Bodrum Gündem

Muğla Siyasetinde Son “DURUM” ve Benim “GÖZLEM”lerim…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı Mehmet Kocadon’un adaylığı Parti Meclisinde yapılan oylamada 19 kabul ve 40 ret oyu ile kabul edilmedi. 

Bu yazıyı geceyarısı saat 03:00’de yazmıştım. Süreç burada yazdığımız gibi olacaktı.  Süleyman Demirel’in dediği gibi “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir…” meğer siyasette 3 saat bile çok uzunmuş bunu öğrendim.

İşte şimdi durum değişti. Kartlar yeniden karılacak ve gözlemlerimiz  de devam edecek. Lakin CHP şaşırtmaya devam edeceğe benziyor. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Burada yazdıklarımız da artık yok hükmündedir…

*******

Deli deli sorularla bir durum tespiti yapmaya çalışmıştık. Tespitlerimiz bir bir gerçekleşmeye başladı. İlerleyen günlerde yaşanan ve yaşanacak süreci detaylı bir şekilde analiz etmeye devam edeceğiz.

******

CHP’nin sekiz aday adayı…

Ali Öztürk, Mustafa Saruhan, Taner Uslu, Recai Seymen, Ahmet Aras, Mehmet Özalın, Refik Ülgen, Kemal Güneri.

Her biri aylarca kendine özgü tarzları ile aday olabilmek için mücadele verdiler. CHP içinde son ana kadar birbirleri ile düzeyli bir yarış içinde devam ederken, 6 Aralık’ta Osman Gürün’ün Muğla Büyükşehir adaylığı kesinleşti. Böylece Muğla Büyükşehir aday adayı olan Mehmet Kocadon boşa çıktı. Aday sayısı ister istemez dokuza çıktı. O ana kadar sekiz aday adayı olarak mücadele eden CHP’nin aday adayları, dokuz kişi olarak adaylık mücadelesine devam ettiler.

Kılıçdaroğlu sekiz aday adayını Ankara’ya çağırdı ve “Bazılarınız kırılıp, güceneceksiniz ama biz mevcut belediye başkanlarımız ile devam etmeyi düşünüyoruz…” demiş. Bunun üzerine Taner Uslu, Refik Ülgen ve Kemal Güneri Mehmet Kocadon’un lehinde mücadelelerine ara verdiler. Ben Mehmet Özalın’ın da ara verdiğini düşünmüştüm lakin Özalın ise bana bir mesaj atarak “Ben adaylık mücadelesinden vazgeçmedim…” dedi.

Ali Öztürk, Mustafa Saruhan, Recai Seymen ve Ahmet Aras ise adaylık mücadelesinden hiçbir şekilde vazgeçmediklerini sürekli olarak deklare ettiler. Dokuz aday adayı kendi aralarında mücadelelerini sürdürürken, Mehmet Tosun’un basına söylediğine göre CHP Genel Merkezi tarafından Mehmet Tosun’un özel bir formül ile CHP’den Bodrum belediye Başkanı Adayı yapılması haberleri ile örgüt gözüne projektör tutulmuş tavşan gibi olduğu yerde kala kaldı.

CHP Bodrum İlçe Örgütü olayın vahametini kavrar kavramaz, kendi içinde ve basının karşısında yoğun bir tartışma yaşadı. Bunun üzerine CHP Muğla Milletvekilleri Süleyman Girgin ve Suat Özcan Bodrum İlçe Örgütüne balans ayarı yapmaya geldi. CHP Muğla Milletvekilleri de Mehmet Tosun’un Belediye Başkan adayı olarak atanmasına karşı olduklarını “Biz örgütün taleplerini Genel Merkeze iletiyoruz ama bizim hiçbir yetkimiz ve etkimiz yok…” açıklamasını yaptılar. “Böyle bir durumda biz de karşı çıkarız…” dediler ama sesleri o kadar cılız çıktı ki kimsecikler duymadı.

CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu da bu süreçte “Sakin olun böyle bir şey olmayacak. Bir bildiğimiz var. Ben devrimci ve sol bir gelenekten geliyorum, gerekirse sokağa çıkarız…” açıklamasını yaptı.

CHP Bodrum İlçe Başkanı Halil Karahan, Yönetim Kurulu ve Ali Öztürk Mehmet Tosun’un CHP’den aday gösterileceği yönündeki haberler karşısında en radikal tavrı koyan isimler oldu. Ali Öztürk’ün İlçe Başkanlığında 2009 seçimlerinde yaşananlar ile ilgili yaptığı basın açıklaması oldukça etkili oldu.

Mustafa Saruhan, Recai Seymen ve Ahmet Aras’ta kişisel olarak tavır koymayı tercih ettiler. Her biri ayrı ayrı sosyal medya hesaplarından Mehmet Tosun’un CHP’den adaylığına karşı tavırlarını dile getirdi.

