Bodrum Gündem

VEDA / İlknur Hatice Orman Bodrum Gündem yazıları…

VEDA / İlknur Hatice Orman Bodrum Gündem yazıları…

Yaşam her zaman düz bir çizgide gitmiyor, umutlar beklentiler. Hepimiz için neyin ne şekilde devam edeceği bizim elimizde değil. Bir düzen içinde biz insanlar dönüp duruyoruz, kader neyi nasıl planladı? Kimi ne bekler bilinmez.

İsmet Hocam, için de aynen böyle oldu. Bodrum Anadolu Lisesi müdürlük görevini onurla ve başarıyla sürdürürken 2010 yılında rotasyon yönetmeliği çıktı. O kadar dik durdu ki Bodrum içinde bir başka okul tercih edebileceği halde etmedi, nereye verirlerse giderim dedi. On iki yıl boyunca geceyi gündüze katarak bütün yaşamını Bodrum Anadolu Lisesine ve öğrencilerine adamıştı. Okulundan ve öğrencilerinden ayrılmak hiç kolay olur muydu? İçinde ne fırtınalar kopsa da gayet serinkanlı duruyordu. En son dakikaya kadar işleri takip ederek bana döndü ve Hatice benim ayrılış yazımı yaz ben artık gideyim dedi. Benim için ne kadar zor bir durumdu, Umurca’daki okulumuzda ilk kez onu karşılamış on ki yıl gece gündüz demeden kardeş gibi çalışmıştık, aynı ideal için ne çileler çekmiştik. Ben ellerim titreyerek yazıyı yazmaya çalıştım ve yazdım. Yazıyı aldı ve hızla odadaki birkaç arkadaşımla vedalaştı, ağlayıp durmayın öyle hadi işinize deyip hızla merdivenleri indi, arkasına bakmadan 38 ER 055 plakalı bordo tipo arabasına binerek yokuştan aşağıya indi ve gitti. Arkasında binlerce güzel anı ve başarı bırakarak, okulu ile evli müdür diye gazetelere yazılar yazılmıştı. Hizmetlisi yüzünden, çocuklara basketbol sahası yapmak için dereyi doldurarak yarattığı alandan dolayı mahkemede yargılandı, defalarca küçücük işlerden dolayı soruşturma geçirdi, her zaman hesabını verdi, hiç bir ceza almadan, hiçbir öğretmen arkadaşımızı küçük işlere kurban etmeyerek, onurla herkesin arkasında durdu.

Çok zorluklar yaşadık birlikte, okula hep güzel ve yeni şeyler yapmak istiyordu. Kaynak yok, borçla alıyor, yaptırıyor çocuklar çok mutlu oluyor ama okulun sürekli borcu oluyordu. Okula para tahsil etmeye gelen insanları görünce üzülüyor, ellerini cebine sokarak hızlı hızlı odanın içinde gidip geliyordu. Ne oldu İsmet Hocam, dediğimde bana Kocadoncu diyorlar. Bense arayamam artık yüzümüz yok dediğimde ara ara, bizi ancak o anlar diyordu. Öğrencilerimizin mazotu bitip kaloriferi yakamadığımız zamanlarda, fotokopi makinesi bozulduğunda, kırtasiye borçlarını ödeyemediğimizde, okulu badana boya yaptıracağımızda, projeksiyon alımında, konferans salonu, müzik odası, piyano alımı ve sayamadığım birçok konuda hep imdadımıza yetişti Sayın Mehmet Kocadon. İsmet Hocamın meşhur lafı da hep şu oldu, Kocadon yine bizi kurtardı, büyük adam. Hele hele bahçeye döşediği kilit taşları bulmak için yarımada Belediye Başkanlarını İngilizce Öğretmenimiz Hülya Kocadon’u salarak toplatması ve bahçeyi bir mimar titizliğiyle bu hale getirmesi takdire şayandır. Esnaf ve Sanatkarlar Odası eski Başkanı Mustafa Danacı, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, Hüseyin Turgut Karabağlı Ortaokulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği üyeleri İsmet Hocamıza çok büyük destekler verdiler. Okulun bahçesinde bugün gördüğünüz bütün ağaçlar onun elleriyle dikilmiştir. Baharda açan Pavlonyaları Bursa’dan arkadaşına getirtmiştir. Çocuk gibi onların büyümesini keyifle izledi. Rotasyonla Selimiye’de çalıştığı dönemde ve daha sonra sık sık okula gelip eğer ağaçlar kuruduysa bana çok kızdığını hiç unutmuyorum. Ağaçlarıma bakmadın, kuruttun diyordu hep bana. Bu dönemde damlama borusu alarak kendisi bizzat döşedi, kafasını ağaca çarparak kanlar içinde kaldı hastaneye gidip geldi ve yine boruları döşemeye devam etti.

