Bodrum Gündem

Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti Neden “29 Ekim” De İlan Etti? Yılmaz Bozkurt Bodrum Gündem Yazıları…

Büyük Taarruz tarihi olarak belirlenen 26 Ağustos gibi, 29 Ekim tarihi de işgalci emperyalist devletlere bir gönderme, bir mesaj içermektedir

26 Ağustos 1071 Anadolu’nun kapısının Türklere açıldığı Anadolu’nun bir yurdu haline gelmesini sağlayan süreci başlatan tarihtir.

26 Ağustos 1922 tarihi de Anadolu’yu Türklerin elinden almak isteyen işgalcilerin Anadolu’dan kovulması sürecini başlatan tarihtir.26 Ağustos tarihi bilinçli olarak seçilmiştir

Cumhuriyetin İlan Edildiği 29 Ekim Tarihi De Böyle Bir Gönderme Ve Mesaj İçermektedir…

Bugün Cumhuriyetimizin 96. yaşını kutluyoruz. Birçok kişi Cumhuriyeti niçin 29 Ekim’de ilan edildiğini merak etmiştir. Bu sorunun cevabını Mustafa Kemal Atatürk, Fahrettin Altay Paşa ile geçen bir konuşmasında şöyle veriyor…

İşte Mustafa Kemal Atatürk İle Fahrettin Altay Arasında Geçen O Diyalog.

2 Yıl sonra, yani Ekim 1925’te Fahrettin Altay Paşa Çankaya’da Atatürk’ün misafiridir. Zihnini hep meşgul eden bir soru vardır.

“Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti neden 29 Ekim’de ilan etmiştir?”

Neden 27 Ekim Veya 1 Kasım Değil?

Çankaya Köşkünde yemek sonrası Atatürk’ün yanına gider.

“Paşam benim dikkatimi çekmiştir. Cumhuriyetimizin ilanının 29 Ekim gecesine denk gelmesi acaba bir tesadüf müdür? Üç gün evvel, beş gün sonra da olabilirdi…” der.

Mustafa Kemal’in Cevabı…

Bunun üzerine Atatürk şunları söyler:

“Mütarekenin ilk günlerini hatırlarsın. Saray ve hükümet teslimiyeti kabul etmişti. Hükümet sarayın, saray da itilaf devletlerinin elinin altına girmişti. Saray bu halinden memnundu. Fakat ben bunu kabul edemezdim. Buna karşı koymakla bir çıkış yolunu temin ederek, bu mazlum milleti tarih sahnesinden silmek, ortadan kaldırmak isteyenlere karşı harekete geçmek için kendimi vazifeli saymıştım. Dünyada tek başımıza idik, fakat benim inandığım ideale benimle beraber olanlar da bağlandılar ve netice hâsıl oldu. Mütareke 30 Ekim 1918’de imzalanmıştı. Vatan parçalanmış, istilaya uğramıştı. Peki, 30 Ekim 1918’den bizim İzmir’e girdiğimiz tarih olan 9 Eylül 1922’ye kadar kaç yıl geçti?

Dört yıl. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan ettik. İşte beş yıla sığdırdığımız büyük inkılâp, bizim yaşadığımız şartlara duçar olmuş, hangi milletin tarihinde vardır? Bu mazlum millet kendisinin hakkı olan yere ulaşmıştır, çektiğimiz acıların, sıkıntıların en büyük mükâfatı işte budur. Bütün dünya bunu görmüştür. Daha da görecekleri vardır. Beni en çok mesut eden hadise, bu mazlum milletin hak ettiği bu yere gelmesidir. Sen benim 30 Ekim 1918 sonrası günlerdeki çektiğim azabı bilirsin. Yanımdaydın…”

29 Ekim, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın İmzalandığı 30 Ekim’e Bir Göndermedir!

Mondros 30 Ekim’dir. Cumhuriyet 29 Ekim. İşte bu da, mazlum bir milletin ahıdır. Sanırım ki o zamanki devletler bunu anlamışlardır. Atatürk bir an durur, elini masanın üzerine koyar ve: “Deyiniz ki, bu tarihten silinmek istenilen bir milletin öcüdür…”

Fahrettin Altay “Ama paşam bundan hiç bahsetmediniz…”

Atatürk cevap verir: “Övünmek olur, övünmek benimle beraber mefkûreye inananların, milletin, ordunun hakkıdır…”

Atatürk’ün cumhuriyet ilanı için 29 Ekim tarihini seçmesinin özel nedeni bu cümlelerden de anlaşılıyor. Atatürk 30 Ekim 1918 de imzalanan Mondros Mütarekesi ile her anlamda teslimiyet içine girmiş, kendi tabiri ile esarete uğramış milletinin kaç yıl bu esaret altında kaldığı sorusuna 5 yıl cevabı vermek istemez.

O nedenle 4 yıl 364 gün sonra cumhuriyeti ilan ederek bir ifadeyi kesinleştirmek istemiştir. Esaretten 1 gün önce cumhuriyeti ilan ederek bir anlamda öç almak istemiştir. Türk milleti 5 yıldır esaret altındadır demek ona çok zor geldiğinden Türk milleti 4 yıl esaret altında kalmıştır diyebilmek için 30 Ekime 1 gün kala cumhuriyetin ilan edilmesini istemiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, mağrur ve galip batılı devletlere “Ben 30 Ekim’i Tanımıyorum! Sizden Bir Gün Öndeyim. Siz 29 Ekim’i Tanıyacaksınız !” demiştir.

İşte Cumhuriyet bu yüzden 29 Ekim günü ilan edilmiştir. 29 Ekim, 30 Ekim’in rövanşıdır.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.