YURTTAŞLAR TEDİRGİN, KAYGILI…

TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi CHP Muğla Milletvekili Av.Akın Üstündağ yazılı bir basın açıklaması yaparak, Anayasa değişikliğinden kaynaklı yurttaşların tedirgin ve kaygılı olduğunu dile getirdi.

Bodrum Gündem Haber

TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi CHP Muğla Milletvekili Av.Akın Üstündağ “Anayasa değişiklik teklifi, ülkenin her yanındaki vatandaşlarımızı tedirgin etmiş, kaygılandırmıştır.” dedi.  Yazılı bir basın açıklaması ile görüşlerini dile getiren Üstündağ açıklamasında “Ülkenin hangi mecraya doğru sürüklendiğini, merak ediyorlar. Medeni dünya da bizi şaşkınlıkla izliyor. İnsanlar kendi geleceklerinden vazgeçmişler, çocuklarının ve gelecek nesillerin geleceğinden endişe ediyorlar. Bunca yıldır, büyük çabalarla kazandığımız demokrasiyi bir çırpıda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.  Atalarımızın bize miras bıraktığı parlamenter demokrasiyi geliştirmek yerine, bir oligarşik yapı getirilmek isteniyor.” ifadelerine yer verdi.

ABDULHAMİT BİLE BU TEKLİFİ KISKANIRDI, VESAYETİN BABASI GELİYOR…

Üstündağ’ın yaptığı yazılı açıklamada oldukça dikkat çeken ifadelere yer verirken, “Vesayet, bu maddeyle zirve yapacak, bu teklifle vesayetin babası geliyor.” şeklinde bir eleştiride de bulundu. Üstündağ’ın yazılı açıklaması şu şekilde devam ediyor;  “Yapılan teklif, meclisin kendi varlığı ve maneviyatına verilecek en yüksek zararı öngören bir maddedir. Bunlardan biri de 11. Maddedir. Şimdiye kadar, AKP’nin ağzına sakız yaptığı vesayetin en büyüğüdür. Meclisin kendine bir vasi tayin etmesi anlamındadır. Mutlak güç,  kontrolsüz güç, tek adam istediği anda,   sorgusuz ve sualsiz meclisi feshedebilecek. Vesayet, bu maddeyle zirve yapacak, bu teklifle Vesayetin babası geliyor. Osmanlının ilk Anayasası olan Kanuni Esasi’ de olmayan fesih yetkisi, padişahta olmayan fesih yetkisi, bir tek kişiye verilecek. Eğer Abdülhamid bu teklifi görseydi mutlaka kıskanırdı.”   

MİLLETVEKİLLERİ KURŞUN ASKER OLACAK…

CHP Muğla Milletvekili Üstündağ’ın sert eleştirilerinin ve tespitlerinin yer aldığı açıklamada milletvekillerinin hiçbir yetki ve etkisinin olmayacağına dikkat çekerek açıklamasında “Şimdi diyorlar ki; meclis de cumhurbaşkanını görevden alabilecek, Nasıl alacak. 3/5 oyla alacak. Bu bir aldatmacadır. Hiçbir meclis, kendini feshederek, cumhurbaşkanının görevine son vermez. Bu realist bir yaklaşım değil. Özellikle, bu oluşan sistemde- partili cumhurbaşkanlığı olduğu durumda- Meclis, kendini feshederek seçim kararı almaz. Meclis üzerinde oluşan vesayet, buna izin de vermez. Zira cumhurbaşkanının, mecliste kurşun askerleri olacak. O kurşun askerler gereğini büyük bir itaat ve bağlılıkla yapacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.” şeklinde ifadeler kullanıyor.

DEMOKRASİYE İHANET EDİLİYOR…

Anayasa değişikliği ile ilgili olarak “Demokrasi, insana saygının bir eseridir. Demokrasi, insanın maddi ve manevi varlığının gelişiminin bir sonucudur. Demokrasiyi ve özgürlükleri ortadan kaldıracak bu teklif, demokrasiye ihanettir. Millete ihanettir.” iddiasında bulunan Üstündağ’ın açıklaması şöyle devam ediyor; “Bu teklif tek adama göre şekillenen bir diktatörlüğün, bir otoriterleşmenin adıdır.  Bu demokrasinin raydan çıkmasıdır. Bu bir sivil darbedir. Ne yazık ki, bu sivil darbe milletvekilleri üzerinden yapılmaktadır. Kahredici bir partizanlık, kahredici, kof bir lider bağlılığı, hep kazanmış olmanın şımarıklığı, şahsi gelecek ve koltuk beklentisi, çoğunluk olmanın verdiği güven duygusu, bu teklife evet diyenlerin vicdanınızı rahatlatmaya yetmez.  Otokontrol ve psikolojik baskı, bu vehamete bahane olamaz. Tarih, bu teklife evet oyu verenleri hiç bir unutmayacaktır. Bu ülkede, demokrasinin tarihi yazılacaksa, şu anlar ve yaşananlar bir kara leke olarak,  bir ibret vesikası olarak yazılacaktır. Bu ülkedeki vatanseverler, milliyetçiler, demokratlar bu süreci hep hatırlayacaktır.”

BEDELİ AĞIR OLUR…

Üstündağ yazılı açıklamasında, Anayasa değişikliğinin yapılması durumunda Türkiyenin çok ağır bedeller ödeyeceğini, ancak milletin sağduyu ile düşünerek Anayasa değişikliğine hayır diyeceğini ifade ediyor. Açıklama şu ifadeler ile sona eriyor; “Demokrasiye geri dönmek için verilecek bedel, çok ağır olacaktır. Yaşanacak acılar ve ızdıraplar, bölünen vatan toprakları, yitirilen hayatlar bu bedelin zekatı olacaktır. Yedi düvel üstümüze gelse, -düşmanların yapamayacağını- bin kere darbe yapsalar -darbecilerin yapamayacağını- bu meclis esaret altında gibi kendisi yapmaya çalışıyor. Bu bir akıl tutulması, bu bir illüzyon, bu bir yalan perdesidir. Özgürlükler bu ülkede bir lütuf olarak verilmemiştir. Milletin kendi iradesinin, kendi eliyle alınması söz konusu bile olamaz. Herkes yapılanların farkında. İhanete ortak olanlar da tarihin dehlizlerinde yerini alacaktır. Ülke demokrasiden koparken, Demokratik ve özgür yaşama uzanan o kirli ele kimlerin itaat ettiğini, kimlerin direndiğini millet izliyor. Adrese teslim anayasanın adresi saraydır. Millet, bu Anayasayı adrese değil, çöp kutusuna atacaktır.”