CHP Bodrum İlçe Örgütü son olarak imza kampanyası başlattı. Bir ültimatom yayınlanarak Mehmet Tosun’un aday yapılması durumunda birçok yöneticinin ve üyenin istifa edeceği bildirildi. Genel Merkeze adeta rest çekildi.

Sonuç; CHP Bodrum İlçe Örgütü başardı…

******

Mehmet Tosun söke söke adaylığı aldı…

Mehmet Tosun artık İYİ Parti Bodrum Belediye Başkan adayı. Adaylığı kelimenin tam anlamı ile söke söke aldı. CHP ve İYİ Parti ittifakının bozulmasını bile göze alarak; “Gerekirse bağımsız aday olarak yolumuza devam ederiz…” dedi ve mücadelesinden hiç vazgeçmedi.

Belli ki Mehmet Tosun İYİ Parti Genel Merkezinde iyi bir çevre edinmiş ve kendini kabul ettirdiği bir gerçek. İYİ Parti’nin Genel Merkezinde Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Musavat Dervişoğlu’nun bu kararın alınmasında önemli bir etkisi olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Dervişoğlu çok özel bir isim. Fatsalı bir ailenin çocuğudur. Av. Nail Dervişoğlu’nun Adalet, Musavat ve Hürriyet adını verdiği üç çocuğundan birisidir. Bildiğiniz gibi Musavat eşitlik anlamına gelir. Anımsatmakta fayda görüyorum, Musavat Dervişoğlu MHP’nin 10.Kongresinde Devlet Bahçeli’nin karşısında Genel Başkanlığa aday olarak çıkmıştı.

(Bunları niye yazıyorsun Fatih, ne alaka? Diyenlere yakın tarihi okumalarını öneriyorum. Bence Dervişoğlu önümüzdeki yıllarda adından çok söz edilecek bir siyasetçidir.)

İYİ Parti kurucu Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, İYİ Parti Bodrum ilçe Başkanı Nevzat Kanber ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte Bodrum Belediye Meclis üyeliği adaylarından Atilla Serttaş bu süreci çok doğru yönettiler. İttifak görüşmelerinin başından beri “Bodrum bizim kırmızıçizgimiz ve Bodrum İyi Parti Adayımız da Mehmet Tosun’dur…” algısını çok başarılı bir şekilde başta İYİ Parti ve CHP Genel Merkezlerine, Muğla ve Bodrum’a kabul ettirdiler. Üstelik hiçbir şekilde polemiğe girmediler. Söylemleri çok dikkatliydi.

Mehmet Tosun ve arkadaşları başardı…

******

Mehmet Kocadon sessiz, sakin ve kendinden emin bir yol izledi.

Mehmet Kocadon bu süreçte kendisinden beklenin aksine oldukça sessiz ve sağduyulu bir yol izledi. CHP’li sekiz aday adaylarından bazılarının kendisi ile ilgili olarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na “Mehmet Kocadon’un aday olması durumunda, Bodrum’da Mehmet Tosun kazanır…” şeklindeki söylemleri, Kılıçdaroğlu’nu etkilemedi. Belki de bu şikâyet aday adaylarının kendi ayaklarına kurşun sıktılar diye değerlendirmek pek yanlış olmaz diye düşünüyoruım. Kılıçdaroğlu bence Mehmet Kocadon’un DP’den Büyükşehir adayı olmasının önünü kesmek için Bodrum Belediye Başkanlığını teklif ettiğini düşünüyorum. Bu süreçte Mehmet Kocadon’da CHP Genel Merkezinin her türlü kararına saygılı olduğunu söyleyerek, kendisine muhalif olanlara karşı Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirdi. Kılıçdaroğlu Mehmet Tosun karşısında sadece Mehmet Kocadon’un başarılı olabileceği algısını oluşturdu.

Mehmet Kocadon bu süreci sabırla yönetti ve başardı.

Şimdi Bodrum Belediyesini birlikte yöneteceği Meclis Üyelerini çok dikkatle ve titizlikle belirlemelidir. İnanıyorum Muğla Büyükşehir Belediye başkanı Osman Gürün, Muğla İl Başkanı, Bodrum İlçe Başkanı ile birlikte liyakate dayalı ve dengeli bir seçim yapacaktır. Mehmet Kocadon böylelikle elini güçlendirecektir. Bir de şu var Mehmet Kocadon bundan sonra Bodrum’da STK’ların tamamını kendi kontrolünde tutmak yerine bir denge oluşturacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bazen kazanmak işleri zora sokar. Muhalefet sigortadır, iktidardakilerin kendini kontrol etmesini sağlar, başarıya odaklanmasına yardımcı olur.

