Bodrum Gündem

Bugün Nevruz… / Hasan Harmancı  BG Yazıları…

Bugün Nevruz… / Hasan Harmancı  BG Yazıları…

Günün doğasal özelliği gece ve gündüzün zamansal olarak eşit olmasıdır. Buna ekinoks deriz. Yani altı ay süren kısa aydınlık günlerin uzamaya başladığı gündür.
Doğanın kendini gerçek anlamda eşitlediği bu güne uyarak insanoğlu da eşitlemek için bu güne kadar yarattığı eşitsizliklerden arınmaya, kendisine verilmeyen özgürlük ve adaleti aramaya çıkmak için ateş yakar.
İster ki bu ateş hem insanlığa nişan, delil olsun hem de bu her yerde yakılan ateşlerle doğa daha güçlü uyansın.

Bugün insan karanlıktan aydınlığa çıkarken ateşin, közün üzerinden yürür ya da atlamaya cesaret eder. Bu küçük simgesel ateş kendi iç ateşidir, gölündeki od’u aşk arayışıdır. Ruh ve beden yeni bir yıla umutla filiz verir. İster ve amaç edinirseniz verir.

Kürtler kaçırılıp köleleştirilen çocuklarının özgürleştirme günü sayarlar.

Türkler demir madenlerinin korkutucu karanlık ruhunu ve korkularını yendikleri gün sayarlar.

Cermen topluluklar kötü ruhları ve kötü kralların kirli ruhlarını yakıp doğaya serptikleri gün sayarlar.

Kızılbaşlar yaşadıkları adaletsizlik ve haksızlıkları yenmek için kendi gönüllerinden doğan ruhsal güç, varlık sayarak Ali’yi doğurur ve bugünü onun doğum günü sayarlar. Gönül, vicdan eşit olanı bilir ve var eder onlar için. Yine Şah Ali ile Fatma Ana’nın nikah ikrarını bugün yaparak gece ile gündüz gibi kadın ve erkeği eşitlerler. Bugün onların dişi ve erilliğinin bereketi gibi doğanın dişil ve erilliği yaşam kaynağımız olan bereketli bir mevsime dönsün arzusunun yansımasıdır.

Hace Bektaş Veli’nin özünü Meydan’a seren ikrarlı olmak isteyen bir Can’a ilk sözü “ara buldur”dur.
Nerede arayayım diye geri dönüp sorulduğunda; “kendinde ara” olarak yanıt alınır.
Neyi arayayım diye sorulduğunda ise; “kendini ara bul”dur bunun da yanıtı.

Bugün her yerde demirler tavlarına dökülür sonra da dövülür. Bugün kötü ruh kaynakları sanılan canlılar ya da bereket amacı ile ayrılan bitkiler tohumlarından ayrılarak bir tutam olarak korkusuzca yakılır tarlalara, bağlara serpilir. Ekinler hasıl olsun diye. Doğaya serpilir doğada bereket artsın.

Bereketin, çabuk ve güzel uyanmanın simgesi olarak nevruz çiçekleri toplanır, sofralar onunla süslenir.

Eski çağlarda totem ve tabular nedeniyle kötü ve iyi ruhu temsil eden ya da doğrudan öyle sayılan canlılar vardı. Yılanlar yakılarak öbür dünyaya kafa tutulur, karanlık dünyanın taşıyıcıları, geçiş sağlayıcıları öbür dünyaya geçişleri azaltsın, ölümler azalsın istenir.
Bu kötücül ve iyicil ruhun artık insanın kendi içinde olduğunu biliyoruz.

O nedenle insan insanın ve doğanın başına dert olduğunu görüyoruz.

O nedenle barış, özgürlük, bereket, sevgi ve güvenlik sorununu insan yaratıyor ve yine insanın aklı, vicdanı, sevgisi ve iradesi kurtaracaktır.

Ortadoğu’nun bin yıllardır süren acıları da mutlulukları da bu Nevruz gününde yaşamın rengi, umudu olup çıksın.

Dağlarına bahar gelsin. İnsanlığın geldiği bu “uygarlıkta” Yezdan kızlarının köleleştirilen, iğdiş edilen ruhları ve bedenlerinin kurtuluşu, arınması olsun. Yaşam rüyası,umutları gerçekleşsin, çıplak tenine, ruhuna onur dağılsın.

Nevruz güzellikler açsın gönlünüzde, canınızda. Güzellikler ve adaletli yaşama arzusu, iradesi kurtaracak dünyayı.
Peki, güzellik nerede. Önce onu içte arayıp bulmak lazım.

Bu nedenle önce atalarımızı simgelediği için mezarlıklar ziyaret edilip onlarla hasbihal edilir. Özler yoklanır. Turap sayılıp gönüller hiç edilir. Atalar özlemle yad edilir. Bizi var etmek için candan, maldan, emekten, kendinden verenlere niyaz edilir.

Herşeyin toprakta başlayıp toprakta bittiği bir kez daha hayıflanmadan hatırlanır, Hayırlanır, gülbanklanır.
Bunun için ağız tadı helva kavrulup paylaşılır. Bunun için önce ata diyarı bir tutam toprak kirden, yabani ottan ayıklanır, öze yeniden döner gibi temizlendirilir, arındırılır. Kurdun kuşun hakkı saçılır.

Sonra karanlık üzerimize gelirken yücelere, dağlara çıkılır, karanlığa, geceye, kötülüğe, adaletsizliğe inat bir bütün zılgıtlar çekilir, ateşler yakılır.

Kötücül her şeyden arınmak ve direnme ruhsal gücü bulmak için ateşle, közde beden ve ruh arındırılır, ateşlenir.

Sönmesin umudun ışığı, şol ateşi daim yansın yakılsın. İnsan için dağlar yükselmenin, göğe çıkmanın simgesidir. Miracınız kutlu ve daim olsun.

Dilde ve gönülde dileklerimiz kabul ve hasıl olsun.

İç terazinizin, adaletinizin, vicdanınızın güzelliği bugün gibi dengesini hep sürdüre kalsın, daim olsun.

Aşk ile…
Hasan Harmancı,

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.