Bodrum Gündem

ARİF VİDİNLİ Anısına / Sönmez Taner Bodrum Gündem yazıları…

GÖK TANRI TENGRİ’İNİN İYİLİK MELEĞİ “ÜLGEN BABA”

Sönmez Taner, 30 Haziran 2019

Onu çoğumuz “Arif Bey”, olarak tanıdık. Kendisi, Gündoğan’da “Arif Abi” olarak  bilinirdi.

Arif Bey’i bildiğimiz sıfatlarla tanımlamak yetersiz kalır. Arif Bey, öncelikle adına yaraşır biçimde, “ARİF ve BİLGE”ydi.

Fatih Bozoğlu kardeşimin dediği gibi, “Arif Vidinli İyi bir İnsandı”, “iyi” sıfatının içerdiği tüm niteliklere sahipti.  İnce, nazik, yardımsever, sanatsever, müziksever,  tarih sever, alçak gönüllü, beyefendi, Atatürkçü, toplumcu, humanist, çevre dostu gönlü bol. Arif Vidinli’yi tanımlayacak daha nice sıfat bulabiliriz.

Eğitime değer verirdi. Kendi memleketi Samsun- Ünye’de ne gibi hayır işleri yaptığını bilmiyorum. Ancak, bir okul, çok sevdiği annesinin adıyla bir vakıf kurduğunu biliyorum. Kim bilir, kaç çocuğa burs Verdi… Kaç çocuğun geleceğini aydınlattı.

Arif Vidinli, benim için çok değerli, çok özel bir dosttu. Bizim yolumuz, Gündoğan’da, 2008-2009 yıllarında kesişti.

2000’li yılların başlarında, Gündoğan’da yerleşik bir grup kadın-erkek arkadaş, haftanın belirli bir gününde toplanır, hem yarenlik ederdik, hem de beldemizin çözüm bekleyen sorunlarıyla ilgilenirdik. Kimi zaman, Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi de aramıza katılır ve sorunların çözümüyle bizzat ilgilenirdi. “Ne güzel günlermiş” diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

2006 sonrasında, bu buluşmaları, dostlarımız Perihan ve Gürbüz tarafından işletilen kafe-lokanta türü “GALİPTOS”da yapmaya başladık. Kimi zaman çay-kahve-kek-poğaça, kimi zaman yemekli olurdu bu buluşmalar. Birkaç kez yılbaşı buluşalarımızı da bu mekanda gerçekleştirdik.

Arif Vidinli aramıza ne zaman katıldı anımsamıyorum. 2008-2009 olmalı. Maviş gözlü, güleç yüzlü, beyaz saçlı, beyefendi görünümlü, efendi, nazik.

Dost-canlısı ve yardımsever bir kişiliği olduğunu anlamak uzun sürmedi.

Arif Bey’in çok özel ve güzel nitelikleri olduğunu zaman içinde anladık. Toplumsal sorunlara duyarlıydı; çözüm üretiyor ve çözüm için gereken katkıyı yapıyordu. Kimi zaman birebir birlikte yaşadığım, kimi zaman tanık olduğum birkaç anımı paylaşmak isterim.

EĞİTİME DESTEK

2009 yılında, yine bir GALİPTOS buluşması sırasında, arkadaşımız Savaş Gürler, Beldemizde yeni bir okul açıldığını, okul kütüphanesinin oluşturulması ve çeşitli ders araçalarının sağlanması konusunda desteğe gereksimim olduğunu söyledi. Kim ne katkıda bulunabilirdi? Kütüphaneci olarak, ben elbette hemen gönüllü oldum. Belki de aynı gün ya da daha sonraki bir günde, Arif Bey ve Savaş Gürler ile birlikte  2009/2010 öğretim yılında eğitime başlayan “Muharrem Eskiyapan İlköğretim Okulu”na gittik.  Okulu gezdik, yöneticilerden bilgi aldık.

Savaş Gürler arkadaşımın verdiği bilgiye göre: “Arif Bey,  Okul Aile Birliği  ile ilişki kurdu; okulun ihyiyaçları belirlendi. Arif Bey bizleri topladı; herkesi, kendi gücüne göre, Okul Aile Birliği’ne, makbuz karşılığında katkıda bulunmaya davet etti.” Okulun en büyük ihtiyaç kalemini kendisi üstlendi.  Fen Bilgisi Laboratuvarı’nın gerekli bütün donanımı Arif Bey tarafından sağlandı.

