“ANILARLA BODRUM” BODRUM GELİNLERİ…

Onlar, geçmişten geleceğe bir yol haritası çiziyorlar…

“ANILARLA BODRUM” BODRUM GELİNLERİ…

Nuran Yüksel

Çok zor günlerden geçiyoruz. Zordan da öte, karanlık güvensiz kuşkulu günler. Fakat yaşam sürüyor ve geçmişten geleceğe doğru bir ışık, inanıyorum ki geleceğimizi aydınlatıyor…

Cumhuriyetin ilk çeyreğinde sadece düğünlerde, bayramlarda fotoğraf çektirilebilirmiş. İşte o yıllardan kalan o fotoğraflarda, insanlarımızın özenli kıyafetlerini ve yüzlerindeki “Mona Lisa” gibi gizemli gülümsemelerini göreceksiniz.  O güzel insanlarımız Cumhuriyetimizin kazanımlarının ve değerlerinin farkına vararak poz vermişler, gururla, sevgiyle, geleceğe olan inançlarıyla. El ele, kol kola verilen bu pozlar, Bodrum insanının, özellikle Bodrum kadınlarının Cumhuriyet değerlerine nasıl sahip çıktıklarının bir göstergesidir.

Anılarla Bodrum sohbetlerinde, fotoğraftaki insanlarımızın yaşamlarındaki o en özel anı olan evlilik süreçlerini anlattılar. Gelinin doğup büyüdüğü baba evinden nasıl çıktığını, görücülerin gelmesi ile başlayan sürecin her anının bir ritüele dönüştüğünün öyküsüydü bu anlatılanlar. Görücünün nasıl geldiğini ve sonrasında da o gelin kızın, evleneceği delikanlıyla nasıl söz kesildiğini öğrendik. Evlerinin kapısına asılan bayraklarla düğünlerinin başladığını ve en az bir hafta sürdüğünü şaşkınlıkla dinledik. Buğday dövmesi ile başlayan düğün töreninin,  damadın komşuları ve arkadaşlarıyla, gelini gözyaşları ile baba ocağından alıp, koca ocağına götürüldüğü “ gelin alma” günü ile ilgili anılarında şenlendik ama içten içe birazcık da hüzünlendik.

Gelin kız yeni evine girerken, ömrü yağ gibi pürüzsüz geçsin diyerek yağ sürüldüğünü, nesilleri çoğalsın diye kucağına bebeler oturtulduğunu sizler biliyor muydunuz?

Unutmayalım gelecek, geçmişin kökleri ile güçlenip serpilebilir.

Geçmişimizi kayda almak geleceğimize yapılan en önemli yatırımdır diye düşünüyorum. Buradan yola çıkarak bir çağrı da yapmak isterim. Bir çoğumuzun evinin bir köşesinde kalmış geçmişin izlerini gün ışığına çıkartarak kayıt altına alalım ve arşivleyelim. Sanmayın onlar sadece bir yerde kayda alınıp kalacak. O anılar günü geldiğinde çocuklarımıza, torunlarımıza ışık olacak, onlara yol gösterecektir. Toplumun hafızası olacak, geleceği besleyen kökleri olacaktır…

Şimdi yıllar öncesine bir yolculuğa çıkın. Bu fotoğrafların çekildiği anlara gidin ve onların o anda hangi duygular içinde olduklarını hissetmeye çalışın. Bu fotoğraftaki insanlar sadece gelin ve damat değil, bir dönemin tanıklarıdır. Onların yüzlerine bakarak sizde o günlere, hiç olmadı o ana tanıklık edin…