Bodrum Gündem

İZMİRİM – İZMİRİÇE’NİN TACI KADİFEKALE / Turgay Mutlu yazıları…

İZMİRİM – İZMİRİÇE’NİN TACI KADİFEKALE / Turgay Mutlu yazıları…

turgay-mutu-bodrum-gündem-yazaıları

Muğla’mızın gururu, kalemi ve hafızası güçlü örnek insan,  rehberlerin rehberi, büyük yazar, üstadımız, sevgili ağabeyimiz Prof. Dr. Şadan Gökovalı, Heyamola Yayınları tarafından basımı yapılan adıma imzaladığı “İzmiriçe’nin Tacı Kadifekale” adlı eserini  yeni  okuyup   bitirdim. Bir İzmir aşığı olarak bu güzel kitabı zevkle okudum. Şadan Hocam eline ve beynine sağlık. Çok teşekkür ediyorum. Emeğine değen bir çalışma olmuş.

“Sevdiğim sokak adları gibi

Sevdiğim çiçek adları gibi

Bütün sevdiklerimin adları gibi

Adınız geliyor adıma…”

Doğduğu Akyaka’da (Gökova) bir caddeye ve bir sokağa, Muğla’da 3000 kişilik açık hava tiyatrosuna adı verilen Şadan Gökovalı Hocamız için ne yazsak azdır. Yazları Akyaka’da, kışları İzmir’de oturan Şadan Hocamız, Ülkemize aşık bir rehberdir. Profesyonel Ülkesel Turist Rehberidir. Ama biraz da hadi yazmadan söylemeden geçmeyelim; doğup büyüdüğü Gökova’yı ve ekmek yediği İzmir’i çok sever ve kayırır. Ne de olsa hakkıdır ve haklıdır diyeyim.  Görünen köy kılavuz istemez örneğinde olduğu gibi Gökova’mız dünyaca bilinen ve kabul edilen bir cennet, İzmir’imiz ise ülkemizin İNCİ’sidir.  Antik çağda kent ve ovalar dişi, dağ ve nehirler erkek adı alırdı. Prof. Dr. Bilge Umar’a göre İzmir’in eski biçimi olan Smyrna , “Kutsal Yüce Ma Ülkesi” demek. Bir diğer görüşe göre şehir adını, bir Amazon kraliçesinden almıştır. Ege ve Akdeniz, o dönemde Aşk ve Güzellik Tanrıçası Afrodit’in de ülkesidir. Kadifekale  (Pagos)  mutlu insanlar diyarı adıyla bilinen bir antik yerleşim yeri olup güzel İzmir’in tacı gibi de karşıdan görünür. Şadan Hocam’ın İzmiriçe adını, Kadifekale tepesinden Smyrna’yı seyrederek koyduğu kanısındayım. Bu güzel manzarayı gören herkes elbet hayran kalır.

Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister. Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözüyle bakar. Kendisini değişik insanların yerine koyar, onların yüreğiyle de hissetmeye çalışır, öylece yazar…

Yazar yazdığı zaman, birçok kimse o yazıda kendi duygularını, düşünüp de söyleyemediklerini bulur. Kendinden önce yazılmış olanları da anımsamak ister.  Bu düşünceden yola çıkan hocamız Şadan Gökovalı da kent kültürüne hizmet adına bu güzel eseri yazmış. İyi ki yazmış,  keyifle okudum.  Sizler de alıp okuyunuz. İzmir’i ve mitolojik gezi türü kitapları sevenleri öneririm.

İyi okumalar efendim…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.