ORMAN BÖLGE MÜDÜRÜ MEHMET ÇELİK, ÇALIŞMALARINI ANLATTI

Mehmet Çelik, bölgede 10 yıllık verilere göre yılda ortalama 331 adet yangın çıktığını ve bu yangınlarda ortalama 534 hektarlık alanın zarar gördüğünü açıkladı. Yangınlara karşı hem havadan hem karadan teknolojinin son imkanlarını kullanarak mücadele ettiklerini belirten Muğla Orman Bölge Müdürü Mehmet Çelik, şu bilgieri verdi: “Orman Bölge Müdürlüğümüzde yangınlarla mücadelede 1500 işçi, 89 Arazöz, 38 Su Tankeri, 51 İlk Müdahale Aracı, 12 Dozer, 11 Greyder ve 9 Treyler kara gücünü oluşturuyor. Fethiye, Marmaris, Milas ve Nazilli de konuşlanan 4 su atma özelliği taşıyan ve Ula’da konuşlanan 1 Genel amaçlı olmak üzere 5 helikopter ile Bodrum Havalimanı’nda konuşlanan 2 amfibik uçak Bölge Müdürlüğümüzün yangınlarla mücadelede hava gücünü oluşturuyor. Yaz ayları boyunca 103 Sincap Motorize ekibi riskli bölgelerde devriye görevi yapıyor” dedi.

Muğla Orman Bölge Müdürlüğünün son 10 yıllık verilerine göre yılda ortalama 331 adet yangın çıktığını belirten Çelik, konuşmasına şöyle devam etti; “Bu yangınlarda ortalama 534,1 hektar ormanlık alan zarar görmektedir. Bu yangınların çıkış nedenleri konusunda yapılan istatistikî çalışma sonucu, yüzde 32 İhmal Dikkatsizlik, %15 Kasıt, yüzde 29 Yıldırım, yüzde 24 Meçhul’ den meydana geldiği anlaşılmıştır. 2016 yılında çıkan 373 adet orman yangınında 474,46 hektar ormanlık alan zarar görmüştür. Yine bu yangınların çıkış nedenleri konusunda yapılan istatistikî çalışma sonucu, yüzde 15 İhmal Dikkatsizlik, yüzde 8 Kasıt, yüzde 30 Yıldırım, yüzde 47 Meçhul olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılında Bölge Müdürlüğümüz yangınlarının yüzde 76’sı 11:00-19:00 saatleri arasında çıkmıştır. 2016 yılında Bölge Müdürlüğümüz sınırlarında çıkan 226 adet kırsal alan ve ziraat yangınında 788 hektar alan zarar görmüş ve bu yangınlara da müdahale edilmiştir. Bu yıl 26.01.2017 tarihi itibariyle 2 adet orman yangını meydana gelmiş bu yangınlarda 0,51 hektar alan zarar görmüştür. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 12 adet yangın çıkmış ve 3,12 hektar alan zarar görmüştür. Bölge Müdürlüğü ormanlarımız 51 Yangın Gözetleme Kulesinden 24 saat usulü ile gözetim ve denetim altındadır. 51 kulemizin 15’ inde Genel Müdürlüğümüz, Bilkent Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliği ile yapılan Kameralı Gözetim sistemi bulunmaktadır. Bu sistemde 360 derece dönebilen kameralar 10 km’lik mesafede en ufak dumanı algılayarak yangını takip eden birimlere alarm vermektedir. Bir turunu 3 dakikada tamamlayan bu kameralar Duman Avcısı adıyla da bilinmektedir” dedi.

Riskli bölgeleri 24 saat boyunca gözlem altında olduğunu söyleyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Ayrıca Bölge Müdürlüğümüz Milas İşletmesi Bodrum Şefliğine bağlı Kayabaşı-Çöplük mevkii ve Seydikemer İlçesi, Kuytucak Kulesinde İnsansız Kameralı Gözetleme Sistemi devreye girmiştir. Araç Takip Sistemiyle kara ve hava araçlarımızın hareketlerini anlık olarak takip etmekteyiz. Araç Takip Sistemiyle araçların üzerinde bulunan GPS den alınan koordinat SMS ile sisteme aktarılmakta ve aracın harita üzerindeki yeri görülebilmektedir. Orman yangınlarıyla mücadelede hava araçlarımız ile daha etkin müdahalesi için 323 adet havuz, gölet ve diğer su kaynağından faydalanılmaktadır.”

Yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılmasının asli görevlerinden bir olduğunu anlatan Çelik “Yaz aylarında Torba Kavşağı’nda yanan 6 hektarlık alanda bizim arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar. Alandaki toprak işlendi. Burayı hep beraber ağaçlandıralım. Hepimiz birer fidan diksek bu bir değerdir. Ben emekle yapılan işin ayrı bir değeri olduğuna inanıyorum. Onu da hep beraber önümüzdeki günlerde yapacağız” dedi.

Çok tartışılan Pina Yarımadası konusuna da değinen Muğla Orman Bölge Müdürü Mehmet Çelik söz konusu bölgeyi incelediğini anlatarak şunları kaydetti: “Ben geçen yıl merak ettim, orayı gezdim. İnanın yüzeyde toprak yok, ot, çalı var. Bir de orası Halep çamı koruma ormanıydı. Ben buraya özel bir şey yapmak istiyorum dedim. Burası Halep çamına tahsis edilmiş bir yer olduğu için bazı plan değişiklikleri yapmamız gerekiyor. Bunu da yapmayı başarırsam ben keçiboynuzuna ağırlık vermek istiyorum. Çünkü Akdeniz Coğrafyası’nın bir türü. Çok fakir şartlarda yetişebilen bir tür. Benim amacım ona geçmek. Ama o arazinin kullanılamamasının nedeni yoğun toprak yok. Sığ bir toprak var. Bir fidanın kökünü alamayacak kadar. Ben kendim şöyle bir gözlemledim. Ama bir hektar yapabilecek bile olsam yapacağım. Şimdi şöyle ki; ülkemizin turizme de ihtiyacı var. Turizme verdiğimiz her bir hektar için 3 hektar bedelini yatırıyor. Bunun amacı da ormanın olmadığı ya da az olduğu yerde ağaçlandırma yapılsın diye. Bu alanın 5 yıllık bakım ve masraflarını bize yatırıyorlar. Tabi turizm de olması lazım ama burada dengeyi de tutturmamız lazım. Her yeri korumakla değil, her yeri açmakla da değil. Dengenin olması lazım” diye konuştu.

Mehmet Çelik, Rüzgar Elektrik Santralleri kurulacak alanlarda yangına müdahale hususunda ise “Bu konuda biz Ankara ile koordineli olarak çalışıyoruz. Biz her tarafa izin vermiyoruz. Bizim uçacağımız koridorlarda gerekiyor. Yangına müdahale edeceğimiz koridorlar önemli. Uçağımın ve helikopterimin uçuşuna engel olacak şeye izin vermem” şeklinde konuştu. Toplantının ardından hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.