Bodrum Gündem

Demet Dankı Erken /Bodrum Gündem Yazıları…. “MEME”

Demet Dankı Erken /Bodrum Gündem Yazıları…. “MEME”

demet dankı erken meme yazısı“Aniden bir kuvvet hissetti başında.  Neler oluyordu? Hızla bir yere doğru çekiliyordu. Hayır, bunu istemiyordu. Geri dönmek, tekrar o sıcak, karanlık yuvasında yaşamak için yapmayacağı şey yoktu. Ama maalesef hızla dışarı çıkarıldı. Burası gürültülüydü. Makine gürültüsü, ağlama sesleri, konuşmalar… Bir ân soluksuz kaldı, sonra ters döndürüldü ve poposuna bir şaplak atıldı. Nefes alıyordu, hem de burnundan. Ne garip bir hareketti bu. Kim bilir başına daha neler gelecekti? Etrafı net bir şekilde göremiyordu ama sesler çok netti. ‘Hoş geldin’, diyordu birisi. Bir ses ağlamaklı, ‘Merhaba yavrum’, diyordu. Soğuktu, titriyordu. Bir el burnunu, ağzını temizleyip, orasını burasını kurcaladıktan sonra onu yumuşak bir beze sarıp başka birisinin üstüne koydu. Kimdi bilmiyordu ama bu kişi ona sarıldı, yüzüne gözyaşı damlaları düşüverdi. ‘Üff ne sıkıcı yerdi burası’. Birisi onu o odadan çıkarıp başka bir yere götürdü, yatırdı. Bir süre sonra da yatağı hareket etmeye başladı, farklı bir yerde durdu. Birisinin kollarında idi. Şimdi de kahverengimsi, ama ne olduğu anlaşılmayan yumuşak bir şey yüzüne doğru yaklaşıyordu. Ağzına tutulan bir şeydi bu. Tadı vardı, fena değildi. Biraz çekse iyi olurdu. Oo, tadı hiç de fena değildi. Bu kahverengi şey, her ne ise, iyi ki oradaydı. Onu emmek hem rahatlatmış hem de tatlı bir haz vermişti. Sanki karanlık ılık yuvasına tekrar dönmüştü. Güvendeydi. Bu kahverengi şey neydi bilmiyordu ama artık ondan ayrılmaya hiç mi hiç niyeti yoktu.”

Meme, yeni doğan bebeğin dışarıdaki hayatla ilişki kurduğu ilk canlı. Bebek için en az 6 ay sadece meme ( biberon da aynı vazifede) var. Ona bağımlı. İçindeki süt, yaşamsal sıvı, bebeğin alnında yazılı olan “ Hayatta kal” ilkesi için birebir. Bebek ve meme iyi bir ikili olarak yaşamlarına devam ederler. Bebek memeyi almadığında vaveyla kopartır, çıldırır. Meme ağlaması, hiçbir ağlamaya benzemez. Onu aldığı anda susar, sakin sakin emmeye başlar. Meme onun en değerli dostu, sırdaşı, rahatlatıcısıdır. Bebek için hiçbir şey, onun için gerekli bile olsa, meme kadar önemli değildir. Zamanla (2 yaş civarı) anne, bebeği memeden kesmek ister. Bunun için de bayağı uğraşır çünkü bebek memeden ayrılmak istemez. Artık memeye ihtiyacı olmasa da ihtiyacı olduğu yanılsaması içindedir, onsuz bir hayat olamazmış gibi gelir. Süt gelmese bile emmek hâlâ hoşuna gider, sakinleştirir bebeği. Meme için her şeyi yapabilir bebek. Hiç durmadan ağlayabilir, ağlamaktan katılıp morarabilir. İnsan yetişkin olduğunda annesinden gerçek anlamda meme emmez ama meme, metaforik olarak hayatında var olmayı sürdürür. Nasıl mı? Başka nesneler de tıpkı bir meme gibi rahatlık sağlayıp bağımlılığa yol açabilirler. Bir sevgili, alkol, televizyon-ipad-telefon, yemek, cinsellik, yanında hep birisi olsun isteği. Bu tür nesnelerden kopmak, bağımlı yapısı olan insanlar için memeden kesilme gibidir. Onlarla iken sakin sessizdir. Asayiş berkemal zanneder ama hayatında onlar yoksa bir bebek gibi ne yapacağını bilemez, endişelenir, özgüveni düşer; ille de meme ister. Memeye sahip olamazsa ağlar, bağırır, yalvarır, her türlü fedakarlığa göz yumar. Toplum tarafından dışlanmak, şişmanlamak, alkolik olarak anılmak,  tüm saatlerini ekran karşısında harcayıp geleceğini yok etmek bile onu memeden ayırmaz. Yeter ki memesi yanında olsun, her türlü zarara razıdır. Sevgilisinden ayrılmamak için heder olan, onun önünde diz çöken, ona yalvaran, her istediğini yapan insanlar görmüşsünüzdür. Ya da alkol yüzünden eşini, çocuklarını, işini, sosyal çevresini kaybeden ama yine de içmeye devam eden insanlar. Ya da obez olup yine de aşırı yemekten vazgeçemeyenler. “Yalnız kalma”, korkusu ile senelerce ona eziyet eden eşten ayrılmayanlar ya da sürekli onu eleştiren arkadaşı kaybetmemek adına arkadaşın her yaptığına göz yumanlar. Bu durumların hepsi aslında bebekken normal olan ama yetişkinde anormal bir durum olan BAĞIMLILIKTIR. Bu nesnelerin hepsi psikanalizde, birer memedir. Bebeğin meme ile kurduğu ilişki, yetişkinin ilerdeki “meme”lerle kuracağı ilişkiyi belirler. 2 yaşından sonra özerkleşme dönemine giren çocuğun, bağımsız hissetmesine izin vermek önemlidir. Bağımsız ama istediğinde anneyi yakınında bulan. Annenin bebeği 4-5 yaşlarına kadar emzirmesi, özerkleşme dönemi dediğimiz iki yaş sonrasında sürekli kaygılı olup yavrusunu hep korumaya çalışması, onun serbestçe dolaşmasına ve istediklerine ulaşabilmesine “onu korumak adına” izin vermemesi, onunla aynı yatakta uzun seneler baş başa uyuması gibi durumlar ilerde bağımlılık riskini artırmaktadır. O yüzden annelerin emzirirken yaptıkları sadece emzirme değil sağlıklı bir sevgi ve güven ilişkisidir de aynı zamanda. Memeye bağımlılık uzarsa zamanla anneye bağımlılık gelişir. Anneden ayrılan ergen ya da erişkinde ise bağımlılık nesnesi yer değiştirir, anne yerine ipad, eş, alkol vb olur.

Bu sebeple psikanalizin en önemli konularından birisi olan memeyi hafife almayın derim. Önemlidir, çok önemlidir.

Yorumlar

  1. Yazarlığın en vurucu yanı okura sunduğu okuma akıcılığıdır. Elbette betimlemeler ve konu seçimleri de önemlidir ama esas olarak sarıp sarmalayan; akıcılıktır. Başarınızı hayranlıkla izliyorum…

    1. Demet Danki Erken dedi ki:

      Sağ olun…