Büyük İskender hiçbir kusurunu kendisine söylemeyen en yakın kurmayının görevine son vermiş.

Kurmay kendisine her zaman yürekten bağlı olduğunu ifade ederek, neden kendisini görevden aldığını sorduğunda da Büyük İskender şu yanıt vermiş; “Çünkü ben de bir insanım, sen bu kadar süre zarfında benim tek bir  hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, kusurlarımı gördün de örtbas ettiysen, o zaman da hainsin demektir…”

Kıssadan hisse.

İnanıyorum Başkan Kocadon, Bodrum’a hizmet verebilmek için bütün kurumlar ile kavga etmek yerine, barış içinde çalışmak zorunda olduğunu biliyor. İşte bu nedenle nasıl, 6 Aralık 2018 günü yan yana maç izlediği sırada Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına atanan Osman Gürün’ü ilk tebrik eden isim olduysa, önümüzdeki beş yıl boyunca da Osman Gürün ile birlikte omuz omuza, uyumlu ve barış içinde çalışacaktır.

Çünkü Başkan Kocadon “Önce Bodrum” diyebilecek kadar Bodrum’u seviyor diye düşünüyorum.

Zaten başarılı bir Belediye Başkanı olarak anılmak ve önümüzdeki dönem Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olabilmek için başka bir seçeneği de yok.

Mehmet Kocadon bu süreci iyi yönetti ve aday olmayı başardı…

*******

Osman Gürün bundan sonraki süreci çok daha ılımlı yürütecek…

Herkes Muğla’da Osman Gürün’ün işi zor diye konuşuyor. Böyle bir algı yaratmak için en büyük çaba CHP kanadından geliyor. 2014 seçimlerinin sonuçlarına bakıldığında CHP’li Osman Gürün, İYİ Parti’nin de vereceği katkı ile sorunsuz bir şekilde seçimi kazanacaktır. Lakin İYİ Parti seçmeni CHP’ye oy verir mi?

Bence vermez.

Zaten CHP ve İYİ Parti’nin Muğla’da yaptığı ittifakın da ne olacağı belli değil. Her gün yeni bir sorun çıkıyor. CHP ve Osman Gürün de hesabını zaten buna göre yapıyor. CHP 24 Haziran seçimlerinde yüzde 40, 2014 yerel seçimlerinde de yüzde 49 oy almıştı.

Bu hesaba bakıldığında CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanacaktır.

Diyeceksiniz ki AK Parti durduğu yerde mi duracak. Elbette AK Parti 31 Mart Yerel Seçimlerinde Mehmet Nil Hıdır ile 2014’e göre çok daha iyi bir sonuç alacaktır. İlçeler de bunu göreceğiz. Milas’ta, Yatağan’da Köyceğiz’de AK Parti oylarında önemli bir artış olacağı aşikar.

Peki AK Parti, CHP’den mi oy devşirir mi?

Zor bir olasılık gibi görünse de bazı ilçelerde, örneğin Milas’ta Barış Saylak ile devşirecekmiş gibi geliyor.

Bu durum Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ün kazanmasına engel midir?

Bence değildir.

Lakin sadece kazanmak yetmiyor.

Osman Gürün’ün de önümüzdeki beş yıl iyi bir hizmet verebilmesi için ilçe belediyeleri ile uyumlu ve barış içinde çalışması gerekiyor

. Zaten Büyükşehir Kanunu nedeni ile yeni vergiler uygulanacak, bu nedenle halktan özellikle de köylülerden büyük eleştiriler gelecektir. İşte bu nedenle, örneğin en çok eleştirilen Ulaştırma, MUSKİ ve Genel Sekreteri ile ilgili bazı değişimler yapması uygun olacaktır. Örneğin Bodrum’dan ve Fethiye’den belki de Marmaris’ten bu görevleri başarılı bir şekilde yürütebilecek isimler koyması, geçmişte yaşanan tartışmaların hararetini söndürecek ve barış sağlayacaktır diye düşünüyorum. Örneğin Alper Kolukısa ve Baki Ülgen barış ortamını sağlamak için görevlerinden feragat edebilirler. Başarısız oldukları için değil, Muğla ve ilçeler arasında barışı sağlamak için böyle bir fedakarlık yapılmasında fayda görüyorum. Üstelik bunu kendileri talep ederlerse ne hoş olur değil mi?

Bu durum Osman Gürün’ün elini güçlendirecektir.

Böylelikle Osman Gürün’de hizmetlerine çok daha rahat devam edecek ve geçmişte sıkıntı yaşadığı belediyeler ile çok daha uyumlu ve barış içinde çalışabilecektir.

Çünkü Osman Gürün Muğla’nın birliğe ve barışa ihtiyacını olduğunu çok iyi biliyor.