Arif Vidinli ile Gündoğan’da bir eğitim kurumunda başlayan dostluğumuz giderek derinleşti. Pekçok şey paylaştık. Birçok etkinliğe birlikte katıldık. Gezilere, konserlere, konferanslara, söyleşilere, yemeklere katıldık. Sohbet ettik. Dostluklar paylaştık

Güvenilir ve sağlam kişiliği, inceliği, paylaşımcı ve dost canlısı olması, yardımseverliğ, vericiliği ve daha nice güzel niteliği ile Arif Vidinli, zaman içinde benim için Çok Özel, Çok Değerli  bir Dost oldu.

Arif Vidinli, Haluk Otaç kardeşimin deyişi ile, pek çok konuda pekçok kişinin yaşamına dokundu. El verdi, gönül verdi. Kimlere dokundu, kimlerin yaşamını aydınlattı? Hepsini bilmem imkansız. Zaten Arif Bey, öyle yaptıklarıyla övünç duyaçak birisi değildi. Aksine yaptıklarının üstünü örter, bilinsin istemezdi.

 GÜNDOĞAN MUSİKİ TOPLULUĞU

Arif Bey müzik sevdalısydı. Türk Sanat Müziği’ni ve Klasik Batı Müziğini aynı ölçüde severdi.  Önceki yıllarda pekçok müzik topluluğuna destek verdiğini yakından biliyorum.

Arif Bey, sevdiği insanları sevdiği etkinliklerde buluşturmayı da severdi. Benim Gündoğan Koro’suna katılmam işte böyle oldu.

Sanırım 2015 yılının sonlarıydı. Arif Bey telefon etti. Beni Gündoğan Korosuna katılamaya davet ediyordu.

“Arif Bey, bende ses yok”, dedim. “Sönmez Hanım, mırıldanırsınız”, dedi. Arif Bey’in güzel hatırı için Koro’ya katıldım.

Bende ne ses var, ne de nota bilgisi. Erdoğan Dilman’ın Sınıf Başkanlı’ğında rahmetli Safa Hastaoğlu’nun çaldığı kanun eşliğinde çalışmalarını sürdüren Gündoğan Korusu çalışmalarına bir süre katıldım. Benden ses seda yok. Kanun’dan çıkan ezgileri ve arkadaşları dinlemek güzeldi. İstanbul’a gitmem gerekti. Korodan ayrıldım.

2017-2018 dönemi. Arif Bey’in israrıyla yine Koro’dayım. Arif Bey kaydımı yaptırmış, koroda icra edilecek eserlerin CD’sini; notalara dökülmüş sözlerini almış. “Arif Bey, bende ses yok”, diye yineliyorum. “Olsun Sönmez Hanım, mırıldanırsınız”, diyor. Müberra Ayçiçek Hocanın yönetiminde, Koro’ya iki dönem devam ettim ve sahiden sadece mırıldandım. Hatta çoğu zaman mırıldanmaya bile cesaret edemedim, içimden okuyordum şarkı sözlerini.  Müberra Hoca herkese sırasıyla solo yaptıracağını söylüyordu. Aramızda güzel sesli arkadaşlar vardı. Yakın arkadaşım Baki Turanlı, örneğin, davudi sesiyle şarkıları çok güzel terennüm ederdi. Bana sıra gelecek diye ödüm kopuyordu. Sonra karar verdim. Hoca, benden solo isterse, şarkı sözlerini şiir gibi okuyacaktım.  Çok güzel güfteler vardı. “Enginde Yavaş Yavaş”, … Notalardan ziyade şarkıların sözleri beni daha çok cezbediyordu. Neyse ki solo sırası bana gelmedi. 2018 sonunda, Bodrum’a taşınma nedeniyle, bu kez Gündoğan Korosu’nu hepten bırakmış oldum.

“Baki kalan bu Kubbede hoş bir seda imiş”. Arif Beyden bana pek çok anı yanında hoş sedalar kaldı. Bodrum’a taşındığımdan beri, Arif Bey’in bana hediye ettiği CD kayıtlarından birini her sabah dinliyorum.  Segah, Hüseyni, Hicaz, Nihavent, Karcığar…

Gündoğan Musiki Topluluğu’nun Sınıf Başkanlığını başarıyla yürüten Sayın Erdoğan Dilman’dan aldığım bilgiye göre Arif Bey, 2012-2013 döneminde Koro’ya katılmış;  sonraki dönemlerde ihtiyaç duyulduğunda, katılımcılardan toplanan para yeterli olmadğı durumda, her zaman parasal katkıyla koro çalışmalarını desteklemiş.

