Bodrum Gündem

Bodrum’a Yakışan Bir Proje: Silverhill…

Gümüşlük’te Bodrum’a yakışan bir proje hayata geçmeye başladı. Algüller İnşaat’ın yapımını üstlendiği “Silverhill” projesinin vaatleri heyecan uyandırıyor. Algüller İnşaat’ın genel müdürü Tolga Algül ile yaptığımız söyleşide, projenin Bodrum mimarisi ile olan uyumu, doğa ile bütünleşmesi ve “Silverhill”projesinin ardından gerçekleştirmeyi plandıkları hamleler ilgi çekiciydi. Alışılagelmişin dışında, titiz ve estetik bir proje sahasında gerçekleşen söyleşide Algül, firma, proje ve gelecek planları hakkında bilgiler verdi.

-Sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Tolga Algül. Firmamızın ismi ise Algüller İnşaat. Firmanın genel müdürüyüm. İsminden de belli olacağı gibi firmamız bir aile şirketi. Ana kurucu bizim bu sektördeki duayenimiz, babamız Aydın Algül. Aynı zamanda abim, inşaat mühendisi kendisi, Alper Algül ile birlikteyiz. Şirketimizin genel müdürlüğünü ben üstlenmiş durumdayım. Bodrum’da, bu güzel lokasyonda, böylesine güzel bir projeyi hayata geçirdiğimiz için de çok memnunum. Aslen bir İstanbul firmasıyız, iki senedir de Bodrum’da faaliyetteyiz. Bodrum her zaman bizim ilgi noktamızdaydı. Ancak profesyonel olarak henüz son iki senedir Bodrum’da faaliyet gösteriyoruz. İstanbul’da ise yaklaşık kırk yıldır faal haldeyiz. Babamız ile birlikte gelen bir müteahhitlik kültürümüz var. “Tabiri caiz ise bizim için baba mesleği.” Daha önce başka bir sektörde bulunmadık, başka bir iş yapmadık. Ezelden beri bu işi yapıyoruz denebilir. İstanbul’da muhtelif yerlerde muhtelif projelere imza attık. 2001 yılında depremden sonra çıkan kriz ile birlikte, inşaat sektörünün yavaşladığı dönemde yapı denetim ve proje sektöründe de faaliyet gösterdik. 2012 yılından beri yine Algüller İnşaat bünyesinde inşaat ve müteahhitliğe devam etmekteyiz.

-Silverhill isminin bir öyküsü var mı?

Bizim projeyi gerçekleştirdiğimiz bu parsel, Gümüşlük’te ender bulunan tepelerden biri. İsminin nereden geldiğini araştırdığımızda eskiden burada gümüş ocakları olduğunu öğrendik. Dolayısıyla hem ona atıfta bulunarak hem de bulunduğumuz tepeye atıfta bulunacak şekilde isminin “Silverhill” olmasına karar verdik. Çok da hoşumuza gitti.

-Peki projenin bir öyküsü var mı?

Bizim için hatırı sayılır bir öneme sahip bu proje. Bahsettiğim gibi İstanbul’dan geliyoruz. Bu projeye, İstanbul’da özlemini çektiğimiz şeyleri hayata geçirdiğimiz proje olarak bakıyoruz. “Bu özlemlerin en önceliklisi doğaya saygılı, yeşille bütünleşmiş ve sürdürülebilir bir proje yaratmak.” Bu projemizin %85’ini yeşil alana ayırdık. Aynı zamanda neden burayı seçtik derseniz kesinlikle rastlantısal değil. İki senelik bir araştırma geliştirmeden sonra, yapmak istediğimiz projenin konseptine en uygun yerin burası olduğuna karar verdik.  O günden itibaren de burası ile ilgili bir proje geliştirme süreci başlattık. Projemizde yaptığımız binaların hem doğaya saygılı hem mümkün olduğunca az enerji tüketen, hatta mümkünse tamamen doğal enerji tüketecek şekilde bir altyapısını kurup ondan sonra projelendirdik. Projemizin aynı zamanda ekolojik bir kısmı da var. “Sadece tüketimi minimize etmek değil, aynı zamanda da üretimi maksimize etmek hedefindeyiz.” Projemizdeki villaların her birinin kendi hobi bahçesi mevcut. Sakinlerin ekip biçilebileceği, en azından kendi gıda ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabileceği bir konsept belirledik. Bu vesile ile villalarda sadece dikkat ettiğimiz konu enerji sarfiyatı değil, aynı zamanda üretim konusunda olabilecek maksimum ortamı sağlamak. 27.000 metrekarelik bir parsel alanımız var. Bu alan 38 tane bağımsız bölümden oluşuyor. Artı olarak bir de köy meydanımız var. Villaların tam ortasında, iki koya birden bakan bir noktada, köy meydanı ile birlikte sosyal donatıyı da bu projeye enjekte etmek istedik. Takdir edersiniz ki Bodrum’da yazın yoğun dönemlerde şehir merkezine inip, yoğun kalabalıkta sosyalleşmek kimi zaman insanlara zor gelebilir. O noktada da projemizdeki köy marketinden köy restoranına, çocuk rekreasyon alanından amfi tiyatrosuna kadar uzanan olanaklar ile sosyalleşme imkanını yarattık.  Bunu başarmaktan çok memnunuz çünkü bu konudaki geri dönüşler çok olumlu.

