“UYKU SAĞLIĞI, CİNSEL YAŞAM ENERJİSİ DEMEKTİR”…

“Kanserden gribe, cinsel yaşam yetersizliklerinden tansiyona her tür hastalık uyku bozukluklarıyla sebep sonuç ilişkisi içinde…”

Bodrum Gündem Haber

Yaklaşık 150 uyku tıbbı uzmanı, akademisyen hekim ve teknisyen, artık yalnız bireysel hayatları değil, toplum sağlığını tehdit eden boyutlarda değerlendirilen ve sayıları 90’ı bulan uyku bozukluğu hastalığını Bodrum’da masaya yatırıyor.

Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) tarafından bu yıl 18.’si düzenlenen “Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi” Bodrum’da gerçekleştiriliyor. 26 Ekim tarihinde başlayan ve 29 Ekim tarihinde sona erecek olan kongre çerçevesinde, TUTD yönetim kurulu üyeleri, uyku sağlığının önemine kamuoyunun dikkatini çekmek için bir basın toplantısı düzenledi.

TUTD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fuat Özgen, Başkan yardımcısı ve seçilmiş Başkan Doç. Dr. Hikmet Fırat ile yönetim kurulu üyeleri, Prof.Dr. Oya İtil, Prof.Dr. Hikmet Yılmaz, Prof.Dr. İbrahim Öztura, Doç. Dr Sinan Yetkin ve Doç. Dr. Banu Salepçi’nin hazır bulunduğu basın toplantısı, kongrenin yapıldığı Titanic Deluxe Hotel’de gerçekleştirildi.

“Uykusuzluk, Kanserden Gribe Pek Çok Hastalığa Davetiye Çıkarıyor”…

Uyku sağlığının, en başta insanın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği ve uyku bozukluğu halinde  bağışıklık sisteminin de bozulduğunu kaydeden uzmanlar, bozulan bağışıklık sisteminin de kanserden gribe pek çok hastalığa zemin hazırladığını vurguladı.

“Uykusuzluğun Önüne Geçmek İçin Her Gün Aynı Saatte Kalkın”…

Prof. Dr. Fuat Özgen, modernleşme ile birlikte giderek daha az uyuyan bir endüstri toplumlarına dönüştüğümüzü, oysa az uyumanın dikkat kayıpları nedeniyle oluşan, iş ve trafik kazalarına yol açtığını bununla birlikte, hastalıklar ve dolayısıyla iş gücü ve ekonomik açıdan kayıplara mal olduğunu kaydetti.

Araştırmaların toplumun yüzde 10’unun kronik uykusuzluk içinde olduğunu ortaya koyduğunu belirten  Özgen,  “Uykusuzluk bitmeyen gecelere ve ertesi gün yorgunluk halsizlik, dikkat ve konsantrasyon kaybı, depresif duygu durum iş ve güç kaybına yol açar. Var olan her türlü hastalığın klinik tablosunu ağırlaştırır. Sağlıklı uyku için en doğru yol sabahları mümkün olduğunca aynı saatte kalkmak ve uykumuz geldiğinde yatmaktır.  “ dedi.

Prof.Dr. Hikmet Yılmaz ise toplumda henüz uyku sağlığı bilincinin yeterince anlaşılamadığını, oysa bağışıklık sistemi hastalıklarının yanı sıra, özellikle kalp damar ve tansiyon hastaları ve obezitenin; bununla birlikte tüm psikolojik hastalıkların ve hatta nörolojik kökenli kas hastalıklarının dahi, uyku bozukluklarıyla doğrudan ilişkili olduğuna vurguladı.

“Uyku Sağlığı Cinsel Yaşam Enerjisi Demek”…

Günümüz tıbbında artık pek çok hastalığın tedavisinde, önce uyku sağlığını iyileştirmenin lüzumunun görüldüğü ve tedavide bunların pozitif sonuçlarının ölçüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü;   “Öyle ki yeni bulguların, uykusuzluğun cinsel yaşamı da olumsuz etkilediği yönünde araştırmalar var. Artık biliyoruz ki üç aydan daha uzun süre uykusuzluk yaşayan kişi aynı zamanda cinsel yaşam kalitesinde de bozulmalar yaşıyor. Bu aslında, bizim sirkadyen ritmi dediğimiz dengenin bozulmasıyla ilintili. Vücudumuz bir kurulu saat gibi çalışıyor. Fakat biz bilim adamları hayatımızın üçte birinin geçtiği uykuyu ancak 90 yıldır araştırıyoruz. Son yıllarda uyku araştırmalarında önemli yollar kat edildi. Öyle görünüyor ki uyku, hayatın daha pek çok sırrını ortaya koyacak.”

“Çocukların Oynadıkları Strateji Oyunları Uyku Bozukluğuna Yol Açar”…

Kadınların uykuya daha çok ihtiyaç duydukları, bununla birlikte erkeklerden daha derin uyuduklarını dile getiren uzamanlar; Çocukların yattığı ortamlarda gece lambası yakılmaması gerektiğini şu ifadelerle açıkladılar “Melatonin hormonu ışıksız ortamlarda insan beyni tarafından üretilir ve metabolizmanın ritmini ayarlar. Melatonin  21:30 da yatağa giren çocuklarda 23:00 te en yüksek seviyeye ulaşır. Ayrıca çocukların uyumadan önce bilgisayarda oynadıkları strateji oyunları onların sağlıklı bir uykuya geçmelerini geciktirir.  Ayrıca uyku apnesi olan çocuklar öğrenim güçlüğü çekerler.”

“Uyku Çağırdıkça Kaçan Bir Durumdur”…

Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD üyeleri, uykunun zannedildiği gibi kişinin kendini zorlaması işle düzene girmediğini şu cümlelerle açıkladılar “Uyku çağırdıkça kaçan bir durumdur. Yatağın içinde uyuyamadan sürekli kendini zorlamaktansa, yataktan çıkıp uyku gelince tekrar yatağa dönmek en doğru uygulamadır. Uykumuzun %20 si rüyalarla geçer. Sağlıklı bir uykuda isek rüya görürüz. Sabahları eğer rüyalarımızı hatırlıyorsak bu iyi bir şey değildir, uykumuz bölünmüş demektir. “