Bodrum Gündem

BODRUM KALESİ ESKİ MÜDÜRÜ OĞUZ ALPÖZEN’DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR…

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (24)

Bodrum Kalesi eski Müdürü Oğuz Alpözen Bodrum Kalesinde Şapel’in cami haline dönüştürülmesine karşı çıkarak, asıl hedefin başka olduğunu söyledi. Dönemin Kültür Bakanı olan İsmail Kahraman, 20 yıl önce de yine Şapel’in yıkılarak, cami yapılması için emir vermiş…  

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem Haber

Bodrum Kalesinin bazı bölümlerinin yıkılması, içindeki eserlerin yerlerinin değiştirilmesi ve en çok da Şapel’in camii olarak ibadete açılacağının açıklanması Bodrum gündeminde adeta bomba etkisi yaratmıştı. Bodrum Kalesinin şövalyesi, kaleyi kale yapan isim Arkeolog ve Bodrum Kalesi eski Müdürü Oğuz Alpözen, Kale’nin bazı bölümlerinin yıkılması ve Şapel’in cami haline dönüştürülerek ibadete açılması konusunda Bodrum Gündem’e çok dikkat çeken açıklamalarda bulunurken, Bodrum Kalesi içinde bir caminin olmadığını, sadece dinlerin bir arada olabileceğini simgelemek amacı ile Şapel’in yanında bir minarenin inşa edildiğini kaydetti.

 

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (4)ASIL HEDEF BAŞKA…

Bodrum Kalesi eski Müdürü Oğuz Alpözen ise kamuoyunda tartışmaların başladığı ilk günlerde sessiz kalmış, konuya dair bir açıklama yapmamıştı. Oğuz Apözen’e neden bu güne kadar sustunuz diye sorduğumuzda da “Söz Gümüşse, sükût altındır…” yanıtını verdi ve “Bu güne kadar hep belgeler ile konuştum. Bu gün de yine belgeler ile konuşacağım…” diyerek masasında yer alan 20’ye yakın bilimsel kitaplardan konu ile ilgili bölümleri ve fotoğrafları göstererek, oldukça dikkat çeken ve tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. Alpözen şöyle konuştu; “Bu Uluburun Batığı, M.Ö.14.Y.Y. Bodrumlu bir süngerci bana bunun yerini gösterdi. 1982 yılında dünyanın en eski batığı olan bu batığın kazılarına başladık. 11 yıl sürdü. Bu süreçte kurul kararlarına uygun olarak yeni bir bina yaptık. Bunun açılışını da bakan düzeyinde gerçekleştirdik. Bu tür bir sergileme de dünyada ilk defa Bodrum kalesinde yapıldı. Gelen ziyaretçiler hem gemiyi görüyor, hem de geminin su altındaki durumunu konumunu izleyebiliyordu. M.Ö.14.Y.Y. dünyanın en eski batığı ve işte şimdi bunu yok etmek istiyorlar. Bu olamaz. 11 yıllık bir emek yok edilemez. Ancak bu bir kamuflaj. Asıl hedef başka…”

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (87)MİNARENİN ŞAPEL İLE BAĞLANTISI YOK…

Alpözen Bodrum Kalesinin içinde Şapel’in yanında bulunan bu minarenin 26 Mayıs 1915’de İngiliz ve Fransız Zırhlıları tarafından bombalanarak yıkıldığını söyleyerek 1980 yılında onarım izninin kendisi tarafından alındığını kaydetti. Alpözen; “Bu minareyi sembolik olarak yaptık. Şapel ile bir bağlantısı yok. Asla burayı ibadete açayım da Bodrumlular namaz kılsın diye bir düşüncemiz yoktu. Bu Şapel tarihi boyunca hiçbir zaman Bodrumlulara ibadethane olarak hizmet etmedi…” dedi.

