Bodrum Gündem

BOĞAZIMI DÜĞÜMLEYEN HEDİYE…

Onu gördüğümde okulda nöbetçi olduğum koridorun sonundaki pencerenin önünde ağlıyordu.Halini görünce içim paralandı.Sevdiğim ve benimle arası iyi olan bir kız öğrencimdi.

Hemen yanına yaklaşıp “Kızım hayırdır, neden ağlıyorsun “ diye sorunca hıçkırarak” Hocam yok bir şey “ diye karşılık verdi.Lise son sınıfa giden 17-18 yaşlarındaki bir genç kızın bu şekilde ağlaması ben de farklı düşüncelere yol açtı.Kendi kendime “ Acaba duygusal ilişkilerde bir travma yaşadı da böyle mi davranıyor “ diye düşündüm.

“Nuran’cığım nedir derdin?” diye sorunca “Hocam yaşamak istemiyorum” diye karşılık verdi. Bu söz beni derinden sarstı .Cıvıl cıvıl, daha hayatının başlangıcındaki hayat dolu ,son derece de başarılı bir kız öğrencimin bu haline çok üzülmüştüm.”Nuran kızım sen iyi görünmüyorsun sana yardım edeyim” deyince ,hıçkırarak sımsıkı bir şekilde boynuma sarıldı. Gözyaşları yanaklarımı ıslatmıştı.

O dönemde henüz mesleğinin başında bekar bir öğretmen olduğum için yanlış anlaşılmaktan korkarak hemen ellerinden tutarak, kendimden uzaklaştırdım.Hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordu. “Kızım ne oldu” diye sorunca “hocam yaşamak istemiyorum” diye karşılık verdi. “Neden?” diye sorunca da biraz utangaç tavırla yüzü kızararak “Benim için hayatta iki seçenek kaldı.” dedi.

“Nedir onlar?” diye sorunca sustu.Bakışlarımla üsteleyince “Hocam ya kendimi satacağım, ya da intihar edeceğim.” diye karşılık verdiğinde beynimden vurulmuşa döndüm. Gayri ihtiyari “Kızım sen ne diyorsun?” diye bağırdım.

Öğrencim “Hocam evde dört kardeşim aç. Babam alkoliğin teki.Bütün bunlar yetmezmiş gibi annemin üstüne kuma getirdi.Evdeki televizyonu ve halıları sattık.Kardeşlerimi doyurmam için bir çıkış yolu bulamıyorum” deyince içim burkuldu.Gözlerim doldu.

O gün nöbetçi olduğumdan o saat dersim yoktu.Öğrencimin ders öğretmeninden izin alıp kantinde kuytu bir köşeye oturduk.Birlikte çay içip ona kendimden örnek vermeye başladım.Beni can kulağıyla dinliyordu.Ona ” Kızım mücadele gücünü kaybeden yaşama hakkını da kaybeder.Sen bunu hak etmiyorsun ” diye nasihat verdim.

Olayın duyulmasını önlemek için okul idaresine olaydan bahsetmedim.Kendime yakın hissettiğim arkadaşlarımdan öğrencimin isminden bahsetmeden ona bir takım yardımlarda bulunduk.

Sık sık ona moral desteği verdim.O yıl yüksek dereceyle mezun oldu.Tesadüfen benim mezun olduğum Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih –Coğrafya Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı bölümünü kazanınca fakültedeki hocalarım aracılığıyla bedava yemek yemesini sağladım.

Bir arkadaşım yurt masraflarını karşıladı.Bir arkadaşım giysi ve ayakkabı masraflarını karşıladı.Sekiz-on arkadaş olarak da harçlığını yollayarak kızımızın mezun olmasını sağladık.Fakültede de başarılı bir grafik çizen öğrencim Trabzon’a edebiyat öğretmeni olarak atanınca hepimiz gurur duyduk.

O yıl öğretmenler gününde çalıştığım okula adıma gelen kargoyu açınca bir kravat ve bir mektupla karşılaştım.Mektupta” Bana ikinci hayatımı bağışlayan canım hocama saygılarımla” diye yazıyordu.Gözlerim doldu.O kravatı ne zaman taksam hep kızımın ilk hali aklıma gelir ve boğazım düğümlenip, kendimi boğuluyor gibi hissederim.Bu yüzden takmayıp, gardırobumda gururla saklıyorum.

NOT:

( Bodrum Lise’sindeki (Lise bölümünde) eğitimim sırasında yurt ve eğitim masraflarımı karşılayarak okumamı sağlayan rahmetli Türkçe Öğretmenim Alaaddin Koç hocama,rahmetli Bora Ceyhan hocamın babası olan rahmetli emekli öğretmen Mehmet Ali Ceyhan hocamla Bora Ceyhan hocama,Ankaralı emekli sanayici rahmetli Şevki Peker amca  ile rahmetli avukat Nuri Karaöz ağabeye saygı ,şükran ve minnet duygularımı sunar,hepsine Allah’tan rahmet dilerim.Ruhları şad,mekanları cennet olsun.)

DEĞERLİ DOSTLAR:

Bu yazının amacı yeni Nuranların okumasına aracılık etmektir. Naçizane görev yaptığım dönemlerde birkaç öğrencimin liseden üniversiteye kadar okumasını sağlayıp, meslek sahibi yaparak devlet sektöründe işe yerleştirilmesine aracılık yapmış olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu yazımı kendi duvarımda paylaştıktan sonra birkaç arkadaşım birer yoksul kız çocuğunu sonuna kadar okutmak istediğini ve bu konuda benden yardımcı olmamı istediler. Bu da doğru bir iş yaptığımızın göstergesi diye düşünüyorum.

Toplumda çok sayıda Nuranlara benzeyip, imkansızlıklardan dolayı okuyamayan öğrencimiz var. Bizim yaptığımız karaya vuran binlerce deniz yıldızından bir kaçını denize atarak tekrardan onların hayata dönmelerini sağlamak. Bu konuda birkaç yoksul öğrencimizin okutulmasını sağlayabilirsek bu ülkeye ve topluma karşı borcumuzu ödemiş oluruz diye düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.