Bodrum Gündem

Can Pulak Bodrum Gündem yazıları / SİYASİ SATRANÇ VE SONUÇ…

Başımızda bunca sorun varken, bir erken seçimimiz eksikti sanki.

Türkiye zamanında seçim yapmayı unuttu adeta. Türkiye’yi iyi yönetemeyenlerin ilk sarıldıkları silah hep erken seçim oluyor. İşler daha fazla kötüye gitmeden seçim yapalım ki, iktidarın imkanları elimizdeyken işi bitirelim. Dikkat edin, genelde hep böyle düşünüyor baştakiler. Oysa milletten belli bir süre için oy istemediler mi? Partilerin hiçbiri, (biz dönemimizi tamamlamadan seçime gideriz) demediler ki…

Aslında millete verdiği sözü tutan parti yok gibi. Bakın geçmişteki seçim beyannamelerine, çoğu dediklerinin aksini yapmış yada söylemediklerini hayata geçirmiş. Mesela dini politikaya bulaştıracağız, cumhuriyetin kurumlarını siyasi anlayışımıza uyduracağız, Ordu’yu ve yargıyı kendi yörüngelerinden çıkaracağız, dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz, Anayasayı keyfimize göre değiştireceğiz diyen bir parti oldu mu geçen seçimde? Böyle bir partiyi hatırlayan var mı? Keza HDP’nin, seçimde dedikleriyle yaptıkları birbirini tutuyor mu hiç?

Anayasaya sadakat yemini edenler, güzelim anayasamızı kuşa çevirdiler, ihlal ettiler. Memuru devletin değil iktidarın memuru haline getirdiler. Yeni Türkiye’yi kuruyoruz derken, devletimizin temellerini sarstılar. Dünün güvenilir ve saygın Türkiye’sinin yerine, politikası hem değişken, hem belirsiz bir devlet fotoğrafı koydular ortaya. Etrafımızdaki mercimek büyüklüğündeki ülkeler bile bize kafa tutuyorlar artık. Adalarımızı açıkça işgal edenlere bile, seyirci hale geldik. Çok üzücü şeyler bunlar ama gerçek maalesef…

Herneyse, biz gelelim erken seçime. Birden seçim diye meydana fırlamanın gerçek sebebi ne ola ki? Kimse öküzün altında buzağı aramasın. İki sebebi var erken seçimin. Biri ekonominin ciddi olarak kötüye gitmesi, daha doğrusu israf politikasının sonucu borcumuzun artıp paramızın tükenmesi, diğeri ise İyi Partinin beklenenin üstünde bir ilgi görmesi… Anketler İyi Partinin, iktidarı zor duruma düşürecek bir tırmanışa yürüdüğünü gösteriyor. Çıkın sokaklara, halkın nabzını bir tutuverin lütfen. Özellikle kadınlar, iktidara kafa tutan Meral Akşener’e destek veriyorlar, son yıllarda kadınlara yönelen tehdit, tecavüz ve cinayetlerle ancak bir kadının uğraşabileceğini, erkek egemenliğine ancak bir kadının dur diyebileceğini açıkça söylüyorlar. Seçim sonuçlarına ne derece etkisi olur bu söylemin bilemiyorum. Ama kadınların büyük bir çoğunluğunun çaktırmadan Meral Akşener’e sempati duyduklarını her yerde gözlemliyorum.

Meral Akşener, Türkiye’nin dertlerine deva olabilir mi acaba? Bence yeterli değil, belki yerine daha iyisi bulunabilir, seçilebilirdi. Ama erkeklerin ürkekliğini ezip geçtiğini ve cesaretle ortaya çıktığını gördük. Yaşadığımız şu günlerde, aynı cesareti gösterip tüm tehlikelere göğüs gererek (adayım) diyen erkekler, hep Akşener’in arkasından ortaya çıkmadılar mı? Onun için Akşener’in adaylığına şapka çıkarmalı ve takdir etmeliyiz.

Hazır söz takdirden açılmışken, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da, demokrasinin önünü açma girişiminden dolayı alkışlamalıyız. Gerçi pasif muhalefetiyle, Türkiye’nin başına gelen bunca felakette rolü, hissesi ve kusuru  olan Kılıçdaroğlu, son 15’ler operasyonuyla herkesi şaşırtarak  haklı bir takdir ve sempati toplamakla kalmadı, aynı zamanda iktidarı da ilk defa müşkül duruma düşürdü.

Şimdi iktidarın atağını bekliyoruz. Belli ki bu siyasi satranç, bir süre daha devam edecek. Ama dikkat etmemiz gereken en önemli husus, Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu şartların daha da kötüye gitmemesidir. Enflasyon artıyor, döviz tırmanıyor, borçlar hepimizi zorluyor, ürkütücü zamlar engel tanımaksızın peşpeşe geliyor. İşsizlik, pahalılık vatandaşın belini iyice büküyor. Ülkeyi yönetenler,ellerine fileyi alıp bir çarşı pazara çıksalar var ya,ortalığın ateş pahasına döndüğünü görürler. Onun için önce seçim değil, önce geçime bakmalıyız. Buna bir çare bulamazsak, seçimler de çare olmaktan çıkabilir. Aman dikkat…

Gelelim yazının sonuna… Eşim dostum, okuyucularım, yolda rastlayanlar hep aynı soruyu soruyorlar.

-Seçimin sonucunu nasıl görüyorsun?

Samimiyetle ifade etmek zorundayım ki, herşey normal giderse, seçimlere hile karışmazsa, ölüler ve Suriye’lilere de oy kullandırılmazsa, iktidar feci şekilde silkelenir, sallanır ve zarar görür ama, Recep Tayyip yönetimi kolay değişmez. Erken seçim iptal olabilir, bir başka komşuyla çatışma çıkabilir, olağanüstü halde başımıza herşey gelebilir. İktidarın değişmemesi için ne mümkünse yapılır. Ama sonuçta iktidar değişmez.Bu seçimdeki tepki oylarının çokluğu bile iktidarı yerinden etmeye yetmeyecektir.

Dilerim aksi olsun.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.