Köprüden Önce Son Çıkış /Fatih Bozoğlu yazıları…

“Köprüden önce son çıkış” son dönemde çok kullanılan bir deyim.

İstanbul Boğaz Köprüsü (Adı 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü oldu), Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne girmeden önce konulan bu tabela “son uyarı” anlamına geliyor. Bu uyarıyı dikkate almaz ve devam ederseniz artık geri dönüşü olmaz. İstemediğiniz halde Avrupa’dan Asya’ya ya da Asya’dan Avrupa’ya geçmek zorunda kalırsınız.

Yani bu son çıkışı atlarsanız seve seve o köprüden geçersiniz.

Bu yazı köprüden önce yazdığım son yazı. Bir süredir Türkiye, Muğla ve Bodrum siyasetini sadece izlemeye karar vermiştim.

En çok CHP’de olsa da her kanatta baş döndürücü bir hareketlilik yaşanıyor. Yapılan her haberin ya da yorumun, neredeyse bir kaç saat sonra güncelliğini ve doğruluğunu yitirdiği günler yaşıyoruz. Haftada bir yazdığım siyasi analizler ile okurlarımıza, yaşanan olayların dışında, görünenden çok daha farklı başka bakış açılarının da olabileceğini göstermeye çalışıyordum. Lakin yazdığım haberin ya da yorumun 3 saat sonra yalanlanması nedeni ile biraz uzaklaşıp, fotoğrafa uzaktan bakarak gözlemlemek ve ona göre yorumlamak gerektiğini düşündüm. Bakkal İsmail ağabey bile “Fatih haberlerde geç kalıyorsun. İlk haberi hep senden öğrenirdik. Artık çok geri kalıyorsun…” diye şaka yollu eleştirmeye başladı.

O nedenle “köprüden önce son çıkış”, yani 19 Şubat’tan önce benim gözlemlerim ve sokağın sesini birleştirerek süreci paylaşmak istiyorum.

Önce 2014 Yerel Seçimlerini anımsayalım;

CHP seçimi hem Muğla’da hem de Bodrum’da açık ara önde bitirmişti.

CHP Muğla’da yüzde 49.1 (272 bin 646 oy) alırken, AK Parti yüzde 29 (160 bin 804 oy) almıştı. O zamanlar İYİ Parti olmadığı için MHP’de yüzde 18 (99 bin 968 oy) almıştı. Diğer taraftan herkesin söz birliği etmişçesine dikkat çektiği HDP’nin aldığı oy oranı yerel seçimlerde yüzde 1.6 (8 bin 661). HDP’nin Genel seçimlerdeki oy oranı ise 6.42 gibi çok ciddi bir orana karşılık geliyor.

CHP ile AK Parti arasındaki fark 111 bin 842 oy.

MHP ile İYİ Parti oyları nasıl paylaştırılmalı? Bana göre 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri biraz fikir verebilir. 24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti Muğla’da 16,76, MHP ise 6,42 oy almış. Burada yola çıkarsak 2014 Yerel seçimlerinde MHP’nin aldığı 99 bin 968 oyun yüzde 30’u MHP’nin, yüzde 70’i de İYİ Parti’nin diyebiliriz. Elbette bu rakamların doğru olmadığını söyleyenler olacaktır. Siyasette 2 kere 2 dört etmeyeceğini bilenlerdeniz. Lakin matematiksel olarak durum budur.

Burada yola çıkarak MHP’nin 30 bin oyunu AK Parti’ye eklemek mümkün. Böylelikle AK Parti’nin oyu 190 bin 804’ çıkıyor.

Bu rakamlardan yola çıkarsak;

CHP ve AK Parti arasındaki makas aralığı 110 binden 80 bine düşecektir.

Peki İYİ Parti Millet ittifakı gereği Muğla’da CHP’nin adayı Osman Gürün’e oy verecek midir? Etik açıdan bakıldığında vermelidir. Lakin eğri oturup doğru konuşmak gerekirse bu 70 bin oy, Muğla Büyükşehir Belediye Bağımsız Başkan Adayı Behçet Saatçi ile Demokrat Parti Belediye Başkan Adaylığını 19 Şubat günü açıklayacak olan Mehmet Kocadon arasında paylaşılacaktır.

CHP ise İYİ Parti’nin pek az oyunu alabilecektir diye düşünüyorum. Lakin siyaset Muğla’da öylesine kıvrak ve öylesine değişken ki; İYİ Parti Milas ve Marmaris’te aday çıkartmayacaklarını ve CHP’li adayları destekleyeceklerini açıkladılar.

İşte bu durum Muğla siyasetinin matematiksel değil, atraksiyonel bir yapısı olduğunu gösteriyor.

Bu verilerden yola çıkarak, Büyükşehir ile ilgili son durum; CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığını rahatça kazanır…

Kocadon’un 19 Şubat’ta devreye girmesi ile Muğla siyaseti hareketlenecek;

Mehmet Kocadon uzun süredir sessizliğini koruyordu. Ulusal ve yerelde çelişkili ve birbirini tutmayan haberlerden dolayı herkesin kafası karıştı. Mehmet Kocadon istifasını İl Başkanlığına 10 Şubat günü elden, ertesi gün de Noter’den göndermiş.

Demokrat Parti Genel Başkanı Muğla programında Bodrum yoktu. Lakin son anda bir değişiklik yaparak Bodrum’a geldi ve Mehmet Kocadon ile birlikte Bodrum Demokrat Parti’nin önde gelen isimleri ile görüştü. Genel Başkan Gültekin Uysal’ı beklerken Mehmet Kocadon ile sohbet ettik.