“ORTA ASYAYI YENİDEN KEŞFETMEK”

Arif Bey dostlarıyla sohbet etmeyi çok severdi. Sevdiği konulardan birisi de Türklerin kökeni Orta Asya, kadim atalarımız Altaylar, Kumanlar, Kıpçaklar gibi konulardı. Bu konularda okur ve araştırırdı. Uygun kişilerin bulunduğu ortamlarda, bu alandaki yeni gelişmeleri ve bilgileri paylaşırdı. Tarih konuşmayı pek severdi.

Arif Bey etrafındakilere çok şey veren, kendisi çok şey ietemeyen biriydi. Birkaç yıl önce benden İngilizce bir makaleyi Türkçeye çevirmemi istedi.  Arif Bey’in benden böyle bir istekte bulunması benim için onurdu. Nihayet ben de Arif Bey için küçük de olsa birşeyler yapacaktım.

Orta Asya’yı Yeniden Keşfetmek” başlıklı makaleyi memnuniyetle Türkçe’ye çevirdim ve kendisine ilettim. Arif Bey’in bu yazıyı dostlarıyla paylaştığını bliliyorum.

Arif Bey tarafından kimi dostlarına iletilen bu makalenin  kapak yazısı ve Makale’nin Türkçesi, iİlgilenenler olabilir düşüncesiyle bu yazının sonuna eklendi.

TEMA VAKFI’na DESTEK

Arif Bey’in Tema Vakfı ile yakından ilgilendiğini biliyordum. Ancak, nasıl bir destek verdiğini bilmiyordum. Gündoğan’dan tanıdığım Tema Vakfı Bodrum Gönüllüsü Haluk Ortaç’ı aradım.  Kendisine bu desteğin ayrıntısını sordum. Sağolsun, bana aşağıdaki yazıyı gönderdi. Aynen alıyorum

Arif Vidinli’yi ilk 2007yılında tanıdım. İk değerlendirmem güleç ve sevecen bakışlarıydı. Sakin, bilge bakışları vardı.  Konuşmaya başladığında ise kalender ve mütevazi olduğu hemen belli oluyordu. Ve bunları, soran ve öğrenmeye açık kişiliği tamamlıyordu. Arkadaşlığımız yol aldığında, dostluğa dönüştüğünde, Arif Vidinli için duygu ve düşüncelerimde hiç yanılmamıştım.

Araya giren süreçte ise Arif Vidinli’nin dürüst, ahlaklı, güvenilir, yardımsever, cömert, paylaşımcı ve fedakar bir adam olduğunu anlamak kolay oldu.

İyiliğine karşılık beklemeyen, yardıma ihtiyacı olana elini daima uzatmasını bilen, üstelik bunları adeta saklarcasına yapması Arif Vidinli’ye özgü bir duruştu.  Bu duruşu ile toplum çıkarlarının kişisel çıkarlar üstünde olması ve ilişkilerinde kendine düşen sorumluluğun daima bilincinde olması benim için ‘erdemli yaşam’ örneği oldu.

Tanıştığımız yıllarda ben, TEMA Vakfı’nın Bodrum Gönüllüsüydüm. İnsanlığın önünde bir sınav gibi duran Küresel Isınmaya Bağlı İklim Değişikliği özel merakımdı. Bu konuyu okullara taşımak gibi bir görevi de üstlenmiştim.

Bu çabalarımı öğrenen Arif Vidinli, bir gün heyecan ile “görüşelim”, dedi ve bu çalışmalara kendisini de çağırmamı istedi.  Görüştüğümüz günde bir okulumuzda konu ile ilgili eğitim/söyleşimiz vardı. Haber verdim, çağırdım.

Geleceğinden emindim, geldi de.

Fakat gelişi, yukarıda anlatmaya çalıştığım tüm güzel niteliklere örnek olacak biçimdeydi. Benden çok önce okula gelmiş ve bu eğitim/söyleşinin ön hazırlıklarını yapmıştı. Konu ile ilgili resmi olan, olmayan kurum ve kuruluşları davet etmişti.  Toplantı salonu hazırlanmış, okul müdürü dahil tüm  öğretmenler yerlerini almıştı.  Ben geldiğimde, öğrenciler de yerlerini aldılar. Kocaman bir salon ve yüzlerce öğrenci… Herşey hazırdı.