Oğuz Alpözen “Buranın bir dönem kale muhafızları tarafından, 1895 yılında da hapishaneye dönüştürülünce de gardiyanlar tarafından kullanıldı. Burası Bodrumlular tarafından hiçbir zaman kullanılmadı ve Bodrumlulara hizmet veren cami ya da mescit olmadı. Gerçek budur. Bu minarenin ayrı olarak yapıldığı ve Şapel ile birlikte olmadığı o dönemin fotoğraflarında da açık ve net olarak görülmektedir…” dedi.

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (88)ŞAPEL ve MİNARE HEME BARIŞ, HEM DE HUZURUN SİMGESİ…

Bu minarenin yapılmasındaki asıl amacın İslam ve Hristiyan dinlerinin yan yana evrensel barışı simgeleyen bir şekilde yan yana durması ve insanların bu görüntüden huzur bulmasının hedeflendiğini ifade eden Alpözen “Şimdi ne yapacaklar? İçindeki gemiyi sökecekler. Bu M.S.7.Yüz Yılına ait bir Roma gemisi. Son çivisini de 1997 yılında, yani bundan 20 yıl önce dönemin Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel çakmıştı. Türkiye’de ilk defa bir müze Cumhurbaşkanı tarafından açılmış oldu…” dedi.

Alpözen, dünyada böyle bir sergilemenin olmadığını ve Bodrumluların da büyük emeklerinin ve katkılarının da olduğuna dikkat çekerek “Cemal Uslu bahçesinde bulunan selvileri bize verdi. Bizde bire bir ölçekte ve aynı malzemeyi kullanarak, aynı yöntemle bu gemiyi tekrar inşa ettik. Bu toplam 50 yıllık bir birikim ile 18 ayda bu hale getirdik…”

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (6)20 YIL ÖNCE DE SALDIRMIŞLARDI…

Alpözen 20 yıl önce de benzer bir saldırının olduğunu hatırlattı. 20 yıl önce de bu geminin buradan sökülmesi için bir uğraşa girildiğini, kendisine yönelik birçok tehdit de bulunulduğunu ve bazı yayın organlarında “Kâfiri Bodrum Kalesinden atıyorlar…” şeklinde başlıklar atıldığını, hatta bir gazetenin, kendisinin boynuna idam ipi koymak sureti ile hedef gösterildiğini söyledi. Alpözen “20 yıl önce de denizden ve karadan Bodrum halkı ile bütünleşerek, kaleyi sevgi çemberi içine aldık. Böylece geminin sökülmesi engellenmişti. 20 yıl sonra da aynı saldırı ile karşı karşıyayız. Şimdi ne yapacağımı bilemiyorum. Ama müzenin başında olsaydım, asla böyle bir emri uygulamaz ve uygulatmazdım. Sadece emekli bir müzeci olarak bu yapılan işlerin akla ve mantığa uygun olmadığını Bodrumlular ile paylaşabiliyorum…” dedi.

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (22)KARYALI PRENSESTEN NE İSTİYORSUNUZ?

Bodrum Kalesinde bulunan eserlerin bir müzeci ve bilim insanı olarak ne kadar dolar, yada lira olduğunun hiçbir anlamı olmadığını, ancak bu eserlerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasının çok önemli ve bir o kadar da değerli olduğunu anlatan Alpözen “Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi dünyada bir ilki gerçekleştirdi. Burada yaşayan, canlı bir müze oluşturuldu. Müzeye gelenler o eserler ile adeta bir bütün hale geliyorlar, eserler ile konuşuyorlardı. Kaptan Georgios adeta bize ve izleyenlere sesleniyordu. Gemicilerin o son çığlıklarını duyabiliyorduk. Yoksa klasik olarak eserleri vitrinlere koyarak, şu devirden kalmadır diye altına bir yazı koyarak sergilemek çok soğuk bir anlayışın dışına çıkarak, o eserleri günümüz insanı ile buluşturabilmekti. Karyalı Prenses bu amaçla yapıldı. Şimdi Karyalı Prenses’ten ne istiyorsunuz? 2 bin 400 yıl öncesinde günümüze ışınlanmış bir kraliçeyi neden yok etmek istiyorsunuz? şeklinde konuşarak üzüntüsünü dile getirdi.