Kocadon’a “Neden bu güne kadar beklediniz?” diye sordum.

Kocadon; “Biz siyasi ahlakımızı Süleyman Demirel’den öğrendik. Liderimiz dur derse durur, yürü derse yürürüz. CHP Genel Başkanım bana müracaatım olmadığı halde Bodrum için bir dönem daha görev vereceğiz dedi. Ben de onun bu sözü üzerine durdum ve bekledim. Sonra ne oldu bilemiyorum, bana aday olacaksın derken, Mustafa Saruhan atandı. Bence Mustafa Saruhan bile beklemiyordu. Böyle bir durumda ben de geldiğim yere, Demokrat Parti’ye geri döndüm. Muğla Büyükşehir adaylığımı devam ettireceğim. Muğlalılar kendilerine sorulmadan yapılan ittifaklara mecbur kalmayacak. Önemli olan halkın, yani bizim ittifakımız…” diye konuştu.

Behçet Saatçi’de Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için resmi başvurusunu yaptı. Marmaris Belediye Başkan Adayı da DSP’den aday. Böylelikle Turkuaz Kıyılar İttifakı ister istemez bölünmüş oldu. Bu durumda CHP ve AK Parti gibi yüksek oy oranına sahip olan Muğla’da nasıl kazanacaksınız? Diye sordum. Kocadon “Bu güne kadar siyasette hep dik durdum. Ben üç sene önce öyle ya da böyle Muğla Büyükşehir Belediye başkanlığı için yola çıktım. Sorduğun sorunun cevaplarını 19 Şubat günü Muğla’da Demircioğlu Otelin önünde gerçekleştireceğimiz toplantıda tek tek vereceğim. İnanlar asla kaybetmez…” dedi.

Muğla’nın aslında Demokrat Parti kökenli olduğunu ve bir süredir oylarını CHP, AK Parti ve İYİ Parti’ye emanet olarak verdiğini de söyleyen Kocadon, özellikle Muğla kırsalından Demokrat Partiye çok oy çıkacağını iddia etti. Behçet Saatçi ile ilgili olarak sorduğum soruya ise; “Behçet ağabeyim acık erken davrandı. Diyecek bir şeyim yok…” dedi.

19 Şubat bir dönüm noktası.

Belediye Meclis adaylarının da kesinleşmesi ile bu sefer kartlar yeniden karılacak ve seçmenler birkaç hafta içinde kararını verecektir. Benim tahminim 15 Mart itibarı ile Muğla’da seçim sonucu üç aşağı, beş yukarı netleşir.

Bu arada AK parti heyecanla ortadaki rekabetin daha da kızışmasını istiyor. Çünkü bu rekabet en çok AK Parti’ye yarayacak.

Bodrum için kısa kısa…

Bodrum ile ilgili söylenecek çok şey var aslında. Sadece Bodrum mu? Milas, Fethiye, Ortaca ve Marmaris içinde söylenecek çok şey var.

Gazeteler bu ara sosyal medyadan aldığı (yanlış-doğru) yorumlar üzerinden haber yapıyorlar, bu da kafaları iyice bulandırıyor. Bilgi kirliliği yaratmamak adına birkaç gün daha sabretmek lazım.

Bodrum CHP’de şimdi de meclis üyelikleri ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Bodrum CHP İlçe Başkanı Halil Karahan başından beri resmi olmasa da bir önseçim yapılması yönünde çok mücadele etti. Lakin bir türlü bunu başaramadı. Şimdi Meclis adaylarının kimler olacağını belirlerken sıkıntı yaşıyor. Sonuçta hiç kimseyi memnun edemeyecekler. Mutlaka kırılan, kızan, gücenen olacaktır. Nurten Çakıcı Bıçak’ın sosyal medya hesabından adaylıktan çekildiğini paylaşması ile sokakta Av.Irmak Yüksel Karabulut ile birlikte birkaç kişinin de adaylıktan çekilecekleri konuşuluyor.

Bu arada Ali öztürk, Recai Seymen Bodrum Belediye meclis üyesi olmayı kabul etmedikleri, lakin Ahmet Aras’ın Meclis Üyeliğini kabul ettiği aldığım bilgiler arasında. “Biz Belediye Başkan aday adayı olduk, Meclis üyeliğine fit olmayız…” söylemleri aklıma geldi. Özcan Özgür ağabeyin dediği gibi; Beni bir gülmek aldı…

Bu arada Mustafa Saruhan ve ekibi de seçim koordinasyon ekibini kurdu. Sanıyorum 19 Şubat itibarı ile sokaklara çıkacaklar ve seçim kampanyasını başlatacaklar.

Mehmet Tosun ve ekibi ise epey yol aldılar. Onlarda uzaktan gelişmeleri izlemeye devam ediyorlar.  Eğer Bodrum’dan AK Parti dışında Demokrat Parti’den de bir Belediye başkan Adayı çıkarsa neler olur neler diyerek heyecanla bekliyorlar. Demokrat Parti’den İnşaat Mühendisi Fatih Efe’nin Bodrum belediye Başkan adayı olması için yoğun bir baskı olduğu ifade edilirken, AK Parti’den aday gösterilmeyen Halil İbrahim Kaynar’ın aday olacağı da konuşulmaya başlandı. Lakin Halil İbrahim Kaynar aday gösterilirse başka, Fatih Efe gösterilirse bambaşka bir sonuç çıkacağı da yine Bodrum sokaklarında konuşuluyor.

Köprüden önce son çıkışta durum budur, dahası 19 Şubat’tan sonra…