Arif Vidinli’nin, yukarıdaki özelliklerinin yanısıra, bu toplantı ile onun sevildiği kadar sayılan, güleç – sevecen cemalinin yanında  otoriter ve aynı zamanda  mütevazi duruşu kadar kararlı yaptırımı ve  tanınan geniş çevresi olan  bir kişi olduğuna tanık oldum.

Heyecanlandım, şaşırdım, sevindim, duygulandım ve kararlılığım arttı.

Çok güzel bir toplantı olmuştu; tüm salon katılmış, konu anlaşılmıştı. Farkındalık yaratma görevi yerine getirilmşti. Ben yorgun, mutlu dönerken,  Arif Vidinli, adeta göreve devam ediyordu.  Hergün biraraya gelen Gündoğan  Balıkçılar Kahvesini sohbet mekanı seçen arkadaşlar grubuna gidiyor ve okuldaki çalışmayı kendine özgü güzellikler ile anlatıyordu.

Arif Vidinli. Arif Abim. O Bodrum’daki güzel  etkinliklerimizin isimsiz kahramanıydı.”

Haluk Ortaç, Haziran 2019

HALİKARNAS BALIKÇISI’NA GÖNÜL BORCU

Arif Bey ile ortak ilgi alanlarımızdan birisi de Halikarnas Balıkçısı’ydı.

Benim bu konudaki ilgimi ve çalışmalarımı bilir ve izlerdi. Eğer Bodrum’da ise, Halikarnas Balıkçısı ile ilgili etkinliklere, benim sunumlarıma  ve anma programlarına katılırdı.

Arif Bey, bir gün bana, “Halikarnas Balıkçısı’na Gönül Borcum” başlıklı yazısının yayınlandığı  Bütün Dünya Dergisi’ni(2013/12) getirdi. Birbirimizle sıkça kitap dergi alış-verişi yapardık.

Yazı benim için çok önemliydi. Halikarnas Balıkçısı’nın savunduğu “Batı Uygarlığının Temeli Anadolu’dur” tezine güzel bir örnekti. Yazının özetini Sunumlarıma ve Kitap metnine ekledim

Yazının özetini aşağıda sunuyorum. Yazının bütününü okumanızı öneririm.

NARTUGAN

Arif Vidinli , Gündoğan’da ve Bodrum Yarımadası genelinde pek çok değerli anı, dost, yardımseverlik örneği, pekçok armağan bıraktı.

Bunlar arasında, bizlere bıraktığı en önemli ve kalıcı olanı “NARDTUGAN”.

Orta Asya’nın kadim uluslarına özgü NARTUGAN Şenliği geleneğinin nasıl başladığına, nasıl geliştiğine birebir tanık oldum. NARTUGAN’ın temeli, başta anlattığım GALİPTOS buluşmalarında atıldı. Arif Bey, bu şenlğin öyküsünü bizlere anlattı, anlattı. Dinledik, ancak pek de birşey yapmadık. Arif Bey  vazgeçmedi. Araştırdı, çalıştı, üsteledi. Bizler ilk kez 2010 yılında, Gündoğan Kumsalında Büyük Ateş etrafında toplandık, Akçam değil ama bir Okalüptüs ağacının dallarına dilek çaputumuzu bağladık.

Gündoğan’da başlayan NARTUGAN Şenliği giderek yayıldı. Bodrum yaramadasının çeşitli yörelerinden katılım arttı.

Arif Bey ilk yıllarda herşeyi bizzat ve tek başına kendisi yaptı. Arif Beyin coşkusu bana da bulaşmıştı. Kaç kez afiş almak için matbaaya, süsleme malzemesi almak için dükkan dükkan dolaşmaya birlikte gittim.

2014 yılı NARTUGAN Şenlikleri  daha görkemli ve geniş katılımlı oldu. Ben, Arif Bey’in NARTUGAN tutkusunu şiir biçiminde bir anlatı ile belgelemek istedim. Ve yazdım.

O yıl, Bodrum’dan arkadaşlarım Ayşe Temiz, Cana Üngün, Mehmet Uyargil ve … birkaç kişi daha katılmıştı. Yazdıklarımı, arkadaşlarımın bendir ve benzeri  çalgılarla yaptığı müzik eşliğinde okudum. Arif Bey için bir tür armağandı bu.