Yapılmak istenen bu proje ile; Rahmetli Haluk Elbe’den bu yana bir çok bilim insanının 50 yıllık bir çalışmanın ve emeğinin yok edileceğini söyleyen Alpözen sadece bir caminin açılmasını bahane etmenin de, anlaşılır bir şey olmadığını kaydetti.

oğuz alpözen bodrum sualtı arkeoloji müzesi eski müdürü (20)SEVGİ ÇEMBERİ OLUŞTURALIM ve YIKIMI ENGELLEYELİM…

Bu yanlış kararın değiştirilmesi için 20 sene önce Bodrumlular ne yaptılar ise şimdi de yapılması gerektiğine vurgu yapan Alpözen; “20 yıl önce de o dönemin Kültür Bakanı olan sayın İsmail Kahraman bana yazılı emir vermişti. Üstelik dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in son çiviyi çakarak açtığı burayı, bilim dünyası da kabul etmişti. 20 yıl sonra neden yine temcit pilavı gibi yine önümüze koyuyorlar. Bu projenin hemen iptal edilmesi uygun olandır. Bodrum kalesi dışında yeni bir müze yapacaksanız, buyurun yapın. Ama kaleye dokunmayın. Bu kale sevginin, uygarlığın tepe noktasıdır. Dünyada canlı ve yaşayan müze anlayışını uygulayan ilk örnektir. Şimdi bir sevgi çemberine ihtiyaç var. 20 yıl önce başardık. Şimdi de başarmak zorundayız…” diyerek sözlerine tamamladı.

Yorumlar

  1. fikret karataş dedi ki:

    Sevgili Alpözen, 20 yıl önce kültürsüz kültür bakanına minare ikram edip kapıyı aralarsan onlar da böyle aykırılıkları sürekli hale getirip geçiverirler o kapıları ardına dek açarak!…

    1. Ersin Süeren dedi ki:

      Bu millet hiç bir şeyden çekmedi bilgi yoksunu fikir-zenlerden çektiği kadar.
      1964 yılından beri Oğuza en yakınlarından bile yapılan haset, iftira ve zulme şahit olanlar daha hayatta.
      Biz de bolca bir tür vardır kendinden üstününü hazmedemez çiğnemeden!

  2. Bodrum Kalesinin içine cami yapmak gerçekten cinayettir.
    Oradaki müze çok önemlidir bilim adamlarının katkılarıyla, çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır. Yurtdışından, yurt içinden gelen turistlerin ilk ziyaret ettikleri yerdir kale. Cami oraya yakışmaz kale, farklı bir dönemi simgelemektedir. Orayı gezerken adeta o tarihi yaşar insanlar.. Hem de Bodrum Bodrum olmaktan çıkar onca emekler boşa gider. Buna müsade demeyiz. ETMEYECEĞİZ.
    Bunun Suriye’deki Simon Sytilitese cahillerin yaptığı saldırıdan Ne farkı var? Orayı İşid’liler yıktılar kırdılar döktüler. Peki bizim gözümüz gibi koruduğumuz bu kale için emir verenler onlar kadar CAHİL midir?.
    SİZİ TARİH AFFETMEYECEKTİR.

  3. Tülin Okan dedi ki:

    Çok Değerli Hocam Oğuz Alpözen, sustu, sustu ama nihayet yine Şövalye Ruhu ve engin bilgisiyle ; kararmış beyinlere ışık tuttu…
    Umarım aydınlanırlar!

  4. Gusvent Ucok dedi ki:

    Bodrumda insanlar çılgınca eğlenmekten başka birşey yapmıyorlar , umurlarındum bile değil..egiyili insanlar böyle olursa hicbir ışık yok bence.

    1. Bodrumluların umurunda değil demek başka tarihi bir emaneti yaşatmak başka lütfen bu olaya yüzeysel bakmayalım Bodrum’a emeği geçmiş olan Cevat Şakir’i ve diğerlerini n emeklerini böyle hebamı edeceğiz. Aslında bunlar Bodrum’u yok etmeye çalışıyorlar. Mutlaka örgütlenip karşı çıkmalıyız