Bodrum Gündem

“Kemal Kılıçdaroğlu Muğla ve Bodrum Ziyaretleri ve Ahmet Aras” Fatih Bozoğlu ile “HaberliYorum”

“Kemal Kılıçdaroğlu Muğla ve Bodrum Ziyaretleri ve Ahmet Aras” Fatih Bozoğlu ile “HaberliYorum”

Yerel Seçim dönemlerinde Genel Başkanların İl ve İlçelerde yapacağı mitingler genelde risk içerir. 2014 seçimlerini şöyle bir anımsayın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

******

Geçtiğimiz haftalarda T.C.Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da Bodrum’a geldi ve Konacık’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından açılan SKM Ofisini ziyaret etti ve partililere seslendi. Cumhurbaşkanı her ne kadar son anda Bodrum’a gelmeye karar vermiş olsa da, katılım beklenenden çok az oldu. Sonuçta Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı. Bence çok daha görkemli bir kalabalık olmalıydı.

Yine de AK Parti Bodrum İlçe Teşkilatını kutlamak lazım. Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı program dışına çıkartıp, Bodrumlu Ak Partiler ile buluşturabilmeleri, üstüne üstlük Bodrum’da bir duvar üzerine çıkartıp konuşturabilmeleri önemli bir başarıdır.

******

Aynı risk CHP lideri Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için de geçerliydi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Muğla ve ilçelerinde gerçekleştirdiği mitingler de risk içermekteydi. Nitekim mitingler sonrasında, farklı açılardan ve farklı zamanlarda çekilmiş fotoğraflar sosyal medyada dolaşmaya başladı. CHP Genel Başkanı alanları dolduramadı, ya da miting alanlarına insan taşıdılar şeklinde anti-propaganda yapılmasına yol açarsınız.  “Alanları dolduramadılar…” klasik ve basit bir söylemdir. Bu söylemi bütün partiler rakipleri için hep söylerler.

Oysa Bodrum otogarı Temel  Atma Töreni kalabalık ve oldukça başarılıydı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da organizasyondan memnun ve oldukça keyifliydi.

Lakin haber verildiği halde Bodrum belediye meydanı programının iptal edilmesi gerginlik yaratmadı değil.

******

Aldığım duyumlara göre İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener‘de yakın zamanda Bodrum’a gelecek. Bakalım risk avantaja dönüşecek mi?

Şimdi gelelim HaberliYorum’a…

Bir önceki haberimizde özetle; “Bodrum Otogarı’nın Temel Atma Töreninde heyecandan ne söyleyeceğini unutan Ahmet Aras, hem Kılıçdaroğlu, hem de halk tarafından sempatik bulunmuştu. Kılıçdaroğlu Ahmet Arası’ın bu heyecanının iyi bir şey olduğunu da ifade ederek, Aras’tan övgüyle bahsetmişti…”

Normal şartlarda kürsüye gelen bir politikacı söyleyeceklerini şaşırırsa ve gaf yaparsa, ona eksi yazar. Lakin Ahmet Aras yeni bir politikacı olmasından dolayı, heyecanı ve kürsüde söyleyeceklerini unutması ve bundan dolayı da mahcup olması, yurttaşlar tarafından olumlu karşılandı. Öyleki halk bu durumu samimi ve içten ve hatta kurt bir politikacı yerine, “Böyle acemi, politikada yeni bir aday çok daha iyi oldu…” şeklinde değerlendirildi. Kurt politikacı Kılıçdaroğlu’da bu durumu hemen fark etti ve notunu aldı. Kürsüye çıkınca da Ahmet Aras’ın kürsüde yaşadığı bu durumu hem kendi, hem de Ahmet Aras’ın lehine çevirdi. Ahmet Aras gerçekten çok sempatik, çok samimi olarak karşılandı. Özellikle Bodrum Örgütü “En büyük başkan Ahmet Başkan” sloganı ile bu durumu anında bir avantaja dönüştürdü.

Ancak Ahmet Aras arkasına aldığı rüzgârı çok dikkatli kullanmak durumunda. Bir iki kere küçük hatalar ve gaflar elbette affedilir, hatta samimi ve sempatik de bulunabilir. Lakin halk sürekli hata ve gaf yapan politikacıya karşı güvenini hemen kaybediverir. Bu nedenle Ahmet Aras’ın tam rüzgârı da arkasına almışken, heyecanını kontrol almasında yarar var diye düşünüyorum. Hele hele CHP gibi bir partide siyaset yapıyorsanız, kurtlar sofrasında çok dikkatli yol almak zorundasınız. Sempatik bulanların yanında, “Daha kürsüde bile konuşamıyor…” diyen CHP’lileri biliyorum.

******

Bir de unutmadan hatırlatmakta yarar var; “Geçmişten ders almayan, geleceği kuramaz…” derler atalarımız. 2009 Yerel Seçimlerinde Mehmet Kocadon’un arkasından “Kocadon köyüne, Bodrum senin neyine…” diye sloganlar atılmıştı. Politika da hele hele Bodrum politikasında sürekli birilerini eleştirirseniz, halk bundan rahatsız olur ve güven kaybeder. Bodrum siyasetinde kim rakiplerini kötüleyip, eleştiri yaparken sesini yükseltir ise kaybediyor.

Zaman çok az o nedenle çok dikkatli yol almakta yarar var. 2009 ve 2014 seçimleri iyi bir referanstır. Bu bir dost tavsiyesidir…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.