Bodrum Gündem

ŞEYTAN İÇİN BİR AD: MÜSRİF DEKORATÖR / Serdar Anlağan Yazıları…

serdar-anlağan-yazıları-1İhanet veya hileye bulaşmaktan suçlu, öngörülemeyen gizli tehlikelerle dolu; aldatmak.

İtinayla dekore edilmemiş; basit veya sıradan.

Süslü değil; tek renkte.

İşaretsiz; kimliksiz.

Kolay algılanır veya anlanır; açık.

Gizlemeden, aldatmadan; dürüst!

İddiasız; olağanüstü veya özel değil.

Belirli bir güzellikle tarif edilmeyen; sıradan görünen.

Halis, basit, düz!

Yas, matem!

Ağıt! Matem için!

Köpürerek, kabararak deveran eden girdabın gürültüsü; anafor!

Aniden rotayı değiştirmek; dümeni kırmaktan daha doğru, saf, temiz; mükemmel hiçbir şey yoktur.

Keder veya pişmanlık ifade eden bir şarkı, parça ya da müzik veya şiir.

Bir insanın ölümüne matem.

Ağlamak!

unnamed

Parlak bir ışık verin; kızışan yansı ile ışıyan.

Doğrultun bir yere! Dışavurum veya coşku ile aydınlığa kavuşun.

Açığa çıkın.

Bir araya gelinen böyle bir toplantı veya kongre, aniden ıraksar veya çizilmiş düz bir rotadan ayrılmaya neden olur.

Yönelimdeki böyle bir değişiklik, bir kürenin paylaşımına sapmaya yol açar.

Terk et, bırak, vazgeç!

 

Gri-yeşil yaprakları ve pembe-beyaz tatlı kokulu çiçekleriyle bir çalı gülü.

Beyaz!

Kadîm bir beyaz bahçe gülü.

Güneydoğu Asya’nın yenilebilir, sulu meyveli bir bitkisi: Ejderin Gözü.

Farklı olma ve ayrışma niteliği veya durumu.

Aynı sınıftan başkalarıyla farklılık gösteren bir şey; bir tip.

Bir alt-tür ya da kültür.

Birden fazla; bireysel ve ayrı.

 Editio Cum Notis Variorum. (Benden öncekilerin katkısıyla.)

 Hazırlayın ve kullanın.

Yükseltin veya büyütün.

Yetiştirin veya sürdürün.

Erişmeye veya geliştirmeye çalışın.

Zarif ve iyi eğitimlilerin samimiyetinin lütfunu kazanmaya çalışın.

 Yaşıyor ya da vâki, hayatta.

Bir akrobat, bilhassa bir ip cambazı.

Dengeyi sağlamak ve sürdürmekte.

Eşit mesafede, aynı uzaklığa sahip her tarafa.

Kağıt üzerine çizgi ve iz bırakarak üretin.

Bir alanda kanıtlayın veya yaratın.

Öyle çekin veya sürün ki arkasında abara kalsın.

Belirli bir yöne çekin veya götürün.

Çekin, kapatın ya da açın.

Zamanla belirlenen bir evreye veya amaca ulaşın.

Hususi bir kaynaktan ürettiğiniz, sınırlandırılmış ya da kapalı, hermetik bir mekândaki serin bir hava cereyanını, bir kaptan veya hazneden geçirerek damıtın.

Şifa veren özelliklere sahip o bir miktar sıvıyı tek hamlede içmek!

 O geminin yüzebilmesi için gereken derinlik; su kesimi.

 Bir balık tutmak!

Bir eserin ön versiyonunu yazmak, bir plan ya da eskiz, belirtilen tutarı ödemek için yazılı bir talimat.

Bunları mutlak bir amaç için seçin ve bir araya getirin.

Arapça, Türkçe veya Farsça konuşulan bir ülkeden bir tercüman veya rehber; azıcık derin, sığ, yüzeysel, ciddi fikirler gereksinmeyen veya tasavvur etmeye muktedir olmayan biri:

 Şalom!

 Barış!

 Sığ denizdeki besbelli kum tepesinde çok fazla fakir, yoksul, mahrum insan batıyor, boğuluyor, su daha da sığlaşıyor.

 Soykırım!

Bir felaket!

 Alabora, alt üst oluş; beklenmedik ve tutarsız, haşin sistem değişikliklerini inceleyen bir matematik dalı; yerkabuğunu değiştiren ani ve şiddetli olaylar teorisi; tesir veya vak’a.

unnamed (1)

Birleşmek veya birlik olmak, ahenk, uzlaşma!

Böylesi bir yerel cemaat tarafından bir  yoksullar evi kurulmalı;  iki veya daha fazla verilen kümeden herhangi birinde yer alan tüm unsurları içeren (ve diğerlerini içermeyen) bir küme; çiftler için bir müşterek.

Ve o; jeolojik tarih boyunca yer kabuğundaki değişimlerin sürekli ve istikrarlı bir akışın sonucu olduğu teorisi!

 

Birleşin veya bağdaşın.

Yalnızca bir kişi veya grup tarafından, yalnız bir tarafa sorumluluk yükleyen veya imtiyaz veren; aynı hizada koşulmuş bir çift attan birinin liderliğinde:

Bir Tekboynuz!

 Kırsal alandaki en küçük yerel  idari birimler; ezilenleri geçici olarak ikamet ettirebilir müştemilatlarında.

Taşradaki sivil toplumun idari yapısı; koruyucu bir pigment ve insektisit olarak kullanılan, canlı, yeşil toksik bir bakır tuzu ve arsenik karışımı.

Parçaların birbirine eklendiği bir nokta; uzlaştığı veya müttefik hale geldiği; iliştiği yer; birleşin!

Büyük kentsel alanların dışında kalan, orada öylece uzanan, karşı çıkan köyler; sabit, bir parçacık ile bütünün arasındaki etkileşimin mukavemetini temsil ediyor.

 Birisiyle etkin bir şekilde mühürleşmek zordur.

Boşluğa savrulan bir yumruk!

 Bir yerde yaşamak, düşünmek, konuşmak veya zaman yettiğince yazmak, makinenin çarkındaki zayıf bir duraksamadır.

Bir yerde kalıcı olabilmek; ve para kazanmak için değil yaşamak için bir ev.

Değişmeyen bir durum.

Değişkenler arasındaki ilişkinin, değerini değiştirmediği bir bileşen.

Her halde aynı kalan bir bağıntı ya da özellik veya aynı koşullarda değişmeyen aynı özdek; kaim, emin.

Yüksek direnci için elektrik işlerinde kullanılan bakır-nikel alaşımı.

 Bir yıldızküme kurulu!

Bir grup yoldaş insan veya şey.

Bir yıldız.

Bir grupyıldız!

Yılmaz bir satıha veya yapıya sahip, yerinde sağlam ve istikrarlı.

Titremeyen bir gücü veya mukavemeti var.

Açık ve kesin; kararlı ve gerekirci bir üslupta.

 Doğurmak için kurulan bir düzen,

Yetiştirmek için,

Yararlanmak için,

Onarmak için,

Ödeşmek için.

serdar anlağan

*Bu bildiri Dünya Mimarlar Sendikası’nın (UIA) düzenlediği, 22.Dünya Mimarlık Kongresi’nde, 7 Temmuz 2005’te, CRR Ana Salon’da, öğleden sonraki son oturumda okunmuştur. İngilizce orjinal metin aşağıdaki bağlantıdadır:

http://anlagan.blogspot.com.tr/2013/05/a-name-for-devil-decorate-lavishly.html

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.