Bodrum Gündem

Bir iç mimarın çığlığı; ÜYE OLDUYSAN ÇIKIŞ YOK!

bir-iç-mimarın-çığlığı

Bir iç mimarın çığlığı; Eğer bir kez TMMOB İç Mimarlar Odası’na üye olduysan çıkış yok!

İç Mimarlık mesleği, mimarlık mesleğinin uzmanlaşmış bir dalıdır. İç Mimarlar yakın proje ölçeğinde çalışarak, iç mekânların tasarımı, ince yapı detaylarının çözümü, aydınlatma, renk ve malzeme seçimi, mobilya tasarımı ve sanat yapıtlarının iç mekânda kullanımı konusunda mimara yardımcı olurlar.

İç Mimarlar, üniversitelerin mimarlık fakültelerinin, mimarlık bölümlerindeki iç mimarlık ana sanat dalına özel yetenek sınavı ile seçilerek alınırlar. Bu öğrenciler, mimarlığın teknik yönünden çok sanatsal yönü ve proje sunum metotları üzerine eğitim görürler. Mimarlık bölümü mezunu olmalarına rağmen, statik ve çatı tasarımı gibi ağır hesap içeren derslerden muaf tutularak, İç Mimar ünvanı ile mezun edilirler. Bunun dışında aldıkları eğitim bir mimar ile eşittir.

Ancak, özellikle 1990’lı yıllarda ve öncesinde ülkemizde açılan ve bünyesinde Mimarlık Fakültesi olmayan bazı özel üniversitelerden “İç Mimar” ünvanı ile öğrencilere diploma verildi. Örneğin “İç Mimarlık ve Peyzaj” adı altında, birbiriyle tamamen ilintisiz iki dal kaynaştırılarak mesleki tanım sulandırıldı. İç Mimarlık hesap, oran işidir ve yakın ölçekte iç mekân sorunları ile uğraşır, Peyzaj Mimarlığı dış mekânlarda, uzak ölçekte çalışır ve botanik bilgisi gerektirir. Tüm bunlara bir de lisans diploması vermeye yetkisi olmayan özel kurslarda, kısa sürede para karşılığı bazı geçersiz belgeler alan ve kendini “İç Mimar” olarak tanıtan bireyler ve “İç mimarlık ve Dekorasyon” iştigali adı altında faaliyet gösteren eğitimsiz kişilerin, firmaların faaliyetleri de eklendi ve sonuçta mesleğimizde haksız rekabet ortamı oluştu.

3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanunun 1.maddesinin a) bendinde:   “Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde mühendislik ve mimarlık ünvan ve salâhiyeti ile sanat icra etmek isteyenlerin mühendislik veya mimarlık tahsilini gösteren Türk yüksek mekteplerinden verilen diplomaya haiz olmaları gerekir” diye yazıyor.

1991 Yılında T.C Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından verilen 8400 No.lu lisans diplomasında, üniversitenin mimarlık bölümü, iç mimarlık ana sanat dalı mezunu olarak, kanunların verdiği tüm yetkileri kullanmaya hak kazandığım yazıyor.

Ancak, İç Mimarlık Mesleği’nin tarifindeki karmaşa ve yasaların iç mimarların yetkilerini ve haklarını belirlemekteki eksikliğinden dolayı, fakülteden mezuniyetimden beri geçen 27 yıl, yasalarla korunan hiç bir hak ve yetkim olmadan, haksız rekabet ve suistimal ortamı içinde geçti.

2002 Yılında mesleki dayanışma amacıyla 817 No. ile TMMOB İç Mimarlar Odası’na kaydoldum.

2004 Yılının güzünde tüm mesleki ve ticari çalışmalarımı terk ettim, vergi mükellefliğinden çıktım ve zamanımı felsefe ve sanat alanlarında çalışmaya ayırdım.

2005 Yılında İstanbul’da düzenlenen 22.Dünya Mimarlık Kongresi’nde mesleğim ile ilgili bir bildiri okudum.

2010-2013 Yılları arasında Muğla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde, YÖK’ün 31.Maddesi uyarınca Sanat Tarihi ve Çağdaş Sanat dersleri verdim. Bu faaliyetim gönüllü idi, bana devlet üniversitesi tarafından zorunlu olarak ödenen saat başı 6.5 TL ücret, fakülteye gidiş geliş masrafımı bile karşılamıyordu.

2004 yılından bu yana çalışmadım, mesleğimi uygulayarak para kazanmadım.

