELEKOM…

72 Saat internetten uzak kaldım. Başlangıçta arızayı hemen bildirdim. Her zaman olduğu gibi

TTNET emekçileri telefonda bilgileri ve yetkileri bazında ilgi gösterdiler.

Ama işe yaramadı.

Telefonuma sürekli ileti geliyordu. “Arızanız kayda alındı… Kısa sürede sorun çözülüp size bilgi verilecek.” Daha da ileri gidilip Cuma günü (30.l2.2016)  pazartesi gününe (02.01.2017) saat 10 için ücretli randevu verildi.

Saat 10.

Gelen yok, ilgi yok.

Yanıt yok!…

İlçe merkezine gittim. Orada deneyimli olduğu her halinden ve anlatımından belli olan bir teknisyen durumu anlattı.  Oraya gitmeyip bekleyebilirdim ama randevu saatinden bir saat sonra ikinci bir “48 saat içinde” iletisi gelmişti. O da beni çok olumsuz etkiledi.

Meğer bu iletiler, merkezlerinden kopuk çalışan Genel Müdürlükten yollanıyormuş. Belli ki o iletileri yollayanlar iyice robotlaşmış. İyi de o robotların kafaları yanlış kurgulanmış.

Sayın Genel Müdürlük yetkilileri:

Yurt genelinde yurttaşlarla çalışma birimlerindeki emekçilerin arasını bozduğunuzun, yurttaşların sizden bıktığının, umar arayanların sayısının günden güne ve hızla arttığının farkında mısınız? Değilseniz söyleyivereyim. Öyledir vaziyet.

Önceleri sizin için övgü dolu yazı yazmıştım köşemde. Sözümü geri almak istemiyorum. Sizler kendinizi ve o robotlaşmışların kafasını da düzeltiverin bir zahmet.

Öneririz!!!!…

Yorumlar

  1. milsiz irade dedi ki:

    “cehd ile…” başlayan sözü, Şinasi’ye bağlarken, keşke kaynak da gösterseydiniz. Buna dair bir kaynak bugüne kadar görmedim. Zira Şinasi, Türk Edebiyatında çığır açan; çok yönlü ve değerli bir Tanzimat aydınıdır. Kaynağı halk diline dayanan bu söz, bazen Namık Kemal ile ilişkilendirilir; sebebi, uzantılarını bugün de gördüğümüz, gerici anlayıştadır.
    Ayrıca, yazılı anlatımda vurgu gereği tırnak içine alınması gereken sözcükleri göz ardı etmeyiniz.

  2. fikret karataş dedi ki:

    Sayın okurum, ilgi ve dikkatinize teşekkürler. 18-20 yaşlarındayken yani, 58-60 yıl önce elimde bulunan ve şimdi ismini anımsayamadığım önemli bir yayın evi tarafından basımı yapılan, Şinasi’yi anlatan bir kitapta ona ait sözler arasında bu da yazılmıştı. O günden bu yana unutamadığım ve beğendim bir söz olması nedeniyle, gerektiğinde ikinci kez yazılı olarak kullandım. İllaki ona aittir iddiasını içeren bir polemik konusu elbette olmaz.
    Ced kelimesinin karşısına tırnak açıp (azimle gayret, güç harcama) gibi anlamlarını yazmam gerekirdi. Bu hatanın nedeni, unutkanlık olabilir. Teşekkürlerimi yinelerim.

    1. milsiz irade dedi ki:

      – Somut bir kaynak göstermeksizin polemik (hele edebi bir konuda hiç) olmaz, “mesnetsiz iddia” olur.
      – “yayınevi” bitişik yazılır.
      – Sizin için “gerektiğinde” kullanılan, bir başkasına gereksiz bir anlam yüklememeli.
      – Tırnak işareti konusundaki uyarım, yazınızın bütünü içindir. Yazınızın içinde anlam vurgusu bakımından tırnak içine alınması gereken sözcükler var.
      – “Cehd” sözcüğü; “gücünün yettiği yere kadar çalışmak, çabalamak, savaşım vermek” anlamındadır. (Cihad, cahid, mücahid, ictihad, müctehid sözcükleri de bu kökten gelir.)
      – Yazarken; hem içerik, hem de sözcük ve dilbilgisi bakımından biraz daha araştırma yapmanızı öneririm.

  3. Mustafa dedi ki:

    Sayın kocadan çoktan akp ile anlaşmıştır Muğla büyükşehir belediye başkanlığı için