BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR/Şenol Cömert yazıları…
Mavi söveli evleriyle
Begonvillerle kaplı
Daracık Bodrum sokaklarında
Sevdiğinizle el ele dolaşmadıysanız…
Yalıkavak tepesinde güneşin batışını izlemediyseniz
Çimentepe’de bi akşam iki tek atmadıysanız
Cemil Çavuşun yerine uğramadıysanız
Kavaklı köfteciyi unuttuysanız
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Sakallı’nın kelle paça çorbasını
Çakır Ali’nin minyatür köftesini
Kısmet lokantasının Kenker’ini
Garaj lokantasının Lokum pilavını
Garaova’lıların dolama böreğini
Kızılağaç’lıların Gabak dolmasını
Mazı’lı Gülsüm’ün yaprak sarmasını yemediyseniz
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Erkek sayısını ikiye katlayan hanımefendi nüfusuyla
Balıkçılar sokağında bir masa kurmamışsanız
Kalkan kadehler sonrası sokağı kaplayan tatlı kahkahaları duymamışsanız
Romanların elinden ve dilinden çıkan fasıllara eşlik etmediyseniz…
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Bir Gümüşlük akşamında
Tavşan adasına çıkmadıysanız
Kabakların renkli ışıklarının altında
Adabeyi yahnisi yiyip
Sevdiklerinize kadeh kaldırmadıysanız
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Barış Akarsu kavşağından dönüp
Torba Yalıkavak arasındaki
Kızılçamların arasından
Huzur dolu bir yolculuk yapıp
Ciğerlerinize o temiz oksijeni çekmediyseniz
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Onuncu yıl marşıyla başlayan
İzmir marşıyla son bulan
Günlük turlara katılıp
Haremten koyunu
Adaboğazı’nı
Akvaryum’u
Oraklar adasını
Karaada’nın kaplıcasını görmediyseniz
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Kızılağaç’ın incirini
Çömlekçi’nin üzümünü
Çiftliğin frekincirini
Garaova’nın Kadınbudu karpuzunu tatmadıysanız
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Barlar sokağında volta atmadıysanız
Lokmacı ana’nın lokmasını tatmadıysanız
Şirin’in sebzeli dönerini yemediyseniz
Kral’ımız Emin Kaleli’yi
Ender Kasal’ı dinlemediyseniz…
Piyanosuyla Nazım’ı dinlemediyseniz
Alem bara takılmadıysanız
Katamaran’a binmediyseniz
Mandalin’de coşmadıysanız
Kule’de Rock dinlemediyseniz
Marina Yatch Clup’te Fatih Erkoç’a eşlik etmediyseniz
Efsane bar Veli’ye uğramadıysanız
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Bir Pazar başlayıp
Bir sonraki Pazar biten
Bir köy düğününe katılıp
Tatar
Keşkek
Lokum pilavı
Etli Nohut
Ekşili pırasa yemediyseniz
Çökertme türküsünde diz çökmediyseniz
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR…
Gümüşlük müzik festivalini kaçırdıysanız
Antik tiyatroda bir konsere gitmediyseniz
Mausolos’un mezarını ziyaret etmediyseniz
Efsane denizcinin kasabası Turgutreis’e uğramadıysanız
Zeki Müren müzesini görmediyseniz
Kale’ye çıkıp İngiliz kulesinde kırmızı şarap içmediyseniz
Pedesa’ya çıkmadıysanız
Pasanda’yı tanımadıysanız
Fatih Bozoğlu’nun Bodrum Gündem Dergisini okurken,
Ali Cengiz’de bi çay içmediyseniz
Satsuma’lı Türk kahvesini tatmadıysanız
Küba’da bi Chıvas yapmadıysanız
Fink’de bi akşam geçirmediyseniz
Gemibaşında çipura yemediyseniz
Komodor’un mezesiyle tanışmadıysanız
Berk’in kalamar tavasını görmediyseniz
Karpuz’a uğramadıysanız
Tekilacılar sokağının gizemini yaşamadıysanız…
Her şeyden öte
Kale’nin solunda
Halikarnas’ın sağında
İstanköy’ün karşısında
Mavi bayraklı
Kumbahçe plajında
Güneşin batışı eşliğinde
Buz gibi biranızı yudumlamadıysanız
BODRUM’U YAŞAMAMIŞSINIZ DEMEKTİR.
Saygılarımla
Şenol Cömert