Arif Bey dostumuz elbette duygulandı, teşekkür etti; ancak şiirde kendi adının geçmesinden hoşlanmadı. Bunu değiştirmemi sitedi.  Alçakgönüllüğe bakar mısınız!  Şiir’de geçen “Arif bir Kişi”  ifadesini, sonradan “Bilge bir Kişi” olarak değiştirdim.

NARTUGAN ŞİİRİ

Şiir ilk yazıldığı biçimiyle.

NAR-TUGAN

( Anlatı)

Günler kısaldıkça kısalıyor

Geceler uzadıkça uzuyordu

Karanlık tez bastırıyor,

Işık giderek azalıyordu.

Bodrum’un Gündoğan beldesinde,

Böylesi erken bir akşam vaktinde

Sohbetleniyorduk dostlarla birlikte

Gün ışığına hasret

Kısalan günlerden, uzayan gecelerden sözediyor,

karanlıktan yakınıyorduk

ki…

Aramızdan Arif bir Kişi

Dedi ki…

“Bir gelenek var uzak atalarımız Altaylarda

Kuzey Yarım Küre’nin

Bu en uzun süren karanlığında

Yirmibir Aralığı Yirmi-iki Aralığa bağlayan

 Kış Gündönümü  gecesinde

 NAR-TUGAN   diye bilinir,

Bir kutlama yapılır, o kadim zamanlarda.

Kocaman bir ateş  yakılır ortada

Alevlerin aydınlığında

Ezgiler ve danslar eşliğinde

Gün’ün Tün’e,

Işığın Karanlığa galip geldiği

O Gecede

Güneş ve Işık adeta kutsanırmış

Ve yine, O gece,

Bir Akçam Ağacının altında toplanılır

Gök Tanrı Tengri’nin İyilik Meleği

ÜLGEN Babaya

Dilekler sunulurmuş.

Kısacası,

NAR-TUGAN

Güneşe ve Işığa yeniden kavuşmanın onuruna

GÜN’nün TÜN’ü yengisine sunulan bir armağanmış.

NAR

Ateş, yani Güneş, yani GÜN,

NAR-TUGAN,  DOĞAN GÜN, demekmiş,

Sözün özü:

NAR-TUGAN,

GÜN-DOĞAN’mış”

 

İşte birkaç yıl önce

Gündoğan’da,

Dostlarla sohbetlenirken yine

Erkence bir akşam vaktinde

Dostumuz Arif Kişi

NAR-TUGAN geleneğini

Böyle anlattı bize.

 

Arif Kişi sözü şöyle bağladı:

“Bizler ki Gündoğan’da yaşıyoruz,

Uzak Atalarımızdan kalan bu geleneği sürdürelim

NAR-TUGAN ateşini Gündoğan’da yakalım

Günün Geceyi yengisini

Gündoğan’da kutlayalım

Bize yaraşan budur”,

Dedi.

Arif Kişi

Araştırdı, yazdı, çizdi, paylaştı

İnandırdı, Başardı

NAR-TUGAN, ilk kez, İkibinon yılında,

Gündoğan kumsalında

Büyük Ateş etrafında

Coşkuyla kutlandı.

O gün bugündür,

Günün geceye galip geldiği

Işığın karanlığı yendiği

Aralık ayının yirmibirini yirmi-ikisine

Bağlayan gecenin akşamında,

Gündoğan kumsalında

NAR-TUGAN ateşi etrafında

Müzik, dans, halay, zeybek,

Yeme, içme, sohbet

Nar-Tugan  kutlaması yapılır…

Katılmak serbest.

Anlatıcı: Sönmez Taner, Aralık 2014

Arif Bey, yıllarca NARTUGAN Şenliğini tek başına kendisi düzenledi. Bolca para ve emek harcadı. Sadece Gündoğan’daki kutlamaları düzenlemekle ve desteklemekle kalmadı, sonraki yıllarda, NARTUGAN ŞENLİĞİNİ Bodrum Kumbahçe Mahallesine taşıyan sevgili arkadışımız Ayşe Temiz’in bu düzenlemelerinden hem büyük keyif aldı, hem de her şenliği yine parasal olarak destekledi.

Arif Bey, NARTUGAN Şenliği’nin kurumsallaşmasını ve sürdürülmesini isterdi. Bu isteği doğrultusunda, birkaç yıl önce,  NARTUGAN Şenliği’ni düzenleme sorumluluğunu, kendisinin de üyesi olduğu Peynir Çiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği’ne emanet etti.