-Projenin mimarisi hakkında neler söylemek istersiniz?

Bodrum’a geliyoruz ve burada ilk projemizi yapıyoruz. “Dolayısı ile bizim Bodrum mimarisine saygımızı göstermemiz gerekiyor.” Bodrum mimarisinde önce çıkan iki tane unsur var. Bunlardan biri taş villa diğeri ise beyaz boya. Biz de villalarımızda bu iki önemli unsuru kullandık. Takdir edersiniz ki son dönemlerde modernizm adı altında dış cephelerde farklı renkler ile Bodrum mimarisine farklı yorumlar katıldı. Biz bundan biraz geri durduk ve geleneksel bir tasarım benimsedik. Villalarımızın bir kısmı tamamen taş bir kısmı ise tamamen beyaz boya. Bodrum’un rengini yapılarımızda tasarımımıza kattık. Bu konu ile ilgili de çok güzel eleştiriler alıyoruz.

-Silverhill’deki yapılar hakkında bahsetmek gerekirse neler söylenebilir?

Projedeki villalarımız tek tip ve 3+1 şeklinde. Silverhill’de belirli bir kesime hitap etmek istedik. “Gümüşlük’te oturacak olan ve burada yer edinmek isteyenlerin belirli bir çizgisi olduğunu biliyoruz.” Dolayısı ile bu çizgiyi dikkate alarak ağırlıklı olarak, ailelerin yaşayacağı bir alan tasarlamak istedik. Ayrıca bütün yapılarımız denizi görüyor. Bunun yanında projemizde misafirlik kültürüne de önem verdik. Misafirlik kültürünü en iyi şekilde yaşatabilmek için, her üç odanın da ayrı ayrı birer banyosu olacak şekilde bir tasarım yaptık. Dolayısı ile misafir geldiğinde onu ağırlamak ve onu rahat ettirebilmek için her türlü konforu tasarlayıp projemize kattık.

-İstanbul’dan geldiğinizi söylemiştiniz, projeyi yaptıktan sonra geri dönecek misiniz?

Hayır. Bodrum’da proje yapmanın aslında bakarsanız bizim için iki önemli yönü vardı. Birincisi tabi ki ismimizi Bodrum’da güzel bir proje ile tanıtmak. İkincisi ise hem iş yapıp hem de yaşayacağımız yerde kalabilmek. Takdir edersiniz ki buraya tatil yapmak için geldiğinizde bütün bir yıl işiniz yok ise sıkılabilirsiniz. Biz buraya temelli olarak taşınmayı istedik. Ben taşındım. Sırada ağabeyim ve babam var. Onlarda önümüzdeki aylar içerisinde gelecekler. Hedefimiz Bodrum’da yaşamak, Bodrum’da iş yapmak. Şirketimin merkezini de Bodrum’a taşıyorum. İstanbul’u kapatıyorum tamamen. Bundan sonra kim sorarsa Bodrumluyum diyeceğim.

-O zaman artık Bodrum Vergi Dairesi’nde yeni bir şirket daha olacak diyebiliriz. Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği gibi kuruluşların ve bodrumlu firmaların beklentisi, yabancı şirketlerin Bodrum’da iş yaptıktan sonra vergisini ve kazancını başka bir şehirde yaşatmaması yönünde. Bu hamle ile beklenen felsefeye paralel bir hareket sergilemeniz ilgi çekici doğrusu.

Açıkçası bu açıdan hiç düşünmemiştim. Böyle bir beklenti olduğunu da bilmiyordum. Bence de çok doğru ve dikkat edilmesi gereken bir nokta. “Burada para kazanıp, kalkıp İstanbul’da vergi vermek ve bunun katma değerini oraya kazandırmak doğru değil, haksızlık.” Ama açık konuşmak gerekirse bunu düşünerek yaptığımız bir hamle değildi bu. İstanbul’da hiçbir ayağım kalmasın, tamamen Bodrum’da yaşayayım, Bodrum’da iş yapayım mantığı ile aldığımız bir karardı. Ama böyle de bir katma değer olduğu için de çok memnun oldum.

-Bodrum’da proje yapmanın haricinde katma değer sağlayacak sosyal sorumluluk projelerine de katılacak mısınız?

Katılacağız. Onunla ilgili bir çalışma içerisindeyiz zaten. Esasında yaptığımız proje ile niyetimizi belli ediyoruz. Bu bizim sadece para kazanmak için ilerlediğimiz bir proje değil. Zaman içerisinde bu söylemimin arkasında ne kadar durup durmadığım anlaşılacak. Ama biz Bodrum’u gerçekten seviyoruz. Ve Bodrum’un bu belirttiğim kriterlere dikkat edilerek projeler geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bodrum’daki yaşayan insanların da burada yapılan projelerden beklentilerinin bu yönde olduğunun farkındayız. Ev alsın almasın. Bu noktada elimizden geldiğince hem sosyal anlamda hem de iş anlamında ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Hedefimiz Bodrum’da sadece proje yapıp yaşamak değil; aynı zamanda “Bodrum’a ne kadar katma değer sağlarsak o kadar da keyif alırız, Bodrum’u o kadar da içselleştiririz.” Artık Bodrumluyum dedikten sonra ne yapıyorsunuz denildiğinde cevap verebilmek bizim için çok keyif ve manevi haz verecektir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.