2011 Yılında TMMOB İç Mimarlar Odası yazılı bir uyarıda bulunmaksızın üye aidat borcumdan dolayı bana icra müdürlüğünden ödeme emri gönderdi. Tepki olarak e-posta yoluyla TMMOB İç Mimarlar Odası’ndan istifa ettim. TMMOB İç Mimarlar Odası 20.Dönem Genel Sekreteri Abdullah Alkan imzalı e-posta ile bana verilen yanıtta istifamın kabul edilmesi için çalışmadığıma dair resmi kurumlardan gerekli belgeleri edinip kendilerine teslim etmem bildirildi.

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın bugüne kadar mesleki haklarımın kazanılması ve korunması hususunda hiç bir yararı olmadığı gibi, mesleki dayanışma maksadı ile üye olduğum bu söz konusu kurumun bünyesine mimarlık fakültesinden mezun olmayan güya “İç Mimar”ları da üye kabul ettiğini bildiğimden ve haksız rekabet ve suistimale ortak olduğunu düşündüğümden, o zaman da  bugün de kolaylıkla temin edebileceğim bu belgeleri bu kuruma teslim etmeyi reddettim.

2011 Yılına kadar olan tüm borcumu ödeyerek istifamı e-posta marifetiyle yineledim.

2015 Yılına kadar TMMOB İç Mimarlar Odası defalarca benden aidat borcu adı altında para talep etti. E-posta ve sms mesajı ile birden çok kez, TMMOB İç Mimarlar Odası’ndan istifa ettiğimi, tüm iletişim listelerinden çıkarılmamı ve bir daha bu konu ile ilgili rahatsız edilmek istemediğimi yazdım.

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın aidat borcu adı altında para talebinin devam etmesi üzerine TMMOB İç Mimarlar Odası’nın Ankara’daki genel merkezini aradım. Ses kaydı yapılan bir ortamda, bu konuda bir daha rahatsız edilmek istemediğimi, mesleki bir konuyu kamuoyuna yansıtmak istemediğimi ancak aksi halde gönüllü olarak yazı yazdığım yerel gazetede bu konuyu gündeme getireceğimi söyledim. TMMOB İç Mimarlar Odası’nın yönetim kurulundan 2011 tarihli istifamın geçerli sayılması ve aidat borcu adı altında para talebinden vaz geçildiğini bildiren bir e-posta gönderilmesi halinde sessiz kalacağımı beyan ettim. İki gün süre verdim. Hiç bir yanıt alamayınca Bodrum Gündem Gazetesi’nde 20 Ekim 2015 tarihinde “TMMOB İÇ MİMARLAR ODASI ASLINDA DİJİTÜRKTÜR” başlıklı eleştiri yazısını yayımladım. (Bkz. TMMOB İÇ MİMARLAR ODASI aslında dijitürktür… / Bodrum Gündem 20.10.2015)

TMMOB İç Mimarlar Odası sanki hiç bir şey olmamış gibi, benden aidat borcu adı altında para talep etmeye devam etti. Defalarca istifa ettiğimi bildirdiğim halde, bu kez önceden TMMOB İç Mimarlar Odası hukuk müşaviri Av. Oğuz Atasoy imzası ile ihtarname göndererek, 19 Temmuz 2017 tarihinde oda üyelik ödentisi borcu adı altında hakkımda icra takibi başlattı.

İtiraz ettik.

17 Mayıs 2018 tarihinde yine icra takibi başlattılar.

Şimdi soruyorum:

Türkiye’de kaç adet “İç Mimar” vardır?

Bunlardan kaç adeti mimarlık fakültesi mezunudur?

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın kaç adet üyesi vardır?

TMMOB İç Mimarlar Odası üyelerin kaç adeti mimarlık fakültesi mezunudur?

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın üyesi olmayan ve iç mimarlık mesleğini icra eden kaç adet “İç Mimar” vardır?

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın üyesi olmadığı halde iç mimarlık mesleğini icra edenler üzerinde herhangi bir yaptırımı var mıdır?

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın mesleki hakların korunması ve geliştirilmesi, örneğin yıllardır önemli bir tartışma konusu olan “İç Mimarların İmza Hakkı” hususunda bugüne kadar bir kazanımı var mıdır?

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın yönetiminin bu sorulara vereceği yanıt hayatîdir.

TMMOB İç Mimarlar Odası İç Mimarlık Mesleği üzerinde hiç bir etkisi olmayan, tamamen iyi niyetle bu kuruma üye olmuş meslektaşlarıyla insan merkezli bir ilişki kurmayan ve aidat borcu adı altında para toplayan bir kurumdur.