Sayın Sema Höcek başkanlığında çalışmalarını sürdüren Peynir Çiçeği Bodrum Gönüllüleri Derneği  bu emanete sahip çıkıyor ve son birkaç yıldan beri GÜNDOĞAN NARTUGAN ŞENLİĞİNİ başarıyla  düzenliyor. Arif Bey, elbette yine, parasal destekle Derneğin arkasında oluyordu.

Bundan sonra NARTUGAN ne olacak?

Arif Bey’in amacı, NARTUGAN Şenliğinin  Bodrum’da yerel yönetimler tarafından benimsenmesi ve Bodrum genelinde sürdürülmesinin sağlanması idi.

Şimdi, başta yerel yönetim olmak üzere, hepimize düşen görev ve sorumluluk NARTUGAN ŞENLİĞİ geleneğinin Gündoğan’da, Kumbahçe’de sürdürülmesini, bu geleneğin Bodrum genelinde yaygınlaşmasını sağlamak.

Arif Bey en çok paylaşmayı severdi. Geriye baktığımda, Arif Bey ile ne çok şey paylaştığımızı görüyorum.  Konserlere, sergilere, konferanslara gittik. Koro’da şarkı mırıldandık. Diğer dostlarla birlikte yemekler yedik, çay-kahve-mey içtik. Gezilere katıldık. Gündoğan’da yaşadığım yıllarda, Bodrum’daki gece etkinliklerine katılmak benim için zordu. Arif Bey, benim bu etkinliklerden hoşlanacağımı, ancak gece yalnız çıkmadığımı bilir, zarif bir biçimde beni davet ederdi. Bu etkinliklere bazan sevgili arkadaşı Yeşim, Yeşim’in arkadaşı Nesteren ile birlikte; kimi da zaman diğer dostlarla katılırdık.  Sevgili Yeşim Arif Bey’e “Temel” diye seslenirdi; Arif Bey de Yeşim’e “Hazal” diye hitap ederdi. Onlarınki güzel bir ilişkiydi.

Gündoğan-Bodrum arasında onlarca kez beni arabasıyla getirdi – götürdü.. Konferans, konser, toplantı, sergi, sunum, yemek …

Gündoğan’da yaşadığım yıllarda, Herodot Üçünçü Yaş Akademisi Bodrum etkinliklerine katıldığımda, Sevgili Camille ve Selçuk Şahin dostlarım beni görünce telaşlanırlardı. Yağmurda, yaşda ya da gecenin bir vakti Gündoğan’a nasıl dönecektim? Gözleri Arif Bey’e ilişince memnuniyetle beni Arif Bey’e emanet ederlerdi. Arif Bey’in bulunmadığı zamanlarda, beni Camille ve Selçuk  Bey Gündoğan’a götürme inceliğini gösterirlerdi.

Arif Vidinli insanları, insanlarla dostluk kurmayı, tanıdığı ve sevdiği kişileri buluşturmayı, paylaşmayı severdi. Gündoğan’da kimi zaman yemekli, kimi zaman yemekli-müzikli buluşmalar düzerlerdi. Kimi zaman da evlerde toplanılır sohbet edilirdi. Çoğunlukla tarih konuşulurdu. Güzel buluşmalar yaşadım Arif Bey ile.

Bodrum’a taşındıktan sonra, ne yazık ki Arif Bey ile daha az görüşür olmuştuk. Bu benim için bir kayıptı. Yine de defalarca, bu kez beni Melisa sitesindeki evimden alıp etkinliklere taşıdı. Birkaç kez ziyaretime geldi. Değerli bir tablo ile evimin duvarını süsledi.

Arif Vidinli, bizlere bıraktığı değerler, paylaşımlar, dostluklar ve NARTUGAN Şenliği ile her zaman yaşamımızın bir parçası olmaya devam edecek.

Değerli ve özel dostum Arif Vidinli Beyefendiyi saygıyla, sevgiyle anıyorum. Kendisini, Gök Tanrı Tengri’nin İyilik Meleği Ülgen Baba’ya doğru uğurluyorum.

Yaşamımı zenginleştiren Arif Vidinli dostumu çok özleyeceğim.

Teşekkür: Arif Vidinli ile ilgili Gündoğan anılarımı güncelleyen Gündoğan’dan Perihan-Gürbüz çifti, Savaş Gürler, Sema Höcek, Erdoğan Dilman ve Haluk Ortaç’a teşekkürlerimle.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.