İsmet Hocamız hep mükemmeli arardı Konacık’taki Bodrum Anadolu Lisesi binası yapılırken her gün işçilerle birlikte bu süreci emek emek takip etmiş, nereye ne kadar beton konulduğunu, hangi kablonun nerden geçtiğini çok iyi bilirdi.Her yenilikte çok mutlu olur, çocuklar için güzel oldu derdi.

Mezuniyet günlerimizde çok heyecanlanırdı, sınav sonuçları açıklandığında daima kendisini eleştirir daha iyi olmak için çareler üretirdi. Önümüzdeki yıl şöyle yapalım diye planlar yapardık. Bütün bunları yaparken, gönülden yapardı. Özü kaliteli bir insandı.

Çocuklar için yaptıklarınızı, eğlenceli ve maceralı okul gezilerimizi, okulun her bir noktasını tamir edişinizi, elinizde takım çantası ile gezdiğinizi, gece yarılarına kadar uğraşlarınızı Bodrum yarımadasının dağları, taşları ve bütün halkı çok iyi bilir İsmet Hocam.

Bir insanın geride bırakacağı en büyük miras gönüllerde iz bırakmak, emek ve sevgi insanı olmaktır, işte İsmet Hocamız bize paranın pulun hiçbir anlamı olmadığını, aslolanın güzellikler yaratmak olduğunu, çocuklara emek vermenin ne denli büyük bir heyecan olduğunu öğretti. Önümüzde güçlü bir lider oldu hep, yılmadan bütün çaresizliklere rağmen hep başarmak zorunda olduğumuzu yaşayarak gösterdi. Şanlıurfa Akçakale Lisesi ‘nde, Konya Ereğli Lisesi’nde, Muğla Turgutreis Lisesi’nde, Bodrum Anadolu Lisesi’nde ve Selimiye Çok Programlı Lisesi’nde binlerce öğrenci yetiştirdi, aydınlık Türkiye’mizin geleceğine ışık tuttu, yol gösterici oldu. Bizler de şanslıydık ki onun ışığından feyz alabildik. Öğretileri ve fikirleri daima yaşayacak ve yaşatılacaktır. Büyük olmanın yolu çalışma ve alınterinden geçer.

Şimdi sonsuz sessizliğine çekildin…

Acıların, dertlerin bitti Hocam…

Yolun hep aydınlık olsun…

Güzellikler yoldaşın olsun İsmet Hocam…

Yorumlar

  1. Ahmet GENÇ dedi ki:

    Kalemine ve yüreğine sağlık Hatice, Yazınızın her satırı anlamlı bir vefa örneği, sizi kutluyorum ve Öğrencim olmanızdan da ayrıca gurur duyuyorum.
    Merhume rahmet sevenlerine başsağlığı diliyorum.

  2. Cengizhan timur dedi ki:

    50 yıllık çocukluktan beri arkadaşım �smet aydemir’i rahmet ve saygıyla anıyorum. Allah rahmet eylesin Aydemir ailesine başsağlığı diliyorum. Yukarıdaki metni hazırlayan öğretmen arkadaşımıza da bu detaylı Metin den dolayı teşekkür ederim. Büyük kayıp arkadaşım kardeşimi kaybettim çok üzgünüm