“Anadolu’nun Bilinmeyen Eski Tarihi Luviler ve Karia” 

İnşaat mühendisi, siyasetçi, çevreci, yazar, eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın,  “Anadolu’nun Bilinmeyen Eski Tarihi Ve Karia”  konulu söyleşi için Herodot 3. Yaş Akademi’sinin konuğu olarak Bodrumlularla bir araya geldi.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem  

Günümüzde Almanya, Hollanda, İngiltere ve Yeni Zellanda’da Luvileri derinliğine araştıran müessese ve bilginlerin olmasının yanı sıra Türkiye’de de konuya ilgi gün geçtikçe artıyor. Luviler konusunda 4 çok kapsamlı eser yayınlayan Sefa Taşkın; Herodot 3.Yaş Akademi Derneğinin davetlisi olarak 21 Kasım günü Karia Hotel konferans salonunda çok aydınlatıcı bir sunum yaptı.

1906 yılında Hattuşaş’ta keşfedilen Hitit kil tablet arşivi; Kızılırmak kıyılarından başlamak üzere hemen tüm  Batı Anadolu’da  Luviya isimli bir bölgenin bulunduğunu, Luvice konuşan halkların bulunduğunu ve  Hititlerin bu  bölgedeki vasal beyliklerle askeri, ticari  ve kültürel konularda çok yoğun ilişkiler içinde olduklarını ortaya çıkardı.

Son yıllarda yapılan tarih, arkeoloji ve dil bilim çalışmaları ile ortaya serilen bulgular;

Binlerce yıl unutulmuş bu sessiz ve gizemli  halkın kültürel mirasının dil, coğrafya ve inanç dünyamızda halen yaşadığını, etkili izler bıraktığını apaçık ortaya serdi.

Dernek üyeleri ile birlikte halkın katılımına açık olan konferans çok büyük bir ilgi gördü.

Konferansın bölgemizi yakından ilgilendiren Lelek ve Karları’da kapsaması ilgiyi daha da arttırdı.

Üç saatten fazla  süren sunumun ardından Bodrum Körfez lokantasında ki akşam yemeğinde de konu hakkındaki sohbet ve konuşmalar hız kesmeden devam etti.

Sefa Taşkın Yaşamı

1950 yılında İzmir’in Bergama ilçesinde doğdu. İlk ve orta okulu Bergama’da, liseyi İzömir Atatürk Lisesinde okudu. 1973 ODTÜ’den İnşaat Mühendisi olarak mezun oldu. Çeşitli yerlerde mühendislik yaptıktan sonra 1989’da Sosyal Demokrat Halkçı Partiden  Bergama Belediye Başkanı seçildi. 1994’te CHP’den yeniden başkan seçildi.

Belediye başkanlığı sırasında, 1860’larda Bergama’dan Berlin’e götürülen Pergamon Altar olarak da adlandırılan tarihsel Zeus Sunağı’nın geri getirilmesi konusunda kampanya başlattı. Aynı dönemde Bergama yakınlarında siyanür kullanılarak işletilmek istenen altın madenine karşı, çevrenin korunması düşüncesiyle yöre insanlarıyla birlikte büyük bir kampanya başlattı.  Olaylarla ilgili olarak, Harvard Üniversitesi ve Londra Ekonomi Okulu dahil birçok üniversite tarafından doktora düzeyinde araştırma çalışması yapıldı.

Türk ve Yunan halkları arasında dostluğun ve barışın gelişmesi ve kalıcı hale gelmesi konusunda çalışmalarda bulundu. Bu çabalarından dolayı 1996 yılında Abdi İpekçi ile ödüllendirildi.

1999 yılında belediye başkanlığından ayrıldı ve zeytinciliğe başladı.

Sürgündeki Zeus: Bergama’dan Berlin’e, Berlin’den Bergama’ya (1991)

Ege Rüzgarları: Sürgündeki Zeus, Pergamon Hümanizması ve İzmirli Kör Ozan Homeros (1997)

Mysia ve Işık İnsanları: Anadolu Kültürünün Gizli Tarihi (1997)

Siyanürcü Ahtapot (1998)

Ağaçlar Ağlar mı Bergama’da (1998)

Filemon ile Baukis (2007)

Kına Rengiydi Deniz (2009) –

Pergamon Kadınları (2011)

Pembe Sardunya (2012) –

Luviya: Batı Anadolu ve Ege’nin İ.Ö. 2 Binyıl Tarihine Yeni Bir Bakış (2016)