“SUÇLU YOK, SUÇ YOK AMA CEZA VAR…”

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 38 günlük hak mahrumiyetinden sonra göreve gelir gelmez çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon 5 Eylül’de 38 gün ara verdiği başkanlık koltuğuna oturur oturmaz çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Mehmet Kocadon, genel seçimlerde partilerin aldığı oy oranının çok da önemli olmadığını belirtirken “Beni en çok yoran şey negatif enerji. Hırslarının mantığın önüne geçmesi. Şu an onun için elimizi uzatıp, kucağımızı açıyoruz. Gel kardeşim yüzde 51’lere 49’lara takılıp kalma. Hep beraber daha fazla adalet için, daha fazla demokrasi ve özgürlük için mücadele edelim. Bunda birleşelim, iyi olur. Yolu birlikten, barıştan geçen herkese bizim gönlümüz, yüreğimiz açıktır. Yani hala yüzdelere takılıp kalmışız” dedi.

“İnsanlar vergilerini ödüyor cezadan rahat kurtuluyor, benim suçum ne? “

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 06.06.2018 tarih ve 30443 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar  ile ilgili kanun maddesinin yerel yöneticileri kapsamamasının yanlışlığın altını çizen Başkan Kocadon, kendisinin yaşadığı durumun üniversitelerde tez olarak okutulması gerektiğini belirtirken şunları söyledi “Bu yasa ile savcılıktaki dosyalar iptal ediliyor, suçu ortadan kaldırıyor. Suç yok, suçlu yok ama ceza var. Yapılan kanunlar mantıklı olması gerekiyor. Mantıklı hareket etmek zorundayız. Yapı kullanma belgesi bütün cezaları ortadan kaldırıyor.  Allah çok uzun ömürler versin, bu kanundan faydalanalar evlerinde televizyonun karşısında oturuyorlar. Biz yerel yöneticiler ise hala yargılanıyorlar ve ceza almaya devam ediyorlar. Onun için özellikle Çevre Şehircilik bakanlığımız,  Adalet Bakanlığımızı ve İçişleri Bakanlını bir defa daha bu konularını gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Yöneticilerin de bunun içine dahil olması lazım. Benim suçum ne? İnsanlar vergilerini ödüyor cezadan rahat kurtuluyor. Türkiye’nin en önemli Belediyesi olan Bodrum Belediye Başkanını bir duvarı gerekçe göstererek 38 gün hak mahrumiyeti alıyor. Hadi bunun bir mantığını soralım bakalım. Onun için Türkiye’deki bütün hukukçuları, bütün üniversiteleri ve seçilmiş büyüklerimizi bir defa daha bu konuyu tartışmaya davet ediyorum. Konuşalım, tartışalım, ulusal basında tartışılsın.  Özellikle bu benim başıma gelenlerin üniversitelerde tez olarak okutulması lazım. Bizim kaybettiğimiz zamanın telafisi yok. Hayatta telafisi olmayan tek şey zaman kaybıdır.