TMMOB İç Mimarlar Odası yönetimi “Beyan Esastır” ilkesini bilmiyor.

TMMOB İç Mimarlar Odası yönetimi,  23.Dönem Genel Sekreteri Ömer Sencar imzalı 12 Nisan 2017 tarihli yazıda:

“…Oda kaydınızın silinebilmesi için TMMOB İçmimarlar Odası Ana Yönetmeliği 9. madde 2. fıkra gereği aşağıda belirtmiş olduğumuz gerekli belgeleri temin etmeniz ve odamıza olan aidat borcunuzu kapatmanız halinde Yönetim Kurulları tarafından değerlendirilmektedir.

TMMOB İç Mimarlar Odası Ana Yönetmeliği 66. madde 4. fıkrasında, mesleğini belli bir süre yada süresiz olarak uygulamayacağını, bu yoldan gelir elde etmeyeceğini bildiren üyelerinin üyelikten ayrılabileceği, ancak bu yolla üyelikten ayrılanların mesleklerini uyguladıklarının belgelenmesi halinde üyelikten ayrıldıkları tarih itibariyle tüm ödentilerini cezalarıyla birlikte ödemek zorunda kalacakları, hükme bağlanmıştır” diyor.

TMMOB İç Mimarlar Odası üyesinin istifasını beyanla değil belge ile istiyor, çalışmadığını kanıtlamasını istiyor.

TMMOB İç Mimarlar Odası’na bir kez üye olduysan ve çalışmadığını kanıtlayıp istifa ettiysen, sonra mesleğini TMMOB İç Mimarlar Odası’na bağlı olmadan icra ettiğin belgelenirse, TMMOB İç Mimarlar Odası üyelikten ayrıldığın tarihten itibaren birikmiş tüm aidat borcunu cezalarıyla senden alacağını bildiriyor.

Ancak mesleki hakların korunmasında, geliştirilmesinde, kazanımında hiç bir faydası olmayan, hiç bir yasal yetki ve yaptırımı olmayan TMMOB İç Mimarlar Odası, üyesi olmayan iç mimarlara karışamıyor.

Yani bir kez TMMOB İç Mimarlar Odası’na üye olduysan çıkış yok.

Ben bir numara değilim, ben bir müşteri değilim, ben bir tüketici değilim. Ben, mesleğini etik ilkelere bağlı, namusuyla icra etmiş bir iç mimarım. TMMOB İç Mimarlar Odası yönetimindekiler bugüne kadar bana hiç bir zaman bırakın bir meslektaş, bir “insan” olarak bile her hangi bir yaklaşımda bulunmadı, “Derdin nedir?” diye sormadı. Bunun yerine, beyanımı asılsız kabule yönelik imâlar ve “haciz, dava, yasa, avukat” sözcükleri içeren “tehdit” mesajlarıyla para talep etti.

Bir meslek odası ne işe yarar?

Türkiye’de iç mimarların hakları yoktur. İmza yetkileri yoktur. Mesleki güvenceleri yoktur. İsteyen herkes, iç mimarın görev, yetki, hak ve sorumluluklarını çiğneyebilir, iç mimar ile haksız rekabet edebilir, iç mimarlık yapabilir.

TMMOB İç Mimarlar Odası’nın, yönetim kurulu seçimlerinden evvel veya üyelik aidatı borcu biriktiği zaman ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını anlatan reklam veya borcunu ödemezsen icraya veririz tehditi dışında ne etkisi vardır meslek üzerinde?

“Bu meslektaşımız iş arıyor, bu firma da eleman arıyor ve benzeri, staj yapmak isteyenlerin CV’leri…” içerikli e-posta göndermek midir TMMOB İç Mimarlar Odası’nın görevi?

Yozlaşmaya karşı meslek etiğini ve meslektaşların haklarını korumak ve geliştirmek için var olan kurumlar bu görevlerini yerine getiremiyorsa artık onlar da yozlaşmanın birer simgesi haline gelir.

TMMOB İç Mimarlar Odası 27 yıllık meslek yaşamımda bana hiç bir faydası olmayan bir kurumdur.

TMMOB İç Mimarlar Odası bir meslek odasının gerek ve icaplarını yerine getirememiştir.

TMMOB İç Mimarlar Odası üyelerinden “üyelik ödentisi” adı altında para toplamakta ve ancak üyelerinin mesleki haklarının kazanımı konusunda hiç bir çalışma yapmamaktadır.

Bizim meslekte “yazıklamak” yoktur.

Ama bu mesele artık “mesleki” değil.

Yazık…

Serdar Anlağan

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.