İnanıyorum Osman Gürün bunu başaracaktır…

*******

Behçet Saatçi’nin ittifak isyanı…

Son olarak Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi sosyal medya hesabından Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olacağını duyurması ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Bu günün flaş bir haberi olarak değerlendirilmiş olsa da Behçet Saatçi, İttifaka rağmen İYİ Parti’den aday olamayacaktır. Ancak Demokrat Parti’den, Demokratik Sol Parti’den veya bağımsız olarak aday olabilir.

Sonuç alabilir mi? Mehmet Kocadon, Ali Acar artık CHP’nin adayı oldu, Haşmet Işık ise her şartta CHP ile beraber hareket edeceğim mesajını verdi. Yani Mavi Kıyılar İttifakı yalan oldu. Bu şartlarda tek başına sonuç alması çok zor görünüyor.

Şöyle bir hesap yapalım; Saatçi 24 Haziran seçimlerinde yüzde 16.5 oy alan İYİ Parti oylarının tamamını alsa, üzerine de MHP’nin yüzde 6,5 olan oyunun Cumhur İttifakına rağmen yarısını alsa, yüzde 19,5 olur. Üzerine de CHP’den yüzde 5 Osman Gürün’e kızanların oyunu alsa yüzde 24,5 olur. Behçet Saatçi markasına da yüzde 10 ekleyelim. Yüzde 34,5 yapar.

Yine de yetmiyor.

Bu rakamların mümkün olamayacağını hepimiz biliyoruz değil mi? Hele hele bağımsız bir aday için hiç mümkün değil. Çünkü Muğla seçmeninin bağımsızlara oy vermek gibi bir eğilimi yok. Üstelik bu şartlarda Behçet Saatçi de Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmasının çok zor olduğunu bilecek kadar deneyimli bir siyasetçidir.

O zaman Saatçi böyle bir çıkışı neden yapmış olabilir?

Bence Fethiye’de de seçimi almasının zor olduğunu ve CHP’nin Fethiye’de Alim Karaca ile seçimi kazanacağını gördü. Fethiye’de ittifak gereği sadece İYİ Parti’den aday gösterilmesini zorlamak için böyle bir çıkış yaptı diye düşünüyorum.

Lakin bu saatten sonra CHP ve İYİ Parti Fethiye için tek aday üzerine bir anlaşma yapar mı?

Bu saatten sonra çok zor.

Şu bir gerçek; Bu seçim Behçet Saatçi için zor bir seçim olacak…

*******

Artık seçim süreci başlamıştır. Bu süreç oldukça renkli ve rekabet içinde geçeceğe benziyor. Dilerim Muğla için güzel şeyler olur, kazananlar Muğla ve İlçelerine çok iyi hizmetler verirler ve en önemlisi barış içinde bir seçim süreci yaşanır…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. adil dedi ki:

    kocaDON
    mugla dan baske yere aday olmam Bodrum adayi degilim diyen simde 4 tane adaya kazik atan
    DSP ye DP ye falan filan gecerim ben oylarinizi bolerim diye ve CHP yonetimini tehdit eden
    Bodrum u Ticaret odasi Soforler odasi Deniz ticaret odasi elimde hepsi benim ekibim diye tehditle baski kuran
    Belediye personelini maraba yerine koyan kanunsuz ne derse yaptiran
    Hicbir vasfi olmayan sikistigi yerde annemin parasi var hiiiim diyerekzengin oldugunu beyan eden
    Bugun yandas firmalarin fabrikalarindaki taslari alip altyapsiz bodrumun kaldirimlarini amelelere 15. Sinif iscilikle dosetip bodrumu insafsizca borclandiran garip koca DON
    Son doneminde control elinden gittigi icin hirsla kanunsuzluklari masa olarak yaptigindan ve sumen altindaki cezalari kayda alinacagindan tutustu lakin oyle de boylede hokum giyecek ama bu hokum CHP ye de giydirilsin diye ugrasiyor lakin her akilli kocaDON un CHP li olmadigini bilir cahil sadece herkesi kullanir kanun tanimaz resmi bayramlarda saygi durusunda bulunmaz bitti de BODRUM u CHP yi bitercek mi buna musade edilecek mi

  2. Ümit Baltutan dedi ki:

    Sayın Fatih Bozoğlu,anladıysam arab olayım diye bir laf vardır ya! Yazdıklarımız aynen öyle…
    Bodrum gündem olarak olayları farklı gündemde değerlendirip,yanlı yandaş basın olma işini iyi yapıyorsunuz da!
    Allah aşkına siz neyin kafasını yaşıyorsunuz!
    Takke düştü keliniz göründü…

  3. Nurten dedi ki:

    28 Nisan özürlüler için farkındalık koşusuna eski koşucu olarak katılmak istiyorum nerede ve nasıl yardımcı